Riyad Stad Krizi ve Ucuz Kahramanlık
Sporla çok fazla ilgilenmediğimi bilen bir dostum sormadan edemedi, “Hocam. Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki Süper Kupa finali Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde oynanacaktı. Fakat son anda kriz çıktı ve final ertelendi. Bu krizi çıkaranlar neyi amaçladılar?” dedi. Ona şöyle dedim.
1) Bak kardeşim Cemal Kaşıkçı cinayetinden beri (2 Ekim 2018) Türkiye ve Suudi Arabistan ilişkileri çok kötüydü. Oysa iki ülke arasındaki ilişkiler o zamana kadar çok iyiydi. Ama emperyalist ajanlar akla hayale gelmeyecek oyunlar yaparak Kaşıkçı cinayetiyle iki ülke arasında bir kriz çıkarmayı başardılar. Beş yıl boyunca, ekonomik büyüklükleri itibarıyla dünyanın ilk 20 ülkesi arasında yer alan iki önemli İslam ülkesinin ilişkileri çok kötüydü. Her iki ülkenin ekonomisi bu krizden zarar gördü. Nihayet bu oyunun farkına varan liderler görüşerek aralarındaki buzları erittiler. Yeni sıcak dostluklar ve yeni işbirliği alanları keşfedildi.
2) İsrail’in Filistin’e uyguladığı katliamdan sonra Türkiye ile Suudi Arabistan’ın dostluğu çok önemli bir noktaya gelmişti. Çünkü birlikte Filistin halkına yardım ediyorlar. Birileri bu dostluğu bozmak için yeniden fırsat aradılar. İşte Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki Süper Kupa finali onlar için iyi bir fırsat oldu. Bu dostluğu bozmak için final maçının oynanacağı statta Atatürk posterini açarak ve “Ne mutlu Türküm diyene” sloganını asarak siyasi bir şov yapmak fena fikir sayılmazdı. Kulüp yöneticilerinin kafasına bu fikri sokanlar bir taşla iki kuş vuracaklardı. Hem bizimle Suudî yetkililerinin arasını açacaklardı hem de Atatürk üzerinden ucuz kahramanlık yapmak isteyenlerin önünü açmış olacaklardı.
3) Ancak kriz çıkartmak için çok acemice bir plan yapılmıştı. Dolayısıyla kriz ellerinde patladı, denilebilir. Her şeyden önce Arapların Atatürk posterine ve “Nemrutlu Türküm diyene” sloganına sıcak bakmayacakları açıktı. Krizi planlayanlar da bunu çok iyi biliyorlardı. Arap harflerini kaldırıp yerine latin harflerini koyan hatta dinin temeli olan ezanı bile Türkçeye çeviren bir zatın Araplar tarafından sevilmesi ve hoşgörüyle karşılanması beklenemez herhalde. Onun için Suudî yetkililer “Biz spora siyaseti karıştırmak istemeyiz” diyerek posterlere ve sloganlara izin vermediler.
4) Peki, Pankart açmak ve slogan asmak siyasî bir hareket mi? Elbette ki siyasi bir şov olduğu her halinden bellidir. Çünkü kulüp yöneticileri ilk defa böyle bir girişimde bulunuyorlar. Fenerbahçe ve Galatasaray daha önce Avrupa’nın muhtelif statlarında maça çıktılar. Acaba kulüp yöneticileri bu statlara Atatürk posterlerini ve sloganları astılar mı? Adama sormazlar mı, neden Avrupa ülkelerinin statlarında poster açmıyorsunuz da Suudî Arabistan’ın Riyad stadında açıyorsunuz? Arapların stadına Atatürk posterini ve “Nemrutlu Türküm diyene” sloganını asmak fitne ateşini yakmak ve bozgunculuk çıkarmak değil mi?
5) Tabi krizi fırsata çevirmek isteyen ucuz kahramanlar da hemen ortaya çıktılar. Onların başında da CHP lideri Özgür Özel geliyor. Özel, “Hepimiz utandık, çok tepkiliyiz ama suç, 'Her şeyi ben bilirim' diyen Erdoğan'dadır. Atatürk'ü, İstiklal Marşı'nı pazarlık konusu yapan baş suçlu Erdoğan'dır” şeklinde hezeyan dolu ve kendisine yakışan bir açıklama yapmıştır. Neden utanmış acaba? Atatürk posteri açılmadı diye mi utandı? Peki, kongrelerine Türk bayrağını astırmayan ve istiklal marşı okumayan bir partiyle birlikte hareket etmekten utanıyor mu acaba?
Özgür Özel ayrıca, “Bunlar gelince Anıtkabir'e gidiyorlar mı? İstiklal Marşı'na saygı gösteriyorlar mı? İşte böyle kepazelik olur” diyor. Adam o kadar sığ düşüncelidir ki, Türkiye’yi ziyaret eden herkesin mutlaka anıtkabir gitmesi gerektiğini düşünüyor. Sen önce el ele kol kola olduğun partinin İstiklal marşına ve Anıtkabir’e karşı olan tutumlarına bak bakalım. Bunlar tamamen ucuz kahramanlık örnekleri...
6) Öte yandan karşılaşmanın ertelenmesi üzerine, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın talimatıyla Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nin bulunduğu sokak, Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile donatıldı. Mansur Yavaş, sosyal medya hesabındaki açıklamasında, "Ankara Suudi Arabistan Büyükelçiliği'nin bulunduğu sokağı bayrağımız ve Atatürk posterleriyle donatıyoruz. Ne mutlu Türküm diyene" ifadelerini kullandı. Peh… Peh… Peh… Bu davranışınla Ankara’ya ne büyük bir hizmet yaptığının farkında mısın Mansur başkan?
Bu da ucuz kahramanlığın dik alası.
7) Ama beceremediler. Krizi planlayanlar umduklarını bulamadılar. Her zamanki gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan önlerini kesti ve bunlara asla fırsat vermeyecek. Erdoğan ertelenen maç hakkında özetle şöyle dedi:
“Biz Türk sporunun tartışmalarla değil başarılarla gündeme gelmesini istiyoruz. Sporun gündelik siyasetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır, hatalıdır, sporumuza faydası yoktur. Muhalefet partilerinin yaptığı açıklamaları istismar siyasetinin yeni hareketleri olarak görüyoruz.”
CHP genel başkanını ve DEM partisi milletvekili Sırrı Sakık’ı kast ederek, “Gazi Mustafa Kemal bu ülkenin banisidir. Daha düne kadar 'Siz Atatürk'ün askeri değil itlerisiniz' diyenlerle el ele kol kola yürüyenlerin bizim nezdimizde hiçbir itibarları yoktur. Türkiye'nin ve Türk milletinin onurunu, haysiyetini, şerefini nasıl savunduğumuzu CHP bilmese de tüm dünya çok iyi biliyor.”
Riyad stadında pankart açmanın ve slogan asmanın bir şov olduğunu ifade eden Erdoğan şöyle dedi:
“Dünkü olayın mecrasından çıkarılarak şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade edemeyiz. Bu konuda yapılması gereken ne varsa hangi adım atılması gerekiyorsa yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz.”
Dostum, “Ya hocam bunlar Atatürk’ü istismar konusu yapmaktan utanmıyorlar mı? Oysa bunların hiç birisi gerçek Atatürkçü değil. Bu nasıl bir ikiyüzlülük! Acaba Atatürk ülkeyi bölmek isteyenlere göz yumup onlarla işbirliği yapanları affeder miydi?” dedi. Dostum haklı, ona katılmamak mümkün değil.