Seçme Ve Seçilme
Seçme seçilme ithal kanunlara göre bir vatandaşlık görevidir. Sözde Cumhuriyet, Demokrasi ile idare edilen Ülkemizde siyaset arenasında seçilenleri halk seçer. Seçimler için önce günler belirlenir. Halk seçileceklerle bilgilendirilir. Mitingler yapılır, tüm basın kanalları seferber edilir sandıklar kurulur, meddahlar hazırlanır pusuda bekletilir. Tabiri caizse ortam kurtlar sofrasına döner. Kapan kapana, seçilmek için öyle israflar, masraflar yapılır ki, insan aklını şaşırır. Seçileceklerin kriterleri liderlerce belirlenir, liyakatten bahsedilir ancak nafile parayı basan düdüğü çalar. Siyaset anlayışı kemik siyaseti olduğu için seçilecek zat maddi yönden çok zengin olacak, oy potansiyelli aşiret sahibi olacak, Din kisveli çok intisaplı olacak bu cak cakları çok gördük Aynel yakin yaşadık. Seçilecekler meydanları coşturur. Alkışçıları çoktur. Seçim atmosferinde din kullanılır, Irk kullanılır, seçkin zevatlar kullanılır. Bayrak vatan kullanılır. Kazanmak için helal haram aranmaz her şey mubah, yeter ki, seçilecek seçilsin.
Boş diyeceğimiz israflı masraflarla fabrikalar kurulabilir. Aç işsizlere kut olabilir. Demokrasinin İman esasları böyle, seçen beni seçecek. Kuralı koyan kendileri olacak, var olan siyaset aktörleri yarışacaklarına birbirlerini yutmakta çok mahirdirler. Siyaset yönetme sanatı olsa gerek yazdıklarım menfaate dayalı siyaset anlayışıdır da ondan. Seçilmek için, Yalan, kandırma, yapamayacağı vaatler seçileceklerin ilkeleridir. Bu yanlışlar tüm seçilecekler için olmamakla beraber, hizmet anlayışı ile donanımlı seçilecekler çok azınlıktadır. Beşeri siyasetin çoğu menfaate dayalı olduğu için, seçilenler ceketle seçilir, katla yatla Karun gibi zenginlikle dönerse bu işte bir bit yeniği var demektir.
Daha düne kadar beraber olduğumuz, aynı sokakta, belki ayni apartmanda, çarşıda pazarda olduğumuz seçileni seçildikten sonra pırrr artık görmek dert anlatmak karaborsa olur. Gelse bile hava alanında VİP ten geçer avamı görmez bile korumaları, karşılayanları televizyon ekranlarında seyreder, ancak görebiliriz. Seçileni ancak görürüz seçilmeden önce, sizden biriyim. Hizmet yapmaya geliyorum, Halka hizmet hakka hizmettir diyenler böylemi olmalı? Siyasette vefa yoktur diyebiliriz. Yazdıklarımdan tüm seçilenler böyledir anlamı çıkmasın gördüklerimizden bir portre çizmeye çalışıyorum. Aklı başında, halka hizmet hakka hizmettir, ideolojilerden uzak, helal haramı bilen, Toplum fertlerine yakın Babacan, öyle siyasetçi, yönetim tarzından halkın istifade ettiği edeceği seçilenler var ki, vefa timsali seçkin insan tipleridir.
Mazlum halklar bunları daima minnetle anar hayır duada bulunur. Peki, seçilecekler nasıl olmalı, Seçilenler seçene mutlaka benzemeli, seçilen seçenlerin dertlerini dert edinmeli çözümler üretmelidir, seçilende ayırım bizden değil anlayışı hiç olmamalıdır. Seçilene emanet edilene hıyanet etmemelidir. Tüm inanç guruplarına aynı mesafede olmalıdır. Yolsuzlukla, hırsızlıkla, ihaleye fesat karıştırmadan uzak durmalıdır. Devlet malı yetim malıdır anlayışı hâkim olmalıdır. Yapacaklarından, kuldan değil, Allahtan korkmalıdır. İstişareye önem vermelidir. İlim, Amel, İhlâs İlkeleri olmalıdır. Seçilen yapacaklarında şeffaf olmalıdır. Halka hesap vermeyi bilmelidir. Şaibeli işlerden uzak durmalıdır. Yönetim anlayışında israftan kaçmalıdır. Seçilenler için buncaları yazılırken, seçenin sadece bir oyu var oyunu her seçim zamanı istediğine verir.
Dört beş Ay sonra Ülkemizde yerel seçimler olacak aday adayları Bulundukları illerde Müracaatlarını yaptılar. Yerel yönetimlerdeki, seçilenler daha ehemmiyetli ve kıymetlidir. Yazdıklarım genel olarak her seçilenler için geçerlidir. Seçilenler seçenlerin ağır emaneti altında olduklarını unutmamalıdır. Seçilenler unutmasın ki, Mazlumun ahı indirir şahı. Hz Ömer halifedir hırsızlık yapan biri getirilir. İfadesi alınır ben acım aç der adam serbest bırakılır. Ömer eyvah der ağlamaya başlar bu suç benim der. Camide Ömer Adaletten bahsediyor cemaatten biri seni dinlemiyorum ya Ömer üzerindeki elbise niçin bu kadar geniş ve uzundur der. Hz. Ömer oğlu Abdullah’a kalk doğru söyle Abdullah cevaben vallahi babamın üzerindeki elbiseye ben bana düşen payı da vererek iki hisseden meydana gelmiş, dedikten sonra soru soran ey adil halife devam et der. Halife olduğu halde yokluktan tencerede taş kaynatan çocuklarını uyutmaya çalışan kadını görünce un çuvalını sırtına alarak o kadına ekmeklik götüren yine Ömer’dir. Bunlar; VİP sevdalısı, mevki makam fedaisi, seçildikten sonra ayağı yere basmayan yöneticilere ders alınacak ilkelerdir. Duamız yöneticilerimizi Mülkü millet hakkında hayırlı işler yapmayı nasip eyle deriz. Vesselam…