Provokatörler Deprem Yardımlarına tahammül edemiyorlar
Şanlıurfa’dan İHH gönüllüsü olarak Depremin Meydana Geldiği Van Erciş’e giden Zeki Kurt bölgede karşılaştığı manzarayı anlattı.
Depremde en çok yıkımın olduğu ve 84 binanın yıkıldığı Erciş’te meydana gelen depremde Asıl yıkımın kulüpler bölgesinde olduğunu söyleyen İHH Gönüllüsü Zeki Kurt: “bölgede yaşayan insanlar bu yıkılmış binaların hepsinin zemin katlarında cafeler ve kıraathaneler olduğunu söylüyor. Halk bu bölgeye kulüpler bölgesi diyor. Oradaki insanların anlattığına göre burada her türlü pisliler oluyormuş ve bölge insanı bu depremin ilahi bir ceza ve ikaz olduğuna inanıyorlar” dedi.
BİRİLERİ İZDİHAM ÇIKARMA, BİRİLERİ BUNU YAYMA PEŞİNDE
Bölgeye giden yardımlar bazı provokatörler tarafından yanlış yönlendirildiğini belirten Zeki Kurt: “biz çok soğuk bir günde bölgeye vardık. Kamyonumuz sebze yüklüydü. Van Erciş’e vardığımızda yolumuza çıkan ve resmi görevli intibası veren bazı şahısların; ‘bu yardımlar yardım kuruluşlarına verilirse dağıtım organizasyonu yetersiz olduğundan orada bozulup heba olacak. Siz yükünüzle şehre girin mahallede kendiniz dağıtın’ dediler. Tabi biz kabul etmedik. Bizim orada merkezimiz vardı ve biz oraya götürmek zorundaydık. Sonradan öğrendik ki, bu şahıslar bizi mahalleye yönlendirerek izdiham meydana getirmek istiyorlar. Tabi, bölgede hazır bekleyen medya da bu olumsuz tabloyu yayınlayarak, insanların yağmalama yaptıklarını yaymak istiyorlar. Bununla devletin bölgede yetersiz kaldığı intibaı yaratmaya çalıştıklarını öğreniyoruz” diyor.
YARDIMLARIN DAĞITIMI MÜKEMMELDİ
Kendisinin bizzat götürdüğü yardımların hiç birisinin heba olmadığını ve Şanlıurfa’dan giden ekip arkadaşları ile birlikte yardımları dağıttığını anlatan Kurt: “biz gözlerimizle şahit olduk hiçbir organizasyon eksikliği yoktu. Bizzat biz başında bekleyerek götürdüğümüz yardımların hiçbir tanesi heba olmadan dağıttık. Mükemmel bir şekilde organizasyon yapılmıştı. Bölgede bulunan birçok basın mensubunun İHH çadırında yemeklerini yiyordu. Orada sanatçı Murat Kekili’nin de bizzat yardımlara katıldığını gördüm bu beni çok duygulandırdı. Üstelik Kekili medyadan kaçıyordu. Yaptığı yardımların reklam olmasını istemiyordu” dedi.
“DEVLET’E VE HÜKÜMETE TEŞEKKÜR EDİYORLARDI”
İHH gönüllüsü Zeki Kurt, depremzedelerin medyada çıkan haberlere isyan ettiğine şahit olduğunu söyledi. Bir çok insanla konuştuğunu ve özellikle bazısının medyada çıkan ‘hükümet Yardım Etmiyor’ sözleri kendilerini bağlamadığını, hükümetin depremzedelere en erken zamanda yardım ettiğini söyledi.
TATVANLI GENÇLERİN FEDAKÂRLIĞI
Tatvan’dan 50’nin üzerinde genç, günde 15 kişi sabah saat 7.00’de başlıyor soğuk ve zor şartlara aldırış etmenden depremzedelere yardım dağıttığını söyleyen Zeki Kurt: “Erciş’te bulunduğum süre içerisinde en çok hayran kaldığım olaylardan birisi de bu Tatvanlı gençlerin fedakârlığıydı” diyor.
