Pozitif düşünce kitabı ne anlatıyor

Pozitif düşünce kitabı ne anlatıyor

Pozitif olmak için ne yapılır? Pozitif bir bakışa nasıl sahip olunur? Dahası pozitif nedir, nasıl elde edilir?

21. yy'da insanlar çok büyük tehlike altında. Savaş, fitne, uyuşturucu, stres, gençliğin türlü türlü hastalıkları var. Bütün bu olumsuzluklar karşısında kendimizi nereye koyuyoruz?

Gelişmeler karşısından olumluya mı ayarlıyız, olumsuza mı?

Pozitif'in kelime anlamı; Olumlu, negatif karşıtı demek.

Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi olan Sabahattin Yaşar; “Pozitif düşünce” adlı kitabının 3.cü baskısına hazırlanırken, Rizvaniye külliyesinde yazarlar birliği “Cuma toplantısında” Pozitif pencere ne demek? Konulu “mini” bir sohbet etti.

Sohbet pozitifti.

Kitabı aldım bir solukta okudum.

Birkaç kesit istifadenize sunmak ve kitabın tamamını (menfaatiniz icabı) okumanızı tavsiye ediyorum.

Güzel ve çirkin düşünce

Güzel tanımlamalar, pozitif çağrışımlar her zaman için ilgi ile karşılanır. Pozitif düşünceler içerisinde olan, o enerjisinin etkisini kendi üzerinde bulur. Onun için çok “güzel düşünceli” insanlar içersinde bulunan, ancak güzelleşmeyen bir insan yok gibidir. Ya da çirkin düşüncelerle iç içe olanın çirkinleşmeme garantisi yoktur. İnsanda yıkan güç de var, yapan güçde. Hayat, hangisini kullandığınıza bağlı.

Gülümseyin

Somurttuğumuzda 18, gülümsediğimizde sadece 3 kasımızı kullanıyoruz. Bedensel enerjimizi yükselten, hastalıklara karşı daha güçlü olmamızı sağlayan şey, yine gülümsemek. Yüz kaslarımızla içsel durumumuzun yakın ilişkide olduğu bilinir.

Öyle çeşit çeşit şikayetler var ki!...

Her insanın her şikayete duyarlılığı farklı farklı. İnsanları şöyle bir dinleyiverseniz, akla hayale gelmeyecek üretilmiş konularda şikayetleri mevcut. Adeta çarklar ters dönmeye başlamış. Onun için istenilen üretim çıkmıyor. Burada örneklendirmelere gerek yok, çünkü hemen herkesin çok yakınlarında şikayet konusu örneklerden bolca bulunur.

Çocuk çocukluğundan, genç ergenliğinden; yaşlı da artık işe yaramadığından dertli.

İş sahibi, işiyle.

İşveren, işçisiyle.

Amir, memuruyla kavgalı.

Kocası kadından, kadın kocasından, kaynanasından çekiyor. Hasılı herkesin çektiği bir şey var.

Beklentiler, ümit edilenler, şikayetçi olunanlar, zannedilenler, öyle kabul edilenler, sahip olunmayanlar, sahip olduklarından şikayet edilenler, gelmiyor sonu…. Birinin ömrünce aradığı şey, diğerinin ömrünce çektiği dert kapısı oluyor.

Üç kesit sundum size. Sabahattin Yaşar konferanslarında “ne kadar imanınız varsa o kadar pozitifsiniz” sloganını kullandığını ifade ederken, asrın hastalığının tespitini aslında ifade ediyor.

Peki siz ne kadar pozitifsiniz?

İLGİLİSİNE

"Fikirlerini ve söylediklerini asla kabul edemem..Ama onları söyleme hakkını ölünceye kadar savunurum.." (Voltaire)