Resmi Gazete'de Yayınlandı Ve Meclis Tatile Girdi
Özellikle sosyal medyaya yönelik düzenleme ve bir çok kanun maddesi ile ilgili görüşmeler dolayısıyla bu yıl yaz tatili bugüne kadar uzatılan Türkiye Büyük Millet Meclisi nihayet tatile girdi.
Önceki gün devam eden ve dün sabah sona eren İnternet ortamında yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun görüşmelerinin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi tatile girdi.
TBMM'nin tatile girmesi ile ilgili olarak resmi gazetede yayınlanan kararda şöyle denildi:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN TATİLE GİRMESİNE İLİŞKİN KARAR
Türkiye Büyük Millet Meclisinin, 29 Temmuz 2020 Çarşamba gününden başlamak ve 1 Ekim 2020 Perşembe günü saat 14.00’te toplanmak üzere tatile girmesine, Genel Kurulun 28 Temmuz 2020 tarihli 118’inci Birleşiminde karar verilmiştir.
Sosyal medya düzenlemesi nedir?
Meclis tatile girmeden çıkardığı son kanun olan İnternet ortamında yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun neleri içeriyor? Düzenlemeyle beraber kanuna "sosyal ağ sağlayıcı" tanımı girdi. Bu tanım, internet ortamında sesli, görüntülü, yazılı yayın yapan ve sosyal etkileşim amacı güden tüm gerçek ve tüzel kişileri kapsıyor. Düzenleme ayrıca bu sosyal ağ sağlayıcılara ek yükümlülükler getiriyor.
Düzenleme neleri kapsıyor?
Yeni düzenlemeye göre, Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan dış kaynaklı her sosyal ağ sağlayıcı Türkiye'de temsilci bulundurmak zorunda. WhatsApp, Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya araçları yasadaki sosyal ağ sağlayıcı tanımına dahil. Birinci aşamada Türkiye'de temsilci bulundurmayan sosyal ağ sağlayıcısına 10 milyon lira idari para cezası kesilecek. 30 günlük bekleme süresi içinde temsilci atanmazsa 30 milyon lira para cezası verilecek. Sonraki aşamada, sosyal ağ sağlayıcısının Türkiye'de bulunan vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerden reklam alması üç aylığına yasaklanacak. Mevcut sözleşmeler devam edecek, sağlayıcı yeni bir reklam sözleşmesi yapamayacak. Sağlayıcının hâlâ temsilci tayin etmemesi durumunda Bilgi Teknolojileri Kurum Başkanlığı (BTK), Sulh Ceza Hakimliğine başvuracak. Mahkeme ilk aşamada yüzde 50 bant daralma cezası verebilecek. Hakim kararlarının, otuz günlük süre içinde talebin karşılanmaması durumunda yüzde 90 bant daraltma cezası gelebilecek.
Söz konusu hakim kararları, erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere BTK'ya gönderilecek. Mahkemenin bant daraltma kararı vermesi durumunda erişim sağlayıcılar 4 saat içinde bu kararı yerine getirmekle mükellef olacaklar. Yeni düzenleme ile sosyal medya kullanıcıları unutulma hakkına da sahip olabilecek. Kişi, kişilik haklarıyla ya da özel hayatın gizliliğiyle ilgili mağduriyet ve ihlal bulunduğunu düşünüyorsa mahkemeye gitmeksizin sosyal ağ sağlayıcısının temsilciliğine başvurabilecek. Temsilcinin 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz yanıt vermesi, olumsuz yanıtın gerekçelendirilmesi gerekecek. Kullanıcının kişilik hakkı ihlalinde temsilciye yazılı başvuru yapıp 48 saat içinde cevap alamaması durumunda sosyal ağ sağlayıcısına 5 milyon TL ceza uygulanacak. Ayrıca, temsilcilik şikayetlerle ilgili 6 aylık sürelerle raporlama yapmak zorunda olacak. Altı aylık raporlamanın yapılmaması durumunda 10 milyon liralık idari para cezası uygulanacak.
Neden ihtiyaç duyuldu?
