Pala: Gençleri Bilgili ve Ahlaklı Yetiştirmeliyiz
Din ile bilimin ayrılmaz ikili olduklarını ve bunların birbiriyle çelişmediklerini öğrencilere kavratma adına Yahya Kemal Beyatlı Anadolu Lisesi, Kutlu Doğum günleri çerçevesinde Matematik - Fen Bilimleri bilim yarışması ödül töreni ve Kutlu Doğum programı düzenledi.
Şanlıurfa Şair Nabi Kültür Merkezinde gerçekleşen ödül törenine okul öğrenci, velilerinin ve okul aile birliği üyelerinin yanı sıra İl Milli Eğitim Müdürü de katıldı.
İl Milli eğitim Müdürü Ahmet PALA yaptığı konuşmada,“İlim müminin yitik malıdır, nerede bulursa onu alır, diyor Peygamberimiz. Kur’an-ı Kerim’in ilk emri malumlarınız üzere OKU emridir. Oku diyen bir dinin kitabı veya bir din asla ilimden bilgiden uzak olamaz. Onun için Kutlu Doğum haftası Matematik-Fen bilimleri ödül töreni buymuş aslında… çok da güzel olmuş. Emeği geçenleri kutluyorum. Ve bu vesileyle bütün yöneticilere buradan diyoruz ki, gelin yarınlarımızı emanet edeceğimiz yavrularımızı, genç kuşağı donanımlı, kültürlü, bilgili, şahsiyetli, kimlikli, ahlaklı kişiler olarak yetiştirelim. Bunu hakikaten başarırsak Allahın izniyle yarınlarımız çok daha güzel olacak. Artık Türkiye’miz şu güzelim ülke bu yolda ilerliyor. Bugün artık ben milletimin hizmetindeyim diyen bir Cumhurbaşkanımız var, ben milletimin hizmetindeyim diyen bir Başbakanımız var, ben milletimin hizmetindeyim diyen yöneticilerimiz var. Diyorum ki onlar öyleyken ben niçin milletimin hizmetinde olmayayım. Evet, ben de Ahmet PALA, Şanlıurfa Milli Eğitim müdürü olarak, milletimin hizmetindeyim. İnşallah bu hizmet yolunda beraber yürüyeceğiz, beraber koşacağız ve engelleri de beraber bir bir aşacağız.” dedikten sonra kadınların toplumuzdaki önemine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Salona bakıyorum hanım ağırlıklı… Bu güzel bir şey, harika bir şey. Biz yıllarca kadınlarımızı, hanımlarımızı, kızlarımızı bir kenara ittik maalesef. Bu nerden kaynaklanıyordu, bu nerden geliyordu anlamadık, anlayamadık. Buna bir de din kılıfını giydirdik ve kadınlarımızı sadece kendilerimize has kılarak odalara hapsettik. Bugün hamd ediyorum ki kadınlarımız işin farkındalar ve toplumun her kesiminde boy gösteriyorlar; yüreklice, namusluca, edeplice… Biz de bu dünyada varız diyorlar. Ve her alanda kendilerini kanıtlayarak başarıdan başarıya koşuyorlar. Bu akşam anne ve babalardan bir istirhamım var. Kız çocuklarımızın okullaşmasına katkıda bulunsunlar.”dedi.
Şanlıurfa’nın önemine de değinen PALA konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Şanlıurfa’mız stratejik konum itibariyle çok önemli bir konumdadır. Milletvekillerinden Bakanlarımıza kadar ve hatta Cumhurbaşkanına kadar Şanlıurfa’mızla yakından ilgileniyorlar. Bu durum çok sevindirici bir şey… Ben de bu kısa süre zarfında onlar gibi Şanlıurfa’yı ve Şanlıurfalıyı çok sevdim. Ülkemin en güzel şehirlerinden biri olan ”Peygamberler Diyarına” hizmet etmekten onur duyuyorum. Ayrıca Şanlıurfa’da ilk defa farklı formatla kutlu doğum etkinliği gerçekleştiren Yahya kemal Beyatlı Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencilerini başta idareciler olmak üzere yürekten kutluyorum”.
Okul Müdürü Uzm. Öğret. Fevzi ÇELİK de yaptığı açılış konuşmasında, okul olarak farklı formatta yapılan bu etkinlikte din ile bilimin ayrılmaz ikili olduklarını, ilmin Allah’ın ilim sıfatının sonucu olduğunu, ikisinin aynı kaynaktan beslendiğini, gerçek bilimle dinin birbirleriyle çelişkili bir durum arz etmeyeceğini bilakis birbirlerini desteklediklerini ifade etti.
