Psikolog Özkan Şenol; Diziler ahlak anlayışımızı değiştirdi

Anafen Dershanesi Halkalı Şubesi’nin velilere yönelik düzenlediği seminerde konuşan Özkan Şenol, bir çocuğun geleceğinin anne-babasının elinde olduğunu vurguladı. Anne-babanın ilgilendiği çocukların daha başarılı olduğunu anlatan Şenol, şöyle devam etti: “Akşam yemeğinden sonra anne bir çekyatta, baba bir çekyatta uzanıp ellerinden kumanda aletini düşürmeden televizyon izlerlerse çocuklarından hiçbir şey beklemesinler. Zaten televizyondaki dizilerin birçoğu ahlak yapımızı değiştirdi. 20 yıl önce(beyaz gelinliğimle gider beyaz kefenimle çıkarım” diyen genç kızların şimdi, “boşanmayan mı var?) demeye başladı. Maalesef boşanmalar son dönemlerde çok arttı.

ANNEANNE FAKTÖRÜ

Anneanne ve babaannelerin torunlarını çok sevmelerine rağmen en büyük zararı bilmeden zaman zaman onların verdiğine dikkat çeken Özkan Şenol, “Anneler veya babalar çocuklarını uyardıkları zaman araya anneanneler girer. (O daha çocuk) gibi yaklaşımlarla çocukların önce annelerini, babalarını sonra da okulda öğretmenlerini takmamalarına yol açar. Bu yüzden bir anneannenin, babaannenin çocuğa verdiği zararı 50 düşman biraraya gelse veremez.” dedi.

Kendisine “hiperaktif” diye getirilen çocukların yarısının şımarık olduğunu ve bunun yüzde 80’inin de yine anneanne ve babaanneden kaynaklandığını vurgulayan Özkan Şenol, çocukları olumsuz etkileyen en önemli unsurların telefon, bilgisayar, televizyon ve paranın olduğunu hatırlattı. Çocukların odalarına özellikle bilgisayarın konulmamasını isteyen Şenol, lise 2.sınıfa kadar hiçbir çocuğa telefon verilmemesini istedi. Fazla paranın da çocuğu kötü etkilediğini vurgulayan Şenol, televizyon için ise anne babaları özellikle uyardı. Finlandiya’da haftanın bir günü televizyonların açılmadığını belirten Özkan, her ailenin bu yöntemi uygulamasını ve birbirleriyle hiç olmazsa haftada bir gün de olsa kaynaşmasını istedi.

ZAMANE ÇOCUKLARI

Zamane çocuklarının zeki ama tembel olduklarını ifade eden Özkan Şenol, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çünkü çocuklar bu zekalarını derste değil farklı yerlerde kullanıyorlar. Çocukların ellerinden telefonu aldığınızda küçük kıyamet kopar. Ne yapar, biraz küser, darılır o kadar. Ama o telefon çocuğun elinde kaldıkça yarın sınavlarda büyük kıyamet kopar ve bütün emekler boşa gitmiş olur.”

Çarpım tablosunu bilmeyen lise öğrencisi olduğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Şenol, geçen yıl 700 bin öğrencinin matematikten sıfır çektiğini hatırlattı.

Bir başka yanlışın çocukların bir başkasıyla karşılaştırılması olduğunu hatırlatan Şenol, birçok çocuğun da iyi seçemediği arkadaş kurbanı olduğunu sözlerine ekledi.

Veliler, yaklaşık birbuçuk saat süren semineri, Özkan Şenol’un samimi, esprili anlatımı nedeniyle sıkılmadan, bol bol gülerek izlediler.