Peygamber Sevdalıları Platformu'ndan genel piknik

Peygamber Sevdalıları Platformu Marmara Koordinatörlüğü, İstanbul'da bulunan üye derneklerin katılımıyla geniş katılımlı bir piknik etkinliği gerçekleştirdi.

Peygamber Sevdalıları Platformu'ndan genel piknik

Peygamber Sevdalıları Platformu İstanbul’da geniş katılımlı piknik etkinliği düzenledi. Etkinliğe, üye derneklerin üye ve gönüllülerinden oluşan yüzlerce kişi katıldı. Çeşitli yarışmaların da yapıldığı piknikte ilahiler seslendirildi, halaylar çekildi.

Etkinlikte bir konuşma gerçekleştiren Doğruhaber Gazetesi yazarı Abdulkadir Turan, aile ve ailenin sahip olması gereken hedeflerle ilgili bir konuşma gerçekleştirdi. 

Birlikteliğimiz muhabbetimizi arttırmalıdır

İnsanların aile olmadan önce bir müminler topluluğu olduğunu ifade eden Turan, “Bir çatı altında buluşmuş, bir araya gelmiş kadın, erkek çocuklarla bir arada bulunan bir müminler topluluğuyuz. Aramızdaki yer, kan, nikah bağını bir kenara bırakırsak her şeyden önce bir mümin topluluğuyuz. Bunun üzerinde düşünmeli ve bir arada iken nasıl olmalıyız, nasıl davranmalıyız bunun üzerinde düşünmemiz gerekir. Aramızdaki yaşlıya, kadına, çocuğa nasıl davranmalıyız bunu bir düşünmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Birbirimize yanaşmamız bir arada bulunmamız sevgi ve muhabbetimizi arttırmalıdır. Aramızdaki bu yakınlaşmalar buğza ve bozgunluğa yol açmamalıdır. Müminler bedenen birbirlerine yaklaşınca birbirlerine saygıları artar. Bedeviler ise yan yana gelince kavga ederler. Bizler bu yolumuzu seçmeliyiz. Bedevi mi olacağız yoksa mümin mi olacağız?” şeklinde konuştu.

Aile olarak İslam için neler yapıyoruz?

Tüm ailelerin bir hedefi olması gerektiğinin altını çizen Turan, “Herkesin İslam’a, aileye saldırdığı bu zor dönemde aile olarak bizler neler yapıyoruz? Bizlerin İslam için yapmak istediğimiz şeyler aslında ailemizi, çocuklarımızı korumamız için yapmamız gerekenlerdir. Çünkü bizlerin İslam için yaptıkları aslında ailemiz için yaptıklarımızdır. Hepimiz Allah katında birbirimizden sorumluyuz. Çünkü müminler kardeştir. Namazlarda her zaman söylediğimiz ‘“İyyakena'budu ve iyyakeneste'in” (Biz yalnız sana ibadet eder ve yalnızca senden yardım dileriz) ayeti bunu gerektiriyor. Bu haşa öyle sıradan söylenmiş bir söz değildir. Bunu söylemek kardeşinin yanında olmayı, desteklemeyi gerektirir. Kardeşinin elinden tutup onu hedefe doğru sürüklemeyi gerektirir.” dedi.

Etkinlik yapılan çeşitli yarışmaların ardından sona erdi.   

(İLKHA)