ÇELİK sözlerine şöyle devam etti: “Biliyoruz ki yarının dünyasında söz sahibi olmak isteyen toplumların yapması gereken tek şey geçmişinden aldığı milli ve manevi birikimi çağın bilimleriyle bezeyen insan yetiştirmektir. Okulumuz “bir yıl sonrasını düşünüyorsan bir tohum ek. On yıl sonrasını düşünüyorsan bir fidan dik. Yüz yıl sonrasını düşünüyorsan bir insan yetiştir.” anlayışıyla hareket edip; nitelikli, karakterli, onurunu her şeyin üstünde tutan, halkına hizmeti en büyük şeref vesilesi sayan, insan haklarına saygılı, anne babasının haklarına riayet eden, kültürlü, kendine yeten ve kendisiyle barışık bir nesil yetiştirmek amacındadır.”
Peygamberimizin hayatını sunum ve video eşliğinde anlatan Okulun Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinden Necmettin ARPAG ise kardeşlik ahlakı ve Peygamber sevgisine vurgu yaptı. Günümüz dünyasında insanların birbirlerini ötekileştirmenin kökeninde uhuvvet ruhunun azlığının yattığını dile getiren ARPAG sözlerini şöyle sürdürdü: ”Hani biz kardeşliği O’ndan öğrenmiştik. Peki, o ne yapmıştı. Kendisi Arap olmasına rağmen sağında Bilal-i Habeşi; Habeşli bir köle, solunda Selman-ı Farisi; İranlı bir farslı, önünde Süheyb-i Rumi; Bizanslı bir Rum. Onun nurlu yolunu takip eden şahsiyetlere baktığımızda hiç birisinin ayırımcılık yaptığını göremezsiniz. Şarkın Şanlı Sultanı Selahaddin-i Eyyübi’den, Peygamber methine mazhar olmuş şanlı kumandan İstanbul’un Fatihi, Fatih Sultan Mehmed’e kadar gelen bu büyük şahsiyetler Peygamberimizin “Bizden değildir ırkçılığa çağıran, bizden değildir ırkçılık yolunda ölen, bizden değildir ırkçılık yolunda mücadele eden” düsturuyla hareket edip uhuvvet(kardeşlik) ruhunu diri tutmaya çalışmışlardır. O halde bu konuda da bizim için en güzel örnek Peygamberimiz değil midir”.?
Son yıllarda dünya genelinde ahlaki çöküntünün arttığını, bu durumun Amerika, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bütün dünya ülkelerini endişelendirdiğini ve ahlaki çöküşün sebepleri üzerinde Pedagogların, Psikologların ve Sosyologların çeşitli bilimsel araştırmalar yaptığını dile getiren ARPAG, konuşmasına şöyle devam etti: ”Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki bazı ülkelerde bazı gençler kendinden geçmiş, arkadaşlık duygularını kaybetmiş, kardeşlik sevgisini öğrenmemiş şekilde gelmekte, öğrenci sevdiği kız için arkadaşını bıçaklamakta, esrar, eroin, bali, sigara gibi kötü alışkanlıklar ilkokul çağına kadar inmiş durumda… Disiplin ve ceza gibi yaptırımların geçici olarak caydırıcılığı olabilir lakin kalıcı tedbirlere ihtiyaç vardır. Bu da çocuklarımızın ruh dünyalarındaki manevi boşluğu Peygamber sevgisi ile doldurmakla mümkün olabilir. Düşünebiliyor musunuz gönlünde yüreğininin derinliklerinde peygamber sevgisi olan bir insan çevreye, doğaya, insanlara, hayvanlara, çiçeğe böceğe zarar verebilir mi? Gönlünde peygamber sevgisini taşıyan bırakın bir insanı öldürmeyi, bir tavuğu bile keserken içi cız eder. Yüreğinde peygamber aşkı barındıran bir insan, çiçeğe, karıncaya bile basarken içinde bir sızı duyar. İnanın ateist bir insanın dahi evladının ahlaklı yetişmesi için Peygamber sevgisiyle büyümesine ihtiyaç vardır. O halde gençliğimizi ahlaki çöküşten kurtarmanın yolu Peygamber sevgisinden geçer”. dedi.
Kısa tiyatronun sahnelenmesinden sonra, Vahdettin ARPAG adlı öğrencinin “onlar öndeler” ilahisi misafirlere duygulu anlar yaşattı. Şahibe DEMİR adlı öğrencinin Peygambere hitaben okuduğu mektup, gözyaşlarının sele dönüşmesine ve bazı izleyicilerin bayılmasına neden oldu. Okulun 12.sınıf öğrencilerinden Meral KILIÇ yaptığı konuşmada: “Programa babamla beraber geldim ve hayatımda ilk defa babamı ağlarken gördüm. Demek ki babalarda ağlar tabi peygamber sevgisi söz konusu ise… Belki garip gelecek size ama ben babamın ağlayışına sevindim.” dedi.
Yahya Kemal Beyatlı Anadolu Lisesi İzci Grubunun Peygamberin Gelişi adlı tiyatro gösterisiyle devam eden program,
ödül töreni ve kırmızı kurdeleli tül perde içine konulmuş hadis ve şekerlerin misafirlere dağıtılmasıyla sona erdi.