Okuma Parçası
“(Resul’um insanları) Rabbinin yoluna/dinine hikmetle ve güzel öğütle davet et.” (Nahl125)
Yukarıdaki ayeti kerimede, Allah Tebareke ve Teala Hazretleri, Resul-i Ekrem Efendimiz (sav)’e hitaben, insanları Allah’ın yoluna-dinine, hikmetle ve güzel söz ve öğütlerle davet etmesini emretmiştir. Şüphesiz ki bu emir, özel olarak Hz. Muhammed (sav)’in şahsına olmakla beraber, aynı zamanda bu emir kıyamete kadar mü’minlere hitap etmektedir.
Bu emir doğrultusunda her mü’min kendisine düşