Poşu davasında çarpıtmalar ve gerçekler
Gündeme "Poşu" davası ile gelen ve Taraf ile Akit Gazetesinden olaya ters bakışlı iki yorumu sizlere sunuyoruz
Mahkemeden ağır karar
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Çağlayandaki Adalet Sarayında dün görülen duruşmaya, 25 ay Tekirdağ F Tipi Cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra bir önceki celsede tahliye olan Üniversiteli Cihan Kırmızıgül ile avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan Kırmızıgül beraatini istedi. Ancak mahkeme heyeti, Kırmızıgülü PKKya yardım etmek, patlayıcı madde bulundurmak ve mala zarar vermekten suçlu bularak 33 yıl dokuz ay hapis cezası verdi. Mahkeme cezada indirim uygulayarak cezayı oybirliğiyle 11 yıl üç aya indirdi. Heyet, Kırmızıgülün kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnmek ve güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçlarından ise beraatine karar verdi.
Taraf
-------------------------------------------------------------------
ALİ İHSAN KARAHANOĞLU GERÇEĞİ YAZI
Bazı gazeteci ve yazarlar olayı öyle bir çarpıttı ki, verilen cezayı 'puşi cezası' olarak isimlendirdi. Bu yazarlara en çarpıcı cevabı ise Yeni Akit'in hukukçu yazarı Ali Karahasanoğlu verdi. Medyanın olayı çarpıttığını belirten Karahasanoğlu, "Puşi takmak bir sene tutuklu kalmayı gerektiriyorsa.. Şu Türkiye sokaklarında puşi takan yüzlerce kişiyi niye kimse alıp götürmüyor?" diyerek can alıcı soruyu sordu.
Yazısında 28 Şubat'ta yaşanan bir olayı da hatırlatan Karahasanoğlu "İnsanlarda birazcık utanma olur. Birazcık akıl olur. Maalesef ikisi de yok, "Puşi taktığı için cezaevinde" diye haber uyduran gazetecilerde. Ama aynı gazeteciler, bakın 28 Şubat'ta hangi ahlaksız haberlere imza attılar. 28 Şubat'la özdeşleşen Sincan'daki tiyatroda, Filistinli çocukları canlandıran oyuncular, İsrail askerlerine taş atıyorlardı. İşte o oyuncular, bu tiyatro oyunu sebebi ile, 12 yıl hapis cezası aldılar. Gerek dava sürecinde ve gerekse karar aşamasında, "Puşili genç cezaevinde" diye bugün haber yapanlar, "tiyatrocu çocukların 12 yıl hapis cezası alması"nı, büyük bir aşkla haberleştirdiler." diyerek, sergilenen ikiyüzlülüğe dikkat çekti.
İŞTE KARAHANOĞLU'NUN O YAZISI...
Bakın neden cezaevine atılmış?
Cihan Kırmızıgül adlı üniversite öğrencisinin cezaevine atılma gerekçesini aylardır puşi takması olarak gösteren medya organlarının büyük bir yalana imza attıkları ortaya çıktı. İşte mahkeme kararı Bakın o gence isnat edilen eylemler neler:
Meğer o genç, puşi takmaktan değil, "molotof atmak, örgüt üyeliği, örgüt lehine eylemlere katılma" suçlarından cezaevine atılmış
Yeni Akit'in Hukukçu Yazarı Ali Karahasanoğlu, puşi taktığı için yalanını böyle deşifre etti:
"Puşi taktı" diye mi "molotof attı" diye mi?
Neler dediler neler..
"Puşi taktı diye cezaevinde.." dediler.
"Puşi taktığı için 25 aydır tutuklu" dediler..
"Puşi taktığı için üniversiteye devam edemiyor" dediler..
Dediler ha dediler..
Manşetlere kadar çıktı: "Puşi taktığı için cezaevinde!." diye..
Televizyonlarda birinci haber oldu..
"Puşili öğrenciye tahliye yok" dediler..
"Savcı tahliye istedi, heyet yine tahliye vermedi" dediler..
Puşili öğrenci aşağı. Puşili öğrenci yukarı!
Tek suç vardı: "Puşi takmak."
Hani Türkiye'de yaşamıyor olsak, şaşıp kalacaktık, "Puşi taktığı için, insan nasıl 25 ay cezaevinde kalır?" diye..
Yine şaşıp kalırdık, "Bu ülkede sadece bir kişi mi puşi takıyormuş acaba? Başka kimse takmıyor mu ki, sadece bir kişi cezaevine atılıyor?"
Ama ne yapabilirsiniz?
Gazetelerin % 80'i böyle haber yapıyorsa..
Televizyonların % 90'ı böyle haber yapıyorlarsa..
"Demek ki gerçekten bu kişi, puşi taktığı için cezaevinde" diye kanaat getirirdiniz..
İşin ilginci.. Böyle bir hava estirmek isteyen derin güçler var da..
Derin güçlerle ilişkileri olmadığını ileri sürdükleri halde, bu haberleri yazanlar, gazetelerine koyanlar, televizyon ekranlarında bu haberi okuyan ahmaklara şaşmak gerek..
Acaba bunlar hiç mi düşünmediler: "Puşi takmak bir sene tutuklu kalmayı gerektiriyorsa.. Şu Türkiye sokaklarında puşi takan yüzlerce kişiyi niye kimse alıp götürmüyor? Niye, yüzlerini saklayıp, iş yerlerinin camlarını çekiçlerle kıranlar bile hemen ertesi günü salıveriliyor da, 'puşili üniversiteli' aylarca tutuklu kalıyor?"
Öyle ya..
Puşi takmak sebebi ile, üniversiteli Cihan Kırmızıgül cezaevine atıldı ise, diğer vatandaşlar niye cezaevine atılmıyor?
Bunu soramıyor, sorgulayamıyor, anlı şanlı gazeteciler..
Ve toplumun aklını, yalanlarla iğdiş ediyorlar.
Adalet Bakanlığı da sağolsun, iki satırlık açıklama ile, bu tür yayınları tekzip etmiyor.. "Puşi taktığı için kimse cezaevinde değildir. Haberlerde ismi geçen kişiye iddianamede isnat edilen eylem, 'puşi takmak' değildir" diyemiyor.
Neyse ki, o davada karar çıkmış..
Kararla birlikte öğreniyoruz ki, üniversiteli gence isnat edilen eylem, "molotof atmak, örgüt üyeliği, örgüt lehine eylemlere katılma" imiş.
Puşi taktığı için değil, iş yerlerine molotof attığı için cezaevinde tutuklu kalmış, Cihan Kırmızıgül!
İnsanlarda birazcık utanma olur..
Birazcık akıl olur..
Maalesef ikisi de yok, "Puşi taktığı için cezaevinde" diye haber uyduran gazetecilerde..
Ama aynı gazeteciler, bakın 28 Şubat'ta hangi ahlaksız haberlere imza attılar..
28 Şubat'la özdeşleşen Sincan'daki tiyatroda, Filistinli çocukları canlandıran oyuncular, İsrail askerlerine taş atıyorlardı..
İşte o oyuncular, bu tiyatro oyunu sebebi ile, 12 yıl hapis cezası aldılar..
Gerek dava sürecinde ve gerekse karar aşamasında, "Puşili genç cezaevinde" diye bugün haber yapanlar, "tiyatrocu çocukların 12 yıl hapis cezası alması"nı, büyük bir aşkla haberleştirdiler..
"O çocuklar Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkıyorlarmış da, son anda dava açılarak kendilerine engel olunmuş" gibi hava estiriyorlardı..
Farklı düşünceden birileri olunca, "12 yıl yetmez. Daha ağırını verin" temposu tutuyorlar.. Olmadık suçlar icat ediyorlar.. "Halkı silahlı isyana çağırdılar" diye, suçlar uyduruyorlar..
Ama, molotof atan üniversiteli kendi yandaşları olursa, isnat edilen eylemi bile masumlaştırıyor, "Puşi takmak sebebi ile cezaevinde" diye değiştiriyorlar..
Bugün dahi, ahlaksızlığa devam ediyorlar..
Ve birileri, "28 Şubat'ı fazla eşelemeyelim" diyor.
Birileri, "Çok uzatmayalım" diyor..
Buyrun, bu tablo karşısında, uzatmayın..
"Molotof atan üniversiteli"nin suçunu, bile bile, "Puşi takmak" diye değiştirenleri sorgulamadan, bu defteri kapatın..
Bakalım yarın, aynı ahlaksızlar, hangi yalan haberlerle sizlerin kuyularını kazacak..
Bakalım o zaman, bu ahlaksızların iftiralarından kendinizi nasıl kurtarabileceksiniz..
Daha doğrusu, kurtarabilecek misiniz?
"28 Şubat oldu bitti" demekle, iş kapanmıyor.
Bir de o dönemin mağduriyetini bire bir yaşayanlara sorun..
Bugün dahi, aynı kafa ile haber yapan ahlaksızların yalancılıklarına bakın..
Ve ondan sonra, "Bu işi fazla uzatmayalım" deyin. Diyebiliyorsanız..