PKKye Soralım Said-i Kürdi Kürt mü?

PKKye Soralım Said-i Kürdi Kürt mü?
PKKye Soralım Said-i Kürdi Kürt mü?
PKK olayı, yeni bir Kürt inşası olayıdır ve o noktada, TCnin yeni bir ulus inşası projesi ile birebir örtüşür. Ne yazık ki orada, tıpkı Türk inşasında olduğu gibi, dini aidiyet, geri planlarda bırakılması gereken bir aidiyettir. Ahmet Taşgetirenin yorumu:

Said-i Kürdi Kürt mü? / Ahmet Taşgetiren

width=130Said-i Kürdi, yani Saidi Nursi, yani Bediüzzaman acaba Kürt mü?

Böyle soru olur mu?

Tabii ki Kürt. Baksanıza, yargılandığı tüm TC mahkemelerinde onun Kürtlüğünün altı özellikle çizilmiş. Hatta bir tür aşağılama notu olarak çizilmiş. Yani, klasik devlet çizgisi açısından bakıldığında onun Kürtlüğü konusunda kuşku yok.

Peki, mesela PKK için de Kürt mü o?

Siz herhangi bir PKK belgesinde, Bediüzzamana sahip çıkıldığını gördünüz mü?

Ahmedi Hani, İdris Bitlisi, hatta Şeyh Said Kürt mü diye de sorulabilir.

Ya da şöyle sorayım:

Bütün bu saydıklarımız, mesela Öcalan kadar Kürt müdür?

Bunları neden sorduğumu şimdi anlıyor olmalısınız.

Öcalan bir başka Kürttür ve PKK hareketi, diğer tüm Kürtleri, Öcalana benzedikleri ölçüde Kürt sayarlar.

Dünkü yazımda bir soru sordum.

- Diyelim Ağrı, dedim, bütün milletvekillerini AK Partiye vermiş. Özerk Kürdistan olduğunda Ağrı Kürdistandan ihraç mı edilecek?

Özerk Kürdistan olduğunda, TCnin Yeni Türk İnşası projesine benzer biçimde, Kürtleri bile Kürtleştirme gibi bir proje uygulanacak mı?

- 10 yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan!!!

TC açısından bir türlü Türkleştirilemeyen Said-i Nursi yoksa PKK jargonunda, Türkleştirilmiş bir Kürt müdür?

Said Nursi, niye yer almaz PKK dünyasında?

Çünkü Kürtün Müslümanlık damarını temsil eder, bir ve Kürtlükle Türklüğün İslamın birbirinden kopmaz kardeş milletler olduğunun sözcüsüdür.

PKK konseptinde ise Müslümanlık damarı, ihmal edilecek, mümkünse yok edilecek bir damardır. Kürtlük ise yeni bir bilinç inşası için, farklılığına vurgu yapılacak bir etnik aidiyettir.

Yani PKK olayı, bir Türk-Kürt olayı değildir.

PKK olayı, yeni bir Kürt inşası olayıdır ve o noktada, TCnin yeni bir ulus inşası projesi ile birebir örtüşür.

Ne yazık ki orada, tıpkı Türk inşasında olduğu gibi, dini aidiyet, geri planlarda bırakılması gereken bir aidiyettir.

Hani şu ümmetten kurtulma hesabı var ya, işte o.

Bunu Türk ulusalcılığı doğru okuyabilir mi bilmiyorum ama diyelim Şeyh Saidin torunu Abdülmelik Fırat, Kemalizmle Apoizm arasındaki paralelliği vurgularken iyi okumaktaydı.

Ben diyorum, PKK-KCK-DTK-BDP biri diğerinden doğan bu yapılar bölgeye egemen oldukça, bölgede Kürtler üzerinde yeni bir cendere düzeni gerçekleşecektir.

- Kürtü Kürtleştirme projesi olacaktır bunun adı.

Bana, Sen bir Türksün, ne ilgilendirir seni Kürtün Kürtleştirilmesi? diye sorulabilir.

Benim şu yazdıklarım, Türkün Türkleştirilmesi projesinin ortaya çıkardığı sancılar ve ülkeye ödettiği bedellerden doğan tecrübeyle ilgilidir.

Şu anda, legal Kürt siyasi hareketi BDP, Kürtlerin yüzde 25-30undan oy alıyor.

Ama Kürtlük üzerine neredeyse tek söz sahibi o.

Geriye kalan Kürtlerin bir düşüncesi yok mu?

Demokratik toplum kongresi gibi yapılar, Kürtlük üzerindeki bu tekelci tahakkümü pekiştirmek için üretilen formüller. Çalıştaylar malıştaylar hepsi, Kürtlükte tek söz sahibi olma girişimleri.

Bu çalıştaya katılan aydınlar vs, sözümona Kürt sorununun çözümü için fikir üretmiş oluyorlar.

Bu tatmin duygusunu anlıyorum ama çalıştayı düzenleyen odak açısından bakıldığında üretilen fikirler fasa fisodan başka bir şey değil, çünkü fikri Önder Öcalan üretir, onlar da üretilmiştir ve uygulamaya geçilmiştir, bir araya gelen aydınlar ise, zaten yürümekte olan projenin dekorları niteliğindedir.

Maalesef aydınlarımız, Öcalan ve eklentilerinin, Kürtler üzerindeki tahakkümünü perçinleyen ve devlet nezdinde pazarlık güçlerini artıran bir rolde kullanılmaktadırlar. Bu söz çok mu ağır, bence bir kere daha düşünsünler...

O süreçte rol alan İslamcı Kürt aydınlarımız da bu dekor sözcüğü üzerinde bir kere daha düşünsünler.

Uzun vadede, o projede onlara ekmek olmadığını, bugüne kadarki siyasi tecrübeleri göstermiş olmalı ama garip bir aymazlığın da sürdüğünü görüyorum.

Yazıya Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinden girdik, yine öyle bitirelim:

- Acaba Said-i Kürdi yaşasaydı, PKK hareketi hakkında ne söylerdi?

BUGÜN