Ramazan, Sıcaklar Ve Elektrik Çilesi

Ramazan, Sıcaklar Ve Elektrik Çilesi

Malum ramazan ay’ı içerisindeyiz ve bugün ramazanın 11. Günü, kentimiz ülkenin en sıcak kenti ve yaklaşık 16,5 saat oruç tutuluyor. Hele bu sıcaklarda, sokakta çalışmak zorunda olanlar, fırıncı ve lokantacılar sıcakların 50 derecenin üzerine çıktığı bir zamanda nasıl iftar ediyorlar bir düşünelim. Tabi bunun mükâfatını Allah verecektir. Allah rızası için tuttukları için.

Allah’ın emrini yerine getiren ve Allah rızası için oruç tutan hiçbir Müslüman halinden şikâyet etmez ancak bu yakıcı sıcaklarda elektriklerin kesilmesine ve düşük voltaj olarak gelmesine insanların tahammülü kalmadı.  Çünkü bu artık bir çile haline gelmiştir.

Bu sıcak yaz gününde oruçlu olan insanlar haliyle fırsatı olan ve evinde ya da iş yerinde kliması bulunanlar klimasını açıp önünde serinlemek istiyorlar, klimayı açan vatandaşlar beş on dakika sonra klimanın saç kurutma makinesi gibi sıcak hava üfürdüğünü görünce hepten sıkılmaya başlıyorlar.

Bu elektrik çilesi, ramazana girdiğimiz 11 gündür devam eden bir hadisedir. Bu konuda haberler yapıldı, şikâyetler edildi. Yazılar yazıldı. Vekillere seslenildi. Bakan beye çağrı yapıldı fakat duyan yok, cevap veren muhatap olan yok. Seçimlerde verilen vaatleri hatırlayan yok! Halkın ve esnafın protestolarını gören yok…

Siyasetçilerin ve yetkililerin mazeretleri de en az o kadar ilginç! Neymiş efendim; aşırı yüklenme varmış, kaçak kullanım çokmuş! Aciz devlet aciz kurumlar suçu yine vatandaşa attı. İşiniz ne kardeşim, siz niye o makamlarda oturuyorsunuz? Oturduğunuz koltukların ve aldığınız maaşın hakkını verin ve görevinizi layıkıyla yapın.

Kaçak kullananları bulun parayı tahsil edin. Kullanım çokmuş, bunda dürüst vatandaşın kabahati ne (!) tüketim fazlaymış, tüketim fazlaysa ona göre tedbirinizi alın. Vatandaş sıcakta yanacak ama sizin keyfiniz kaçmayacak.  Kaçak kullananın cezasını efendi gibi parasını veren vatandaş niye çeksin. Onları bulmak vatandaşın mı yoksa devletin ilgili kurumlarının görevi mi?

Kulaklarını tıkayarak bu işten kurtulmak çözüm değildir. İşgal edilen makamların hakkını vermek herkesin vazifesidir. Yapamıyorsanız bırakın gidin, yerinize belki yapabilenler gelir.

Burası GAP’ın başkenti, Atatürk barajı burada, elektrik de burada üretildiği halde çok yüksek fiyata satılıyor, üstelik yeteri kadar da verilmiyor.  Kış aylarında üç damla yağmur yağınca kesilen elektrikler, yaz günlerinde de klimaların çalıştırılmasından dolayı kesiliyor. Bu Allah’tan revamı dır?

Bu işe acilen bir çözüm bulunmalı, vatandaş bu çileden kurtarılmalıdır. Sorun çözme ve hizmet etme konumundakilerin şikâyet etme hakları yoktur.  Onlar oraya sorunları çözmek ve alternatifler sunmak için gelmiş/getirilmişlerdir.

İki kelime de kaçak elektrik kullananlara söylemek istiyorum! Sizde artık haram yemeyi ve kul hakkına girmeyi bırakın. Sizin elektrik paranızı diğer dürüst vatandaşların verdiği yetmiyormuş gibi birde sizin yüzünüzden çile çekiyor insanlar. Çünkü yaptığınız hırsızlık, çalışmak istemeyen bürokrat ve siyasetçilere mazeret üretmek için bahane oluyor!

Üstelik bu kadar insanın hakkını yediğinizden dolayı bunun hesabını veremeyeceksiniz. Siz en iyisi derhal bu çirkin işten vazgeçin ve diğer dürüst vatandaşlar gibi hakkınızla, paranızla her şeyi kullanın… Selam ve dua ile