Ramazan sayfası, Kur'anı Kerim Hatimi 1. Cüz

Ramazan ayı münasebetiyle siz okurlarımıza Fatih Çolak'ın sesinden Kur'anı Kerim dinleme fırsatı sunuyoruz..

Ramazan sayfası, Kur'anı Kerim Hatimi 1. Cüz

Mübarek Ramazan ayı münasebetiyle www.balikligol.com okurları için günlük Ramazan Sayfası hazırlıyoruz.

 

::AYETİ KERİMELER::

Bakara – 183 – (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o

günlerde) hasta veya seferde ise, tutamadığı günler

sayısınca başka günlerde (oruç) tutar. (İhtiyarlığından

veya tedâvisi mümkün olmayan bir hastalıktan dolayı)

oruç tutmaya gücü yetmeyenlere, (her güne karşılık) bir

yoksulu (sabah-akşam) doyuracak bir fidye vermesi

(gerekli)dir. Kim de gönülden gelerek (daha fazla) bir

ihsanda bulunursa, bu, onun için daha hayırlıdır.

Bununla beraber (zor da olsa), (işin önemini)

bilirseniz, oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.

Bakara – 184

 

 

::HADİSİ ŞERİFLER::

(Müslim, 6, 60)-Ramazan’da orucunu tutup da Şevval’den de altı gün

tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir.

 



Ramazan'da hatim yapmak isteyenler her gün buradan cüz izleyebilirlerler..



İşte İlk Cüz


 

 

 

 

Eksiksiz Bir Oruç İçin Neler Yapılmalı?

Kalplere inşirah veren ve kurtuluş ayı olan bir Ramazan’a daha kavuştuk. İlk sahurun ardından ilk iftar sofrasında, ellerle birlikte gönüller de semaya açılacak. Sevdiklerinizle beraber niyetleriniz, kâmil bir oruç üzerine olsun…

Orucun, ferdî ve sosyal hayata pek çok katkısı olduğunu biliyoruz. Hem beden dinlenir hem de ruhun heykeli tekrar dikilir. Bu manevî dinamikleri diğer zaman dilimlerinde bulmak çok zordur. Oruç tutan insan yeme ve içmeden uzak dururken, diğer taraftan ahlakî tavrı ve çevresine gösterdiği mülâyemetiyle adeta melekleşir. Mayınlı bir tarlada dikkatlice yürüyen kimse gibi oruç tutan mü’min de orucunun zedelenmemesi için bütün azalarını günahlardan korumak için hassasiyetin zirvesine erişir. Birçok İslam âlimi de tam ve kâmil olan orucun ancak bütün günahlardan kaçınmakla mümkün olacağını söyler. İlahiyatçı-yazar Osman Karyağdı, oruçlu insanın halini şöyle tarif ediyor: “Melekler gibi yeme, içmeyi terk eden oruçlu insan yine onlar gibi, yalan, dedikodu, dargınlık, çekememe gibi hallerden gözü ve diğer azalarıyla günahlara dalmaktan da uzak durur. Aksi halde orucumuz bizi tutmuyorsa bir yerlerde eksiklik var demektir.”  Oruçlu olduğu halde, bir sürü dedikoduya dalan, diline hâkim olamayan, gözünü haramlardan koruyamayan kimsenin, oruçtan elde edilecek mükâfatlardan mahrum kalabileceğine dikkat çekiyor Karyağdı. “Kim yalan söylemeyi ve yalanla amel etmeyi terk etmezse, Cenâb-ı Hak o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına hiç kıymet vermez, iltifât buyurmaz.” hadis-i şerifini hatırlatan Osman hoca, “Hatta bazı âlimler gıybet ve yalanın orucu bozacağını bile söylerler. Başka bir ifadeyle bu orucun tam olmayacağı veya kusurlu olacağı söylenebilir.”

Osman hoca, oruç ibadetini açlık ve susuzlukla sınırlayanlara da şu hadis-i şerifi hatırlatıyor: “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan, susuzluk çekme ve açlıktan başka bir kazancı yoktur. Nice geceleyin kalkıp nafile ibadet yapanlar vardır ki, bu kalkmasından ötürü, uykusuzluktan başka bir kazancı yoktur. (İbn Mace)” O halde kamil bir oruç için insanın melekleştiği, helalleri bile terk ettiği Ramazan’da gözümüzü haramlardan koruyalım. Dilimizi Kur’ân’la meşgul edelim ve Allah’ı daha çok hatırlayıp evrad-u ezkârla meşgul olup, ahireti hatırlatan ve tefekkür ettiren eserleri okuma gibi hayırlı işlerde kullanalım.