Rahmet Ve Mağfiret Ayları

Rahmet Ve Mağfiret Ayları
 
        İçinde bulunduğumuz ay Mübarek Recep Ayıdır. Sonra Şaban ayı gelecek daha sonra ise mağfiret ayı Ramazan ayına kavuşacağız. Dilimizde üç aylar olarak andığımız mağfiret aylarının lezzetini almak her müslümanın hakkıdır. Bu aylarda yaradılış gayemizi yenilemek, silkinmek, hayat kaynağımız Kuran’nı Kerim’i, hadisi, fıkhı, okumak, anlamak, yaşamak, mecburiyetindeyiz. Dini emirler yaşamak için vardır. Yaşanmayan emirler sinelerde yüktür. İfsat şebekeleri insanımızı bozmaya çalışsa da topluma bakıyoruz çoğunlukla kimse bu ifsat şebekelerine önem vermiyor. Şeytanın görevini ifaya çalışanlar bazen sinir krizleri geçiriyorlar. Çünkü insanımızın bünyesinde kartondan da olsa bir İnanç izi var. Lağım suyuna bırakılmış altın gibi, Üç Aylarda insanımız genellikle oruç tutar, tasavvuf ehli ise çokça virtler çeker güzel bir şey, ancak yeterli değil. Doktorun yazdığı ilacı okumak, ezberlemek nasıl ki hastalığımızı iyileştirmez, aynen bunun gibi ilahi emirleri her zaman okumak, anlamak, yaşamak olmalıdır yaşantımızı etkilemelidir. Yoksa yorgunluktan başka bir şey olmaz. Helal belli, haram bellidir kapitalist sistem helal haram aramaz, madde elde etmek onun için vazgeçilmez unsurdur. Madde elde etmek için her yol mubahtır. Müslümanın çok uyanık olması gerekir yoksa tuzağına düşer. Her zaman din düşmanları olduğu gibi, asrımızda da sözde bazı din adamı kisvesini giymiş saldırganlara rastlıyoruz. Bazıları Kuran yeter diyorlar, bazıları sünnete saldırıyor, bazıları daha da ileri giderek şefaatı bile inkâr ediyorlar… Bunlara Allah hidayet versin. Bunlar yaptıkları tahribatın farkında bile değiller, kimin adına çalıştıkları meçhul. Toplumun ekserisi bunları adam yerine bile koymuyor. Birisi çıkmış bu mezhepler ümmetin başına bela diyebiliyor. İran muhabbetinden dolayı, Bizler İran’ı severiz, ehli kıbledir deriz. Küresel güçlerin korkulu rüyası olduğunu alkışlarız. Ancak mezhepsizliğine sahabeye saldırısına kesinlikle iyi bakmayız. Bu ümmet dört mezhebe inanır, en ince noktasına yapışır, mezhepsizler hiç inanmasın. Çünkü bizler mukallidiz. Ehlisünnet çizgisinde kalmak şartı ile, mızraklı ilmihal ve Süleyman Çelebinin mevlidi, İmamı gazalinin, Bediuzzaman’ın tüm eserleri bizim için bir hüccettir. Birileri kabul etmese de, dinimizde takva var fetva var, ümmet ikisini de tercih edebilir. Takva dar alandır. Fetva ise biraz daha geniş alanlıdır. İmamı Rabbani hazretleri Helâya bir sefer sağ ayakla girdiğinden kırk gün Tevbe etmiştir. Hâlbuki o amel dinen müstehaptır. İşte bu takvadır. Takva da hiçbir amel küçük görülmemelidir. Fetva da ise bu amelde fark etmez. İşin özü takvada, insan yaşantısında, amelini sarrafın terazisi ile tartar o terazi çok hassastır rüzgârdan bile etkilenir. Fetvada ise odunun otuz tonluk kantarda tartıldığı gibidir. Bu tartıda eksik fazla olabilir. Ancak ikisi de tartıdır. Mevlam cümlemizi bu üç aylar hürmetine yaşantısını sarrafın tartısında tartan kullarından eylesin. Şu mealcilere soruyorum? Şu beş vakit Namazın rekâtları, farzları, sünnetleri, müekket sünnetleri, kaçar rekât oldukları Kuran’ı kerimin neresinde yazılıdır? Muvahhit ümmet fertleri yaşantısında önce Kuran’ı Kerime, sonra sünnete, daha sonra İcma-i Ümmet’e ve kıyası Fukaha’ya bakar amel eder,  buralarda bulunmayanı örfte arar, öylece amel eder. Kim nereden gedik açarsa açsın sarsılmaz eserlerimiz var, beslenmeye devam ediliyor. Boş tenekeler davullar ses çıkarsa da nafile. Önümüzde ki perşembeyi cumaya bağlayan gece Ragaib gecesidir. Feyiz ve bereketi bol bir gece, dua etmeyi, dinimizi öğrenmeyi unutmayalım. Halen İslam coğrafyasında Müslüman kanı akıyor, küresel güçler bu kandan besleniyorlar, eş başkanları da küresel güçlere yağ sürme derdinde, bu kan duracaksa, müslümanın duası, samimiyeti, dik duruşu, ameli ile olur ancak inancındayız. Mevlam üç aylar hürmetine cümlemize feraset, dirayet, şuur, ehlisünnetten kopmamayı nasip eylesin. Zalimlere, kan dökücülere, işgalcilere, sömürücülere fırsat vermesin, sporun her çeşidine ilah gibi tapan gençlerimizi bu çirkeften kurtarsın. Mevla cümlemizi maddi ve manevi her türlü felaketlerden korusun. ”ALLAHIM RECEP VE ŞABAN’I BİZE MÜBAREK KIL VE BİZİ RAMAZANA ULAŞTIR”  Peygamber duası ile şereflendir âmin…