Sağlıksız Ortamda Çalıştırılan Tarım İşçilerine Müjde

Türkiye’de her 4 kişiden biri tarımda istihdam edilmekte ve tarım sektörü hastalık ve ölümlerin en çok görüldüğü, en tehlikeli iş kollarından biridir.

Sağlıksız Ortamda Çalıştırılan Tarım İşçilerine Müjde


Ülkemizde ilk kez tarımda çalışanların ve ailelerinin hastalık ve kazalardan önlenmesini ele alan ve tüm tarafların katıldığı 1.Tarım Sağlığı ve Güvenliği sempozyumu 6-7 Nisan 2012 tarihlerinde Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Osmanbey Yerleşkesi’nde düzenlendi.
Sempozyum; Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanlığı, GAP İdaresi Başkanlığı ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin teknik ve mali iş birliğiyle gerçekleşmiştir.
Sempozyuma; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı ve  tarımsal üretimin yaygın olduğu illerin Sağlık Müdürlüğü temsilcileri, GAP İdaresi Başkanlığı merkez ve GAP illerinin temsilcileri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Üniversitelerin Halk Sağlığı Anabilim Dallarının öğretim üyeleri, Hemşirelik bölümleri, Ziraat ve Veteriner Fakültelerinden temsilciler, Uluslar Arası Çalışma Örgütü ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Ofisi Temsilcileri katılmıştır. Ayrıca sempozyuma Iowa Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu Tarım Sağlığı ve Güvenliği Merkezi başkanı Prof.Dr. Kelley J. Donham yabancı konuk olarak destek vermiştir. TUBİTAK, Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Belediyesi ile Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığı destek olmuşlardır.
Bilim insanlarının ve uygulayıcılarının bir araya geldiği sempozyuma, ellisi konuşmacı bilim insanı olmak üzere yaklaşık 300 akademisyen, uygulayıcı ve 77 çiftçi katılmıştır.
Sempozyumun açılışında Şanlıurfa Vali Yardımcısı Sayın Oğuz Şenlik, Rektör Sayın Prof.Dr. Halil İbrahim Mutlu, Gap İdaresi Başkanı Sayın Mustafa Kölmek Açılış Konuşmaları Ve Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Turan Buzgan yaptığı konuşmayla güç katmışlardır.
Türkiye’de her 4 kişiden biri tarımda istihdam edilmektedir ve tarım sektörü hastalık ve ölümlerin en çok görüldüğü, en tehlikeli iş kollarından biridir. Bir diğer özelliği ise, çoğunlukla tarımda tüm aile bireyleri birlikte çalışmaktadır. Tarım iş kolunda çalışan herkes, özellikle de kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve göçebe mevsimlik tarım işçileri en çok hastalanma ve ölme riski altındadır.  Bu nedenle, aşağıdaki sonuç bildirgesi katılımcıların görüşleri alınarak hazırlanmış ve onaylanmıştır.
*Tarımda çalışanların durumunu belirlemek üzere, ulusal düzeyde veri tabanı hazırlanmalı ve ülkemize özgü risk faktörleri, kaza ve hastalıkların izlenmesini içeren bildirim sistemi kurulmalıdır.
* Meslek hastalıklarının önlenmesi için çevresel riskler kontrol altına alınmalı ve koruyucu donanım kullanımı üretimi ve kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.
* Tarımsal ilaçlamada, çevre, insan ve çalışan sağlığını tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması için üreticiler, satıcılar, çiftçiler ve işçileri kapsayan ortak müdahaleler geliştirilmelidir.
* Mevsimlik göçebe tarım işçileri bölgesel eşitsizlikleri ortaya çıkaran en dezavantajlı gruptur. Bu nedenle kadın, çocuk ve gençlik sağlığına yönelik özel proje, program ve uygulama modülleri hayat geçirilmelidir.
* Tarımda çalışanların yaşam şartlarının iyileştirilmesi için, öncelikle temiz-içme kullanma suyu, atıkların yok edilmesi başta olmak üzere çalışma ortamlarının iyileştirilmesine yönelik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen METİP projesi kurumsal hale getirilmeli ve kırsal alanlara hizmet çerçevesinde, işverenin sorumluluğunu esas alan  yasal düzenlemeler yapılmalı, düzenli ve etkili izleme, değerlendirme ve denetleme sistemleri kurulmalıdır.
* Tarım iş kolunda kazaların önlenmesi amacıyla, tarım aletlerinin güvenli hale getirilmesi için gerekli mühendislik önlemlerinin alınması ve eğitim çalışmalarının kurumsallaşarak yaygınlaştırılması gerekmektedir.
* Göçebe mevsimlik tarım işçileri, çalışma hayatı kapsamında; mevcut sosyal güvenlik sistemlerine entegre edilmeli,  yarıcı ve elçilerin kayıt altına alınması sağlanmalı, tarım alanlarına güvenli ulaşımları sağlanmalı ve erişilebilir sağlık hizmeti modeli geliştirilmelidir.
* Tarım iş koluna ilişkin iş sağlığı ve iş güvenliği öğeleriyle ilgili konular ilgili fakültelerin (sağlık, ziraat, mühendislik, veterinerlik, kimya vb.) lisans ve lisans üstü programlarına entegre edilmelidir.
* Tarımsal üretimin yaygın olduğu bölgeler için, ihtiyaç analizlerine dayalı olarak Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulları bünyesinde Tarım Sağlığı ve Güvenliği Teknikerliği programları açılmalıdır,
*Ülke genelinde tarım işgücünün yoğun olduğu illerde, birinci basamak sağlık hizmeti sunucularına yönelik ‘Tarım Sağlığı ve Güvenliği’ hizmetiçi eğitim modülü geliştirilerek düzenli olarak uygulanmalıdır,
* Tarımda mevsimlik çalışanların çocuklarının eğitim sisteminden tam olarak yararlanmasına yönelik alt yapılar ve hizmet sunum modelleri çok kısa süre içerisinde işler hale getirilmelidir.
* Gezici mevsimlik tarım işçileri başta olmak üzere tarım çalışanların sorun ve çözümlerinin ulusal düzlemde ele alınabilmesi için; TBMM bünyesinde bulunan Tarım Orman ve Köy İşleri Komisyonuna bağlı, Sağlık Komisyonu ve ilgili diğer komisyonlardan da katılımla ortak geçici bir alt çalışma komisyonu kurulmalıdır.
* Tarım iş kolunda çalışanların sorunlarının farkındalığının arttırmaya yönelik medyayla işbirliği içerisinde eğitim programları yapılmalıdır,
* Tarım iş kolunda çalışanların güçlendirilmesi amacıyla sivil toplum örgütlerinin kurulması özendirilmeli ve desteklenmelidir.
* Üniversitelerin sürekli eğitim merkezleri tarafından çiftçiler için ‘Sağlıklı Çiftçi Sertifika Programları geliştirilmeli, ve destekleme için ön koşul olarak getirilmelidir.
* Ulusal Tarım Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu’nun başlangıçta yılda 1, daha sonra ise 2 yılda bir düzenli olarak yapılması sağlanmalıdır.