RUMKALE'NİN 1911 YILINA AİT FOTOĞRAFLARI

Şanlıurfa'nın önde gelen fotoğrafçısı ve arşivcisi Yasin Küçük Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde baraj suları arasında kalan tarihi Rumkale'nin 1911 yılıa ait fotoğraflarını okuyucularımızla paylaştı

RUMKALE'NİN 1911 YILINA AİT FOTOĞRAFLARI

şimdi tamamen bir adacık halinde olan Rumkale'nin o zamanlar kael eteğinde bahçeler ve fıstık ağaçlarının olduğu görülüyor.

 Rumkale'nin şu anki hali...

RUMKALE NEDİR?

Rumkale (Arapça'da Qal'at ar-Rum (قلعة الروم}; Ermenice'de Hromgla; Kürtçe 'de Hromkle), Gaziantep'in Nizip ilçesi sınırları içinde bulunan ve günümüzde Birecik Barajı gölünün oluşmasıyla doğmuş bir yarımadada yer alan tarihi kale.

Rumkale : M.Ö.855 yılında Asur Kralı III. Salmanassar tarafından zaptedildiği zaman Şitamrat adını taşıyordu. Yunanlılar bunu değiştirerek Urima adını koydular. Süryaniler ise Kal'a Rhomeyta ve Hesna dhe Romaye adlarını kullanmışlardır. Şehir Arapların eline geçtikten sonra Kal'at ül Rum adını almıştır. Il.yüzyılda Bizanslılar Halfeti’ye  Romaion Koyla adını vermişlerdir. 1290 yılında Eşref komutasındaki Mısır ordusu Halfeti'yi yeniden elegeçiriyor ve ona Kal'at ül müslimin adını veriyordu. 1516 yılında zamanın akışı değişir. Mercidabık savaşını kazanan Osmanlılar Halfetiyi de ele geçirir. Osmanlılar ilk kez bu dönemde kente Kale-i Zerrin (Altın Kale), Urumgala ve giderek Rumkale demeye bu dönemde başlamıştır.

Hz.İsa'nın havarilerinden Jhonnes'in , Roma döneminde Rumkale'de kayadan oyma bir odada  İNCİL'in nüshalarını çoğaltığı rivayet edilir. 1113 te III. Grogories Rumkaleye Başpiskoposluk makamını taşıyarak stratejik kimliğinin yanısıra önemli bir dini merkez olmasına da yol açmıştır. 120x200 metre ebatlanndaki dikine kesilerek ulaşılması zorlaştırılan doğal kaya platform üzerine oturtulmuştur. Sur duvarı düzgün kesilmiş kalker kesme taş bloklarıyla inşa edilmiştir. Kalenin kuzey ve doğu surlarında 7 burç yer almaktadır. Güney yönde yer alan kayalık uzantı XII. Yy.da oyularak hendek haline getirilmiştir. Kaleye doğu ve batı yönden olmak üzere iki ana giriş kapısıyla girilmektedir. Batı yöndeki kapıya Merzimen çayı üzerindeki köprüden ulaşılmaktaydı. Kapıdan girildikten sonra doğal kapıya uygun kademeli olarak yapılan burçlara açılan 3 ayrı kapıdan geçilip iç kaleye girilebilmektedir.Fırat nehrine bakan doğu kapısına ancak nehir geçildikten sonra ulaşılabilinmektedir.Böylece kalenin kendine özgü savunma sistemi oluşmuştur.

Rumkale Su Kuyusu: 8 metre genişlik ve 100 metreye yaklaşan yüksekliği ile inanılmaz bir mimariye sahip olan su kuyusunda, kaleden kuyunun dibine inmek için merdivenler yük taşımaya uygun yapılmış olup duvarlardaki akustik günümüzde digital olarak bile elde edilemeyecek güzelliktedir. Bu kuyu aynı zamanda Fırat’a ve suya ulaşmanın en kısa ve doğal yolu olup halen kullanılabilir durumda ve ziyaretçilere açıktır.

RİVAYET EDİLİR Ki : Rumkale beyinin yönetimi devredeceği bir oğlu olmuş. Oğlunun adını Nergis koymuş. Bu oğul o kadar güzel ve biçimli bir yapısı varmış ki onu gören tüm genç kızlar ona aşık olur, ancak aşkına karşılık bulamayınca yıkılır ve onun aşkından intihar ederlermiş. Delikanlı ise buna bir anlam veremezmiş. Günlerden bir gün kale saldırıya uğramış. Kalenin beyi oğlunu saklamak ve kaçırabilmek amacıyla Rumkale su kuyusuna indirmiş. Kuyunun dibindeki su çok berrakmış. Tıpkı bir ayna gibi olan suda delikanlı kendi görüntüsünü görmüş ve ona aşık olmuş. Eğilip ona ulaşmak isteyince de önce kuyunun dibine ordan da Fırata yuvarlanarak boğulmuş. Denir ki: Delikanlının boğulduğu yerde bir çiçek bitmiş . Adına Nergis denmiş. Dünyanın en güzel kokan çiçeklerinden biri olan Nergis buradan tüm dünyaya yayılmış. Ama hiçbir yerde Halfeti’deki kadar güzel kokmamış.