SDE; Yeni Anayasa Konusunda TBMM'den Beklentileri açıkladı

SDE; Yeni Anayasa Konusunda TBMM'den Beklentileri açıkladı

 “Yeni Anayasa Konusunda TBMM’den Beklentiler” Basın Toplantısı

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) “Yeni Anayasa Konusunda TBMM’den Beklentiler” başlıklı basın toplantısını gerçekleştirdi. Toplantının açılış konuşmasını SDE Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay yaptı. Toplantıya konuşmacı olarak ise, Yusuf Şevki Hakyemez, Vahap Coşkun, Bekir Berat Özipek ve Murat Yılmaz katıldı.

 

Yasin Aktay açılış konuşmasında, yeni bir anayasanın gerekliliğinin altını çizerken “Anayasa, tanımı ve felsefesi gereği, bir toplumsal sözleşmedir. Bir sözleşme olarak tarafları, toplum dediğimiz bütünlüğü oluşturan bütün unsurlardır. Bu unsurlar, bir arada yaşama iradesini de kendiliğinden yansıtır” dedi.

 

SDE, “yeni anayasa” konusunda 6 çalıştay düzenlemiş ve bu çalıştaylara müteakip ”Vesayetsiz ve Tam Demokratik Bir Türkiye İçin İnsan Onuruna Dayanan Yeni Anayasa” adlı raporu Mayıs 2011’de kamuoyuna açıklamıştı. Bu basın toplantısında ise, TBMM’nin yeni yasama dönemi öncesinde, bir kez daha “yeni anayasa” hakkındaki görüşlerini kamuoyu ile paylaşan SDE, önümüzdeki dönemde “yeni anayasa” bahsinde çalışmalarının devam edeceğinin duyurusunu da yaptı.

 

Aktay’ın ardından Yusuf Şevki Hakyemez, yeni anayasa konusunda TBMM’den beklentileri sıraladı.

 

Yeni anayasanın, ancak anayasanın temelinde yatan felsefenin yeniden kurgulanmasıyla oluşturulabileceğini kaydeden Hakyemez, bu yeni felsefeyi şu şekilde açıkladı; “Bütün anayasal ilke ve kurumlara hakim olmalıdır. Toplumun gelişmişlik düzeyinin hukuk yapısından ileride olduğu bir ülkede, vatandaşların hayallerinin gerisinde kalacak bir anayasa, şeklen “yeni” sıfatını taşısa da, gerçek anlamda yeni olmayacaktır. Yeni bir toplumsal sözleşmenin zorunluluk haline geldiği bir ülkede, bu hedefe hizmet etmeyen bir anayasa umut değil, hayal kırıklığı yaratacaktır. Kısacası yeni anayasadan beklentilerimiz, onun bize sunduğu vizyonla ölçülecektir.

 

Hakyemez, toplumsal değişimin ve dünyadaki gelişmelerin gereklerine uygun bir anayasa için ise şunlara işaret etti; “insan onuruna dayanan, tam demokrasiyi hedefleyen, hukukun üstünlüğünü tesis eden, çeşitlilik ve çoğulculuğu esas alan özgürlükçü bir anayasal sistem vizyonu.”

 

Basın toplantısında özellikle yeni anayasa yapım sürecinde izlenilmesi gerek yöntem üzerinde duruldu. Hakyemez, yeni anayasayı kurucu meclis sıfatıyla TBMM’nin yapması gerektiğini belirterek, yeni anayasayı yapmak bakımından TBMM’nin önünde hukuki ve siyasi hiçbir engel bulunmadığını, anayasanın hazırlaması için gerekli bütün hazırlıkları TBMM’nin yapması gerektiğini ifade etti. Demokratik perspektiften bakıldığında yeni anayasayı yapmaya yetkili yegâne organın TBMM olduğuna dikkat çeken Hakyemez, “bu bağlamda TBMM’nin yeni anayasa yapma yetkisi her türlü tartışmanın dışında tutulmalıdır” diye konuştu.

 

Hakyemez,TBMM’nin gerek oluşumu açısından gerek konjonktürel olarak müsait bu ortamda yeni anayasa yapma fırsatını iyi değerlendirmesi gerektiği vurgusunu yaparken, “bu fırsat, Osmanlı-Türkiye anayasacılık tarihinde ilk kez bu kadar elverişli biçimde oluşmuştur. Kamuoyunda yoğun biçimde yeni anayasa umudunun olduğu bir ortamda TBMM’nin yeni anayasa yapamaması, demokrasiye ve siyaset kurumuna yönelik çok ciddi güven sorunlarının ortaya çıkmasına yol açacaktır. Bu bağlamda TBMM’deki her siyasi partiye önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir” diye devam etti.

