Risale-i Nur gereği gibi okutulsaydı Güneydoğu ve Doğu'nun kaderi böyle mi olurdu?

Risale-i Nur gereği gibi okutulsaydı Güneydoğu ve Doğu'nun kaderi böyle mi olurdu? Üstada Bediüzzaman’ın Medresetü'z-Zehra projesinin Risale-i Nur’un bizzat kendisi olduğunu kaydeden Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman, Risale-i Nur’ların gereği gibi okutulmadığı için bugün kandan, acıdan bahsedildiğine dikkat çekti.

Risale-i Nur gereği gibi okutulsaydı Güneydoğu ve Doğu'nun kaderi böyle mi olurdu?

Üstada Bediüzzaman’ın Medresetü'z-Zehra projesinin Risale-i Nur’un bizzat kendisi olduğunu kaydeden Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman, Risale-i Nur’ların gereği gibi okutulmadığı için bugün kandan, acıdan bahsedildiğine dikkat çekti.


Mardin Artuklu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğrencileri Topluluğu, her yıl 16-23 Mart tarihleri arasında çeşitli etkinliklere sahne olan “Dünya Mustazaflar Haftası” çerçevesinde “Asrın Müceddidi; Bediüzzaman Said Nursi” konulu bir program düzenledi.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı

Artuklu Üniversitesi Rektörlük binasında bulunan Vali Kılıçlar Konferans salonunda düzenlen ve yoğun ilgi gören program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

İlahi ve ezgiler seslendirildi

Üstad’ın hayatı ve mücadelesinin anlatıldığı sinevizyon gösteriminin ardından Özlem Ajansı sanatçısı Derviş Madsor, Üstad’a atfen bestelenen ilahi ve ezgiler seslendirdi. Programa konuşmacı olarak katılan Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman, Üstad’ın hayatından anekdotlar aktararak önemli mesajlar verdi.

“O’nu anlatmak kolay değil”

Üstad’ın hayatından bahsetmenin kolay olmadığını dile getiren Yaman, “Çünkü Üstad’dan bahsettiğimiz zaman acıdan, zindandan, kahırdan bahsetmiş olacağız. Hiçbir âlimin hayatı bu kadar detaylı gelmemiştir. Üstad kendi hayatını kendisi yazdırtmış. Bu kadar detaylı bir hayat başka bir İslam âliminde yok.”

“Risale-i Nur Medresetü’z Zehra’nın ta kendisidir”

“Üstad’ın hayatının başlangıç noktası Medresetü’z-Zehra’dır, Medresetü'z-Zehra üniversitesidir.” diyen Yaman, “O kadar kapsamlı bir projedir ki eğer bu proje gerçekleşmiş olsaydı bugün bu bölgede kandan bahsetmiş olmayacaktık. Aslında Üstad’ın başladığı yer bitirdiği yerle aynı yerdir. Peki, ne diyor Üstad, ‘Ben Medresetü'z-Zehra için yola çıkmıştım. Nasip olmadı zannetmiştim fakat Risale-i Nur’lar bu medresenin ta kendisiymiş. Onun için Üstadın başladığı yer bitirdiği yerle aynı yerdir. Onun şöyle söylemek lazım; Eğer Risale-i Nur’lar gereği gibi okunup okutulsaydı bu bölgenin tarihi, kaderi böyle olmayacaktı.” diye konutu.

“Üstad’ın hayatı Kur’an’ın tefsiridir”

Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatının Kur’an-ı Kerim’in tefsiri olduğuna dikkat çeken Yaman, “Üstadın hayatını okurken aslında Kur’an-ı Kerim’in tefsirini okuruz. Onun hayatı Hz. İbrahim’i, Hz. Yakup’u, Hz. Yusuf’u, Ashabı Kehfi tefsir eder. Üstadın hayatı, Kur’an’ı Kerim’in tamamının tefsiridir desek abartmış olmayız.” dedi.

“Tüm eziyetlere ve zehirlenmelere rağmen ‘Davam’ dedi”

Üstad'ın ilk zehirlenmesinin 1920’de Ankara’da Meclis Binası’nda yapıldığını aktaran Yaman, Üstad’a 10 kişiyi öldürecek kadar zehir verildiğini söyledi. Yaman sözlerini şöyle sürdürdü; “Meclis’te aşı bahanesiyle Üstad’a ilk zehir verildi. İlk zehir 10 kişiyi öldürecek kadar şiddetliydi. Zehir verildikten sonra Üstad, Meclis binasından Hacı Bayram Veli Cami’sine yürümektedir. Caminin kapısında yığılıp kaldı. Aslında son nefesini verecektir. Çünkü zehir çok etkilidir. Dilinden belli belirsiz Cevşen dökülür. Nefesi yettiği kadar okumuş ve yanındakilerine okutturmuş. Bu sırada Üstad’ın dilinden ‘Davam’ kelimesi dökülür. Her defasında Üstad’a bir şey olmadığını görünce acaba zehirde bir problem mi var diye köpeğe vermeye çalışmışlar. Köpek zehri koklayınca ölmüş. Üstad Bediüzzaman hayatı boyunca hayatı boyunca işkenceler gördü, eziyetler çekti. 22 defa zehirlediler. O, buna rağmen bu işkenceye, eziyete ve acıya rağmen ‘Davam’ dedi.Davam dediği şey daha sonra ortada çıkar. Bediüzzaman aslında Barla’nın Üstadıdır. Okuma yazma bilmeyen köylüler, 600 bin kitap yazmış.”

“Risale-i Nur; biyolojiden, matematikten daha ağır değil”

Üstad Bediüzzaman’ın binlerce şehidin, binlerce âlimin, binlerce mazlumun duası olduğunu kaydeden Yaman, “Allah, bu duayı kabul ettiği için Üstad’ı göndermişti. 22 defa zehirlenmesine rağmen bunun için ona bir şey olmadı. Risale-i Nur’u okuyan bir kimse karamsar olamaz, tembellik lügatinde yoktur. Her defasında Allah Kerim’dir diyecek. Üstad’ı öldüremeyenler okunmasın diye kitaplarının ağır olduğunu söylerler. Risale-i Nur; biyolojiden, matematikten daha ağır değildir.” dedi.

Yapılan konuşma ve okunan şiirin ardından program dua ile sona erdi. (M. Salih Keskin/Mahsum Tunç – İLKHA)