Saldım Çayıra Mevlam Kayıra

Saldım Çayıra Mevlam Kayıra

Kırk güne yakındır gündemlerden uzaktayım. Gidiş-geliş Mukaddes yolculuk, öyle bir yolculuk ki, hayatın en tatlı anı verimli mevsimi Rabbim herkese nasip eylesin. Umre Haç konusu fıkıh kitaplarımızda genişçe yer bulmakla beraber. Çok acıdır ki, Bu işle uğraşanlar dini anlatmaya pek önem vermiyorlar. Sadece para kazanma aşkı var. Ramazan ayı boyunca kendisi ile umreye gittiğim TUR CENTER ŞİRKETİ Şanlıurfa Şubesi ve koordinatör sorumlu Mustafa YETKİN Beye çok teşekkür ederim. Getirdiği umrecilere dini konuları anlatmada hassasiyetlerinden dolayı, Sadece bu mu? Hayır, tüm hizmetlerinde yapabileceklerini yaptıkları için Teşekkür ediyorum. Gönül ister ki, diğer şirketler de aynı görevi yapsın.

Konunun başlığı bir mana ifade ediyor. Dini ibadet olan umreye, şirket ve yetkililer insan topluyor. Parasını alıyor sadece götürüyor getiriyor. Bunu bir hizmet sayıyor. Hac ve umre yolculuğunda din anlatılmıyorsa işte o zaman umrecileri saldım Çayıra Mevlam kayıra, diyorum bu çok mesuliyetli bir şeydir. Kısacası bu mübarek ibadet şekli bir seyahat, ticaret, menfaat anlayışı ile yapılıyor çok yazık. Suç sadece şirketlerde mi? hayır insanımızda dinden bihaber din anlatılmış anlatılmamış hiç umurunda değil. Umreyi veya Hacı bir unvan sayıyor insanımız bana hacı desinler yeter diyerek cehlini gösteriyor. Suç bu insanlarda da pek görülmez çünkü İslam ülkelerindeki kapitalist rejimler saldım çayıra mevlam kayıra anlayışı halkı seçim ve geçimle baş başa bırakmışlar. Din anlatılmamış halk bayıra salınmış mevlam kayırsın denmiş. Bu halkta ancak bu kadar din anlayışı olur.

Rahmet, mağfiret ayı Ramazan ayını geride bıraktık. Tüm camilerde Mukabeleler okundu ancak Kur’an anlatılmadı, İslama göre zekâtlar verilmedi. İftar sofralarına hep zenginler, unvanlılar davet edildi, İftarlarda haramlar bile işlendi. Televizyon vaizleri uydurulmuş dini her gün anlattılar, insanların çoğunda Ramazanın bitimi ile ibadette bitti gelecek seneye kadar ibadetler izinde. Bu anlayış ile bir Ramazan ayını daha bitirdik. Rabbim Müslümanlara şuur versin.  Siyonist düşünce ve maşaları Müslüman kanını akıtmaya devam ediyorlar. Suudi Yönetimi şirk düzenlerine baş kaldıran Müslümanları terörist ilan etti. Mekke’de Put kafalılar had safhada bunlardan başka bir şey beklenemez. Rahmetli Suudi kralı Kral Faysalın Filistin cihadı ile ilgili Konuşmalarını internetten okumanızı, dinlemenizi tavsiye ederim. O konuşma hayatına mal olmuş o gün bu gün kral ve şeyhler o korku ile yaşıyorlar. Müslümanlar ise bolca slogan atmakla meşgul olmuşlar. Ümmet anlayışını yitirmiş, cihat terk edilmiş, mevlam kayıra deniyor. Bekleyin Mevla kayırır.

Bayrak, dil vatan için ölmeyi öldürmeyi göze alanlar din için ölmeyi öldürmeyi göze almadıkları müddetçe hiç kimse mesuliyetten kurtulamaz. Akan kan durmaz,  Galibiyet sağlanamaz. Kan akmaya devam eder. Hele kanın durmasını beşli çetelerden, kan dökücülerden beklemek var ya tam bir gaflet ve dalalet eseridir. Geçim ve seçime gelince ülkemizde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Dine uyan hiçbir tarafını göremiyorum. Halk ilk defa seçimle bir Cumhurbaşkanı seçecek kriterleri, referansı din, insan, olmayan bir seçim hiç umurumda değil. Ekmeleddin de ekmek varmış, yalan! sömürü kandırma Siyonizmi pekiştirme, kan akıtma var dense daha iyi olur. Bazı liderler, adaylar için de değişimci deniyor. Neyi değiştirmişler neyi değiştirecekler merak ediyorum. Helâlı haram, haramı helal sayan, Laiklik, Demokrasi, Avrupa’ya iman edenlerden, bu düzenlerin koruyuculuğuna soyunanlar nasıl değişimci olabiliyor merak ediyorum. Musevi Cemaati Sayın ERDOĞAN’A verdiği cesaret ödülünü geri istiyormuş keşke o kanlı ödül alınmasaydı. Niçin alınmış, niye geri isteniyor çok düşündürücüdür. Lübnan’da ki Hizbullah lideri Nasrallah (Pardon Narallah) İsrail ile savaşacakmış Hamas’ın zaferi kendilerinin olacakmış külliyen yalan. İran yönetimi ve İran Hizbullah’ı Şiilik için her şeyini feda eder hatta değil İsrail’e karşı olmak yanında yer alır, Sünni hamasa asla yanaşmaz İran ve Hizbullah söylemleri göz boyamadır. Kanıtı Esed ile Sünni Müslüman kanını akıtmaktadır. Şiilikte takkiye (gizleme) İmanın şartıdır. Müslümanlar İran şiasına kanmamalıdır. Salınan çayıra, geçim ve seçimle baş başa bırakılan idealsiz, Maneviyattan kopuk bir kitle ezilmeye mahkûmdur.