Yeni anayasa hazırlanırken izlenilmesi gereken yöntemle ilgili maddeleri Hakyemez şu şekilde sıraladı;

 

“Anayasa taslağı hazırlanırken TBMM çatısı altında bir uzlaşma komisyonu oluşturulmalıdır. Siyasi partiler bu komisyonda uzlaşıcı kimliği daha fazla ön planda olan üyelerini görevlendirme konusunda özen göstermelidir.”

 

“Anayasa taslak metninin hazırlanması aşamasında görevli olacak bir alt komisyon oluşturulabilir. Bu alt komisyonda son seçimlerde parlamentoya temsilci gönderemeyen siyasi partilere de temsil imkânı verilmelidir. Yine alt komisyon aşamasında akademisyenlerin ve STK temsilcilerinin katılımına veya görüşlerinin alınmasına da imkân sağlanmalıdır.”

 

“Alt komisyonun hazırladığı anayasa taslağı anayasa komisyonunda görüşülüp kabul edilmelidir. Anayasa taslak metni son olarak TBMM Genel Kurulunda görüşülmelidir. Genel Kuruldaki müzakere ve oylamalar süreç olarak geciktirilmeksizin yapılmalıdır.”

 

“Anayasa taslağı hazırlanırken akademisyenlerden, sivil toplum kuruluşlarından ve ilgili değişik kurum ve kuruluşların görüş ve önerilerinden faydalanılabilir. Ancak, anayasa yapım sürecinde bağlayıcı karar verme ve bu noktada taslağa son şeklini verme yetkisi sadece seçilmiş kişilerde; yani, TBMM’de olmalıdır.”

 

“Yeni anayasa yapım sürecinde 1982 Anayasası üzerinde değişiklik yapma ve benzeri tercihler tamamen reddedilmeli, adı, maddeleri, sistematiği ve yaklaşımı ile gerçekten yeni bir anayasa yapılmalıdır.”

 

“Yeni anayasa süreci, başladıktan sonra kesintiye uğramaksızın devam ettirilmelidir. Terör olayları, uluslararası alandaki gelişmeler ve benzeri süreci siyasi açıdan olumsuz yönde etkilemesi muhtemel olayların ortaya çıkması durumunda bile süreç kesintiye uğratılmamalıdır. Bu biçimdeki gelişmelerin yaşanması durumunda bile TBMM’nin kararlı bir biçimde yeni anayasa sürecini sürdürmesi gerekmektedir.”

 

“Yeni anayasanın uzlaşma ile yapılması önemlidir. Bununla birlikte bazı sorunlu noktalarda getirilecek yeniliklerin, ideal standardı sağlaması koşuluyla karşı çıkanlar olsa bile, öngörülen çoğunlukla kabul edilmesi yeterli görülmeli, bu süreçte uzlaşma uğruna ideal standarttan uzaklaşılmamalıdır.”

 

“Son yıllarda siyasi alanda yaşanan gerginlik ve krizlerden dolayı siyasi partiler arasındaki yakınlaşmayı sağlayacak adımlar öncelikli olarak atılmalıdır. Bu süreçte güven sağlayıcı ve pekiştirici önlemler olarak zikredilebilecek siyasi parti kanununda, ifade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ve benzeri alanlarda olumlu adımlar atılabilir ve bu amaçla ilgili kanunlarda değişiklikler yapılabilir.”

 

“TBMM tarafından kabul edilen anayasa metninin, TBMM’deki kabul nispeti ne olursa olsun halkoyuna gitmesi elzemdir. Bu şekilde anayasanın meşruiyeti artacak ve halkın anayasayı sahiplendiği görülebilecektir.”

 

“Yeni anayasa ile ilgili tüm aşamalarda şeffaf bir yaklaşım benimsenmelidir. Bu nedenle anayasa sürecinin başlangıcından itibaren yaşanan gelişmeler kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Yine bu amaçla TBMM’nin yapacağı müzakereler, özellikle de anayasa komisyonu ve TBMM Genel Kurulundaki tüm görüşme ve oylamaların canlı olarak yayınlanması imkânı sağlanmalıdır.”

 

Hakyemez’in sunumunun ardından, Murat Yılmaz, Vahap Coşkun, Bekir Berat Özipek’in basından gelen soruları cevaplandırmaları ile toplantı son buldu.

 “YENİ ANAYASA KONUSUNDA TBMM’DEN BEKLENTİLER” ADLI TOPLANTININ BASIN BİLDİRİSİ TAM METNİNİ OKUMAK İÇİN

www.sde.org.tr adresine bakabilirsiniz