DEPREMZEDE ARABASI İLE YARDIMA KOŞUYORDU
Deprem bölgesinde Karşılaştığı birçok hikâye olduğunu söyleyen Zeki Kurt; “bunlardan birisi, depremde hasar görmüş evinden çıkardığı ailesini bir çadıra yerleştirdikten sonra arabası ile diğer depremzedelere yardıma koşuyordu. Çocukları ne durumda yemek onlara da yetişti mi? Dediğimde; çocuklarım 3 günlük ekmek yiyor. Dedi. Gerçekten çok dehşet verici olan o yıkım arasından insanlık fışkırdığına şahit oldum. İnsanlar yeniden doğmuş gibi insanlıklarını sergiliyordu. Kimse kimsenin dinine, diline, ırkına, mezhebine ve cinsiyetine bakmıyordu. Herkes elinden gelen hertürlü yardımı yapıyordu” dedi.
BİRİLERİ İZDİHAM ÇIKARMA, BİRİLERİ BUNU YAYMA PEŞİNDE
Bölgeye giden yardımlar bazı provokatörler tarafından yanlış yönlendirildiğini belirten Zeki Kurt: “biz çok soğuk bir günde bölgeye vardık. Kamyonumuz sebze yüklüydü. Van Erciş’e vardığımızda yolumuza çıkan ve resmi görevli intibası veren bazı şahısların; ‘bu yardımlar yardım kuruluşlarına verilirse dağıtım organizasyonu yetersiz olduğundan orada bozulup heba olacak. Siz yükünüzle şehre girin mahallede kendiniz dağıtın’ dediler. Tabi biz kabul etmedik. Bizim orada merkezimiz vardı ve biz oraya götürmek zorundaydık. Sonradan öğrendik ki, bu şahıslar bizi mahalleye yönlendirerek izdiham meydana getirmek istiyorlar. Tabi, bölgede hazır bekleyen medya da bu olumsuz tabloyu yayınlayarak, insanların yağmalama yaptıklarını yaymak istiyorlar. Bununla devletin bölgede yetersiz kaldığı intibaı yaratmaya çalıştıklarını öğreniyoruz” diyor.
YARDIMLARIN DAĞITIMI MÜKEMMELDİ
Kendisinin bizzat götürdüğü yardımların hiç birisinin heba olmadığını ve Şanlıurfa’dan giden ekip arkadaşları ile birlikte yardımları dağıttığını anlatan Kurt: “biz gözlerimizle şahit olduk hiçbir organizasyon eksikliği yoktu. Bizzat biz başında bekleyerek götürdüğümüz yardımların hiçbir tanesi heba olmadan dağıttık. Mükemmel bir şekilde organizasyon yapılmıştı. Bölgede bulunan birçok basın mensubunun İHH çadırında yemeklerini yiyordu. Orada sanatçı Murat Kekili’nin de bizzat yardımlara katıldığını gördüm bu beni çok duygulandırdı. Üstelik Kekili medyadan kaçıyordu. Yaptığı yardımların reklam olmasını istemiyordu” dedi.
“DEVLET’E VE HÜKÜMETE TEŞEKKÜR EDİYORLARDI”
İHH gönüllüsü Zeki Kurt, depremzedelerin medyada çıkan haberlere isyan ettiğine şahit olduğunu söyledi. Bir çok insanla konuştuğunu ve özellikle bazısının medyada çıkan ‘hükümet Yardım Etmiyor’ sözleri kendilerini bağlamadığını, hükümetin depremzedelere en erken zamanda yardım ettiğini söyledi.
TATVANLI GENÇLERİN FEDAKÂRLIĞI
Tatvan’dan 50’nin üzerinde genç, günde 15 kişi sabah saat 7.00’de başlıyor soğuk ve zor şartlara aldırış etmenden depremzedelere yardım dağıttığını söyleyen Zeki Kurt: “Erciş’te bulunduğum süre içerisinde en çok hayran kaldığım olaylardan birisi de bu Tatvanlı gençlerin fedakârlığıydı” diyor.
DEPREMZEDE ARABASI İLE YARDIMA KOŞUYORDU
Deprem bölgesinde Karşılaştığı birçok hikâye olduğunu söyleyen Zeki Kurt; “bunlardan birisi, depremde hasar görmüş evinden çıkardığı ailesini bir çadıra yerleştirdikten sonra arabası ile diğer depremzedelere yardıma koşuyordu. Çocukları ne durumda yemek onlara da yetişti mi? Dediğimde; çocuklarım 3 günlük ekmek yiyor. Dedi. Gerçekten çok dehşet verici olan o yıkım arasından insanlık fışkırdığına şahit oldum. İnsanlar yeniden doğmuş gibi insanlıklarını sergiliyordu. Kimse kimsenin dinine, diline, ırkına, mezhebine ve cinsiyetine bakmıyordu. Herkes elinden gelen hertürlü yardımı yapıyordu” dedi.
