PÜSKÜLLÜ YALANLAR
Türkiye gündemi, sayılı günlerin kaldığı referanduma tam kilitlenmiş durumda. Sanırım İstanbul’dan sonra en kalabalık mitinglerinden birisi dün şehrimizde yani Şanlıurfa’mız da yapıldı. Başbakan kalabalığı görünce coştu ve CHP’yi haklı olarak eleştirdi. “Biz tek parti zihniyetinden çok çektik. Bu millet iradesine ipotek konulmasından çok çekti. CHP'nin tek parti zihniyeti bu milleti inim inim inlettiler. CHP gel git lerin partisidir. CHP en tutarsız dönemini yaşıyorlar. 12 Mart’ta bunlar nöbetçi hükümet oldular. 12 Eylül'le hesaplaşamadılar. 27 Nisan bildirisinin altına imza atarız dediler. Şimdi çıkmış darbe olursa tankların önüne ilk ben çıkarım diyor. Bu anayasanın önünde tank olanlar hiç bir tankın önünde duramazlar. Siz bu milletin inançlarına mayın döşediniz halk bunları unutmaz. CHP, MHP, BDP, TKP, İP, YARSAV, bir takım medya ve çeteler. Bunlar şimdi birlikte karar alıyorlar ve hareket ediyorlar.“ şeklinde konuştu. Fazla detaylara girmeye gerek yok sanırım ama coşkulu ve kalabalık bir miting Başbakan’da memnun olmuştur.
Bu coşkulu kalabalığı gördükten sonra Şanlıurfa’da yüzde yetmiş, seksen arasında evet çıkacağını tahmin ediyorum. Umarım yanılmam. Diğer taraftan CHP ve MHP liderlerinin halkı azarlarcasına Başbakan’ı eleştirmeleri ve bol keseden atmaları. Yılda bir mevcut anayasa ile kapatılan ve onun yerine başka bir isimle açılan sözde Kürt Partisi BDP Muhalefet ile işbirliği yaparak aldığı boykot kararı.
BDP’nin dışındaki hayırcıları zorda olsa anlamaya çalışıyorum, ama insan hakları, demokrasi, özgürlük, barış, hak, hukuk, adalet bu saydıklarımı dillerine dolayan ve her gittikleri yerlerde adeta bunları dileyen bir parti boykot kararı alıyor. Bu işin ciddiyetine kargalar bile güler. Her gün bunları isteyeceksin verildiği zamanda böyle istemiyorum diyeceksin. Peki, ne istiyorsun? Özgürlük. İyi o zaman al sana özgürlük. Yok, bu değil diğeri. İnanılır gibi değil. Bu halk bu saatten sonra kimin kimlere ve neye uşaklık ettiğini biliyor. Tüm muhalefet birleşmiş, SP ile BBP hariç bu hayırsız hayır’ın çıkması için güç birliği ve işbirliği yapmışlar. Bazı derin yargının yüksek hâkim ve Ergenekon işbirlikçileri; ”İşte şimdi apoya ihtiyaç var.” Ses kaydının internet sitelerine düşmesi ve aynı yargıçların Seyfi dedelerini arayıp listeniz varsa gitmeden önce atamalarını yapalım demeleri hayırcıların paniklediğinin bir kanıtıdır. 12 Eylül’de nasıl darbe yaptılar ise yine 12 Eylül’de öyle darbe alacaklardır inşallah.
Bu seferde Zaman Gazetesi’nin manşetten verdiği “Hayır için yalan rüzgârı.” Başlığı altında bir sürü korku yalanı sıralanmış. İsterseniz yazayım. “Doğuda Kürdistan kurulacakmış, mayınlı araziler Siyonist İsrail’e verilecekmiş, vatan yabancılara peşkeş çekilecekmiş, bebek katili ile lanetli PKK affedilecekmiş, emeklilik gün prim sayısı yedi binden dokuz bine çıkarılacakmış, Ayasofya’ya haç dikilecekmiş, cumhuriyet yıkılacak, Anadolu Türksüzleştirilecek, emekli maaşları yüzde 33 düşürülecekmiş, emekli bağ kurludan sigorta primi kesilecekmiş.” Paketteki maddelerle alakası olmayan hayali iddialar ve bunlara benzer yalanlar billboardlarda ve broşürlerde boy göstermeye başladı. El insaf yahu bunlar siyasetin içine ettiler yalanında bir sınırı var. Bu yalanlara timsahlar bile güler. Bunlarınki siyasi rekabet değil ezeli düşmanlık. Ülkeyi bölmeler, peşkeş çekmeler darbe anayasası kalkacak diye bu kadar düşmanlığa ne gerek var. Bundan şunu anlıyoruz. Demek ki; bunların bu darbeci anayasadan o kadar büyük çıkarları var ki bu çıkarlar ülkelerini satacak kadar büyük ve o kadarda ürkütücü.
Diğer taraftan bir tane saçı uzun aklı kısa ne olduğu belli olmayan bir kişi televizyona çıkmış efendim KPSS sorularını Fethullah Gülen cemaati çalmış diyor. Sen önce kendini düzelt, adam ol, erkek kılığına gir ve işine gücüne bak. Sen kim Fethullah Gülen’ e çamur atmak kim? Sen kim? Fethullah Gülen’in gerek Türkiye’de, gerekse Türkî Cumhuriyetleri’nde, gerekse Dünya’nın dört bir yanına ve en ücra köşelerine kadar yayılmış olan Türk okulları, Türkçe olimpiyatları ile Dünya’da eşi benzeri görülmemiş bir organizasyon ile ülke tanıtımı ve ekonomisine katkı sağlayan işsizliği çözmeye çalışan yani yaptığı hizmetleri bu gün dünya süper güçleri bile başaramazken kişiliği bozuk belli ki Ergenekon sözcüsü, vatan haini biri çıkmış soruların cemaat tarafından çalındığını iddia ediyor. Amaç belli çamur at izi kalsın. Sahi sen kimsin ya? MİT müsteşarımsın? Yoksa MİT elemanımı? Yoksa sen i… misin? Nerden alıyorsun cemaat soruları çaldı bilgisini. Hoca efendiye çamur atmak için paramı verdiler sana senin gibi vatan hainleri bu Ülkeyi bu hale getirdiler. Ama artık yolun sonu görünüyor. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Yaklaşan mübarek Ramazan Bayramınızı en derin duygularımla kutlar, tüm İslam âlemine hayırlara vesile olmasını, 13 Eylül’de daha özgür bir Türkiye’de uyanmak bir başka yazıda buluşmak dileğiyle…