"Öğretmenler ahlak, inanç ve karakter noktasında kendilerini yetiştirmeli"

Öğretmenliğin zor bir meslek ve bir o kadarda önemli sorumluluklarının olduğunu belirten eğitmenler, öğretmenin ahlak, inanç ve karakter noktasında kendisini ciddi manada yetiştirmesi gerektiğini belirttiler.

"Öğretmenler ahlak, inanç ve karakter noktasında kendilerini yetiştirmeli"

24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle değerlendirmelerde bulunan eğitimciler, mesleklerinin zorluklarından çok, bu mesleğin peygamber mesleği olarak görülmesi gerektiğini ve öğretmenin ahlak, inanç, karakter noktasında kendisini ciddi manada yetiştirmesi gerektiğini belirttiler.

24 Kasım Öğretmenler günü münasebetiyle ile özel bir rehabilitasyon merkezi kapılarını İLKHA'ya açtı. Özel çocuklar olarak tanımladıkları engelli öğrencilere eğitim vermeye çalışan öğretmenler,  diğer meslektaşlarına göre işleri zor olmasına rağmen bu işi yerine getirirken mutlu olduklarını ifade ettiler.

Eğitimciler, Devletin öğretmenlik mesleğine olan bakış açısının değişmesi gerektiğini hatırlatarak; meslektaşlarının ise bu mesleğin itibarı için onu ayağa kaldırmaları gerektiğini ifade ettiler.

"Öğretmenlik peygamber mesleğidir"

5 yıldır zihinsel engelli öğrencilere öğretmenliği yapan Güven Tatlı, öğretmelerin aşk ile mesleklerine sarılmaları gerektiğinin altını çizdi.

Öğretmenler günü münasebetiyle konuşan Güven Tatlı, "24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili klişe bazı sözler vardır. Öğretmenlik mesleğinin zorluğu, öğretmenlerin ülkemizde karşılaşmış olduğu sıkıntıları, özellikle ekonomik sıkıntı ve sorunlar, öğretmenlerin çalışmış oldukları ortamlarda fiziki yetersizlikler gibi şeylerle gündem meşgul oluyor. İşin doğrusu bu durumu es geçmek istiyorum. Esasında öğretmenlik mesleğinin peygamber mesleği olduğuna inanıyorum. Peygamber Efendimizin hayatına baktığımızda; peygamberlik kendisine geldikten sonra ve ta ölüme kadar ki hayatında çevresindekileri sürekli olarak öğretmen gibi eğittiği, yetiştirdiğini görüyoruz. Yani sadece inançsal boyutuyla değil, olayı kültürel, sosyal, ekonomik, aile boyutuyla ele aldığımızda Peygamber Efendimizin bu konuların hepsine eğilmiş olduğunu görüyoruz. Bunlara baktığımızda öğretmenlerin peygamber efendimizin mesleğini sürdürdüğünü görüyoruz. Böyle önemli bir görevi sürdüren biz öğretmenlerin biraz daha aşkla mesleğimize sarılmamız gerektiğine inanıyorum." diye konuştu.

"Öğretmenlik hususunda devlet politikası değişmeli"

Toplumun öğretmenlik mesleğine itibar etmediğini ve bunun da sebebinin devlet politikası olduğunu vurgulayan Tatlı, "Özelikle öğretmenlerin, ayaklar altına alınan bu mesleği ayağa kaldırmaları gerekiyor. Bugün puan yetmezse bile tercih olarak seçilecek bir meslek konumunda görülüyor. Bu bir devlet politikasıdır. Yıllardan beri gelen bir politika. Ülkemizde devlet bir mesleğe yeterli önemi ve ehemmiyeti vermiyorsa toplumda o mesleğe itibar etmiyor. Aslında öğretmenlik zor bir meslek. Çünkü insan yetiştiriyor ve toplumu şekillendirmeye çalışıyorsunuz. Dediğim gibi, devletin bu mesleğe bakış açısı nasıl ise toplumun da bakış açısı o oluyor." dedi.

"Öğretmenlerin ahlak, inanç ve karakter noktasında kendisini ciddi manada yetiştirmesi gerekiyor "

"Kendisine faydası olmayan öğretmenin öğrencisine de faydası olmaz" sözleri ile meslektaşlarının bazı tutumlarını eleştiren Tatlı, sözlerine şöyle devam etti: "Gece yarılarına kadar okey salonlarındaki maslarda oyun oynayan öğretmenlerin hiçbir öğrenciye fayda sağlayacağına inanmıyorum. Kendisine faydası olmayan bir öğretmenin başkalarına faydasının olacağına inanmıyorum.  Her öğretmenin gerek ahlak ve gerekse inanç ve karakter noktasında kendisini ciddi manada yetiştirmesi gerekiyor. Öğretmen yetiştirme politikasında ciddi sorunlar var. Öğretmenlik etiği, öğretmenlik mesleği, eğitim sisteminde öğretmenleri nasıl yetiştirmemiz gerektiği hususunda ciddi bir adım atılmıyor. Üniversitede eğitim verildiği sırada, öğretmenlik mesleği etiği gibi bir ders verilseydi bazı sıkıntılar aşılabilirdi."

Engelli çocukları eğitmenin zor göründüğünü ama kendi mesleklerinin çok keyifli olduğunu söyleyen Güven Tatlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşin doğrusu dışarıdan bakıldığında bizim mesleğimiz çok zor görünüyor. Yani özel birey ve çocuklarla uğraşmak ciddi manada enerji, emek istiyor.  Şahsi kanaatim bu mesleğin çok keyifli olduğunu düşünüyorum. Bakıyorsunuz karşınızdaki çocuk tertemiz, masum, hiçbir günahı yok. Siz onu nasıl şekillendirir ve yönlendirirseniz verdiğiniz şekle girmeye hazır bir çocuk. Dediğim gibi biraz zorluk ve sıkıntıları var ama normal şartlarda zor olmasına rağmen keyifli bir meslek olduğunu düşünüyorum." dedi.

El Sanatları ve Nakış Öğretmeni Ebru Çalımbay ise öğrencilere kendi çocuklarına verdikleri değerden daha fazla değer vermeleri gerektiğini vurguladı.

Çalımbay, "24 Kasım Öğretmenler Günü bizim için önemli. Öğrencilerin bu kapsamda gelip bizi tebrik etmeleri de ayrı bir mutluluk. Öğretmen fedakâr, özveri ile öğrencilere yaklaşan, sevgi gösterendir. Bunlar özel çocuklar ve bu çocuklara eğitim vermekten gurur duyuyorum. Onlara bir kelime ve figür öğretmek gurur verici. Severek ve isteyerek yaptığımız işin zorluğu bizi sıkıntıya sokmuyor." şeklinde konuştu. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)