Savcılığın şüphelilere yönelittiği son soru iddia makamının 28 Şubata bakışını özetliyor:
Savcılığımızca toplanan belgeler bir bütün olarak incelendiğinde BÇG yapılanması ve bu çerçevede yapılan çalışmalar neticesinde 54. Hükümet kurulduktan sonra TBMMden güvenoyu almış ve programı doğrultusunda icraatlarına başlamıştır. Ancak iktidara gelir gelmez başta büyük ortağı olmak üzere Hükümet irtica olarak nitelendirilmiş, kendisine karşı psikolojik harp başlatılmış bunun içinde özel kuvvetler komutanlığının psikolojik harp unsurları ve Genelkurmayın Psikolojik Harp Dairesi kullanılmıştır. Bu husus batı eylem planında açık olarak yer almaktadır. Yapılan bu psikolojik harekatlar sırasında TSKnın en önemli kara silahı olan tanklar Sincanda yürütülmüştür. Tankların yürütülmesi toplumun büyük kesimi tarafından da Hükümete karşı bir eylem olarak algılanmıştır. Bir gün sonra yayınlanan günlük gazeteler bu olayı askeri müdahale belirtisi olarak manşetlere taşıdıkları ve takip eden süreçte hükümetin ayrılmak zorunda bırakıldığı açıkça görülmektedir. Bu konuda son olarak ilave edeceğiniz husus var mıdır?
Şüpheliler bu sorulara cevap verdi
Dönemin İstabul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız hakkında yapılan yargılanmalar bir psikolojik harekat ürünü müydü?
BÇGyi kim hangi amaçlarla kurdu, nerede faaliyet gösteriyordu, gelen verilerin analizi nerede gerçekleştiriliyordu, görev alanlar hangi kıstaslara göre görevlendiriliyordu?
Org. Bir imzalı belge hakkında bilginiz var mı?
Tamamen yasal prosedüre dayalı ticari faaliyet yürüten İhlas, Beğendik, Ülker, Asya vb. holding ve finans kuruluşları hangi yasal yetkiye dayanarak izlenmiş ve yasaklanmıştır?
Kaynak: STAR