Teklif, AKP'li Grup Başkanvekili Özlem Zengin, MHP Grup başkanvekilleri Erkan Akçay ve Muhammed Levent Bülbül ile bazı AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyor. Burada düzenlemenin genel gerekçesi, "temel hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla ulusal mahkemelerin aldığı kararların sosyal ağ sağlayıcıları tarafından uygulanmasını sağlamak" olarak belirtiliyor. Temel neden kanuna aykırı veya kişinin kişilik haklarına yönelik saldırı içeren yayınlarda Türkiye'den muhatap bulamama olarak gösteriliyor. Facebook ve Twitter gibi birçok sosyal medya uygulamasının merkezleri yurtdışında bulunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da en son torunu Hamza Salih'in doğumu sonrasında kızı Esra Albayrak ve damadı Berat Albayrak'ı hedef alan sosyal medya yorumlarına tepki göstererek sosyal medya mecralarının "kontrol edilmesini" istediklerini söylemişti. Erdoğan, "Bu düzenlemenin süratle hazırlanması ve yürürlüğe sokulması çağrısında bulunuyorum. Yasama dönemi bitmeden tamamen bu meseleyi halledeceğimizi umuyorum" demişti.
Neden tartışılıyor?
Sosyal medya düzenlemelerin yer aldığı teklifi görüşmelerinde muhalefet partileri söz konusu teklife tepki gösterdi. Yasayı, iktidar partisinin siyasi bir manevrası olarak gördüklerini belirtip siyasi iktidarın unutturmak istediği tüm içerikleri kaldırabileceği gerekçesiyle eleştirdi. DW Türkçe'ye konuşan bilişim uzmanlarına göre düzenleme, haber alma hakkının yanı sıra günlük hayatta sosyal ağlar üzerinden iletişimi de olumsuz etkileyecek, sosyal medya araçlarına denetim sıkılaşacak, bu ağlar ve kullanıcılar için sansür ve otosansür gündeme gelecek. Türkiye'de sosyal medya platformlarının habere ulaşmada kullanıldığına işaret eden uzmanlar, yapılacak düzenlemeyle, haberlerin yaygınlaşmadan engellenebileceğini, bunun da bağımsız gazetecilik ve alternatif medyayı tehdit ettiği görüşünde.
Sosyal medya kullanıcıları bu yeni düzenlemeden nasıl etkilenecek?
DW Türkçe'nin konuştuğu Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Faruk Çayır, bu yöntemle internetin engellenmeyeceğinden söz edilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını belirtiyor. Zira bant genişliği daraltıldığında sosyal medyanın kullanılamaz hale gelebilmesi mümkün. Çayır, "Birçok insan bu platformları kullanarak iletişim sağlıyor. Ailesiyle sağlıyor, çalışanlarıyla sağlıyor, iş yeriyle iletişim sağlıyor. Dolayısıyla vatandaşların bırakın güncel haberleri artık kendi yakınlarından, akrabalarından da haberleri olmayacak" diyor. Öte yandan düzenlemenin baskı ortamını artırarak pek çok sosyal medya kullanıcısında otosansüre yol açabileceğini ifade eden Çayır, düzenlemenin içerik denetimi ile büyük bir sansüre yol açacağı görüşünde.
İnternet hukuku uzmanı Prof. Dr. Yaman Akdeniz ise "Twitter şimdiye dek bazı erişim engelleme kararlarını uygulamadı. Örneğin gazeteci Can Dündar, modacı Barbaros Şansal, Taksim Gezi Parkı ile ilgili dayanışma hesabı gibi. Eğer Türkiye'de ofis açıp yasal temsilcisi olursa bu kararları sorgusuz sualsiz uygulamak zorunda olacak. Çok sayıda muhalif kişinin, siyasetçinin hesabını kapatmak zorunda kalacak" diye konuşuyor. DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Akdeniz ayrıca "Türkiye bulunan haber siteleri belli içerikleri çıkartmaya zorlanacaklar. Geriye dönük olarak 2013'ten, 2014'ten 2015'ten daha eski haberlerin de erişime engellendikten sonra kaldırılması zorunlu hale gelecek" yorumunu yapıyor. Sosyal ağ sağlayıcıları Türkiye'ye gelmeyi kabul etmesi durumunda sadece hükümeti eleştiren kesim değil herkesin kaybedeceği yorumunu yapan Akdeniz, "Biz Cumhurbaşkanın açıklamalarını da göremeyeceğiz. Devlet Bahçeli'nin açıklamalarını da göremeyeceğiz, CHP'nin, MHP'nin açıklamalarını da göremeyeceğiz. Dolayısıyla siyaseten ciddi bir etkisi olacak" diyor.
DW / DBN,HS