Röntgencilik ve Seçime 1 Kala!
Türkiye tarihinde karşılaştığı en alçak saldırı, dinleme ve yayma seçime bir gün kala şiddeti artarak devam ediyor.
En son casusların dahi cesaret edemeyeceği, ülkenin en mahrem bilgileri olan Dışişleri, MİT ve Genelkurmay arasında yapılan çok gizli toplantıyı basına sızdırdılar. Üstelik sızıntıya yapan, iddiaya göre koruma memurdur. Devlet imkânlarıyla en üst makama koruma olan çalıntı soruların ürünü bu adam acaba hangi dini Saiklerle bunu yaptı?
Bu artık sadece siyaseti dizayn etme değil. Milleti ve ülkeyi dizayn etmeye dönüştü. Birileri bu ülkeye din, iman ve hizmet maskesiyle ihanet ediyor. Cehennemin yolu iyi niyet taşlarıyla döşeli!..
Artık hiçbir şey gizli kalmıyor. Bu millet artık zokaları yutmuyor. Köyde oturan bir şahıs müftülüğe gidip başröntgencinin aidiyetini sorguladığını söylüyor.
Bu millet tarihinin en büyük casusluk faaliyetini yürütenleri asla affetmeyecek!..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanı baştan indirecekler. Siz, belki onu indirebilirsiniz. Ama bu milletin size olan öfkesini hiçbir zaman indiremeseniz!.. bu öfke sizi boğacak!.. Sizin bu ülkeye ihanetiniz ve bu milletin size olan öfkesi sizi yerle bir edecek. Bu milletin bedduası başröntgencinin bedduasından daha şiddetli
Pensilvanyadaki başröntgenci ne diyordu: Bir devlet büyüğü bana telefon açtı. Gece bir âlüfte (hayat kadını) ile buluşacakmış. O eve gitme dedim. Ben bugüne kadar o meseleyi kimseye açmadım. Bize düşen şey odur. Ayıbını yüzüne vurmama. Ama belki de öyle birisi benim öyle bir ayıbını bildiğimden dolayı şimdilerde homurdanıyorsa şayet, keşke benim ayıbımı bilen bu insan nalları dikse gitse de ayıbımı bilen birisi olmasa benim belki
Düşünebiliyor musun; dünyadan elini ayağını çektiğini, sadece 2 ceketi olduğunu söyleyen zat, bir gece yarısı kimin hangi alüfte ile buluşacağının haberini neden alsın, Ya da kim neden ona bu haberi versin? Bu bir organizasyon çerçevesinde değilse eğer!..
Şimdi bakıyorum bazı aklıeveller millet bunları bilmiyormuş gibi; biz bunları yapmadık. İspatı yok! diyorlar. Al sana isbatı. Bir alim neden alüftelerin ve onların peşine düşenlerin peşine düşsün. Bu dinleme ve izleme yaptıklarının en açık delili değil mi?
Şimdi bu akılsızlara uyarak AK Partiye tavır alan cemaat tabanına birkaç soru soracağım
1. Siz AK Parti Hükümetine hırsız derken, hırsızlık haram derken, neden çalıntı sorularla işe yerleşenlere; bu aldığınız maaş haramdır. Kazanmayı hakeden insanların haklarını yiyorsunuz demediniz?
2. Devletin, kamunun imkânlarını kullanmak haram. Bu tamam da. Neden Hocanız Türkiyeye tarihinin en büyük krizini yaşatan ve başörtülü milletvekiline bu kadına haddini bildirin diyen Ecevite şefaatçi olacağını söyledi?
3. Hadi bunlarda bir yana. İnsanların mahremini kayda almak bırakın İslami, hangi dinde var?
4. İslama ve Bedüzzaman Hazretlerine etmediğini bırakmayan bir partiye (ki o parti şu an bile çizgisinde bir değişiklik yok) hangi dini gerekçeyle oy vereceksiniz?
5. İslamda Irkçılığın kesin bir dille yasaklandığını bile bile hangi gerekçeyle ırkçılık yapan partilere oy vereceksin?
6. Sadece abiler ve ablalar öyle istiyor diye mi öyle yapıyorsun? Unutma ki Allah sana akıl denen bir nimet vermiş!.. Akletmez misiniz?..
O kadar çok soru var ki, ama hala anlamak istemeyene ne anlatabilirsin ki?..
Şu unutulmamalı ki haksızlıkları ortadan kaldırmak için hiç kimse haksızlık yapamaz!