Salavat getiren Jiplerde Kutlu Doğum
Gündemimizde olmayan “Kutlu Doğum” haftası nedeniyle hatırladığımız Hz. Muhammed (sas) efendimizle ilgili ironi bir yazı yazan Haber7.com yazarı Esra Elönü “Salavat getiren Jiplerde Kutlu Doğum” başlıklı yazısını sizlere sunuyoruz!.
SALAVAT GETİREN JİPLERDE KUTLU DOĞUM
Hz.Ali gibi adam değilsin lakin Hz.Fatıma gibi kadın arıyor gözlerin! Bulursun bekle! Paris’de akşam namazı, rekatları dökülen romantik ibadetleri sen yaparsın!
Peygamber hırkasını vestiyerde arayan ümmet!
Git, otelde bahşiş budalası olarak şişirdiğin kölelerin kulağına, “Bugün Hz. Muhammed’in en sevdiği çorbayı içmek istiyorum” de! Salâvat borsasında kalbinin inişlerini ve çıkışlarını seyret! Altın hurmalarını nefsinin sarrafında bozdur, biriktir... Deve galerisine yürü, sor; “Hz. Muhammed hangi marka Burak’a binerdi?” Yatın sallandıkça secde üfüren alnının, keyfini sür! Para ver, camiyi kapattır, tek kişilik bol aflı tövbe namazları kıl!
Üveys’in Peygambere getirdiği hırkayı, otelinin vestiyerinde ara, bulursun! Allahuekber’den daha büyük gökdelen yapacak değilsin ya, otur dinlen!
Hz. Ali gibi adam değilsin lakin Hz. Fatıma gibi kadın arıyor gözlerin! Bulursun bekle! Deri seccadelerin derisini aşk ile yüzersin, iyi yüzücüsün unutma!
Sen şimdi Musa’nın asasını havuzda arar, şezlongun helakine uğramayı şeref sayarsın! Güçlü Müslümansın eyvallah! Yaka paça kurtulmuşsun yoksulluktan ne ala!
Biriktirdiğin toprağın içinde birikeceğini unuttun, hay Allah!
Izgara yanında Zemzem, Zemzemin yanında hurmalı tartlar! Paris’de akşam namazı şöyle en farzından, rekatları dökülen yüce çılgın romantik ibadetleri sen yaparsın!
En sevdiğin köşe yazarı Hz. Muhammed’i yazdığı için onu hatırladın, sahi kimdi o?
Acı hicret etmez, acısıyla hicret eden peygamberi Kutlu Doğum sancılarıyla anıyorsun! Her şeyin en güzelini sen yersin, hakkın tazesini de! A benim profesyonel Müslüman’ım, a benim gaddarlığı patronluktan sayan iş bitirici efsanevi adamım!
Profesyonelliği Peygamberden öğrenmeyecek kadar yoksulsun! Şimdi Peygamber gelseymiş… Şimdi o burada olsaymış… Şimdi kapıdan içeri girseymiş… Şimdi Peygamber gelse, cebindekiyle değil kalbindekiyle onu karşılayabilecek misin?
“Veda Hutbenin arasına Ramazan’da pide sarıyoruz ya Resullullah” diyebilecek misin! “Hira’yı bekleme salonu, Sevr’i dinlenme tesisleri olarak gördük, Safa ile Merve arasında fazla kilolarımızdan kurtulmak için koştuk” diyebilecek misin?
“Taleal Bedru Aleyna’nın bizdeki karşılığı sol şeridi boşaltın Hz. Muhammed geliyor” değilse ne? Esra Elönü - Haber 7.com [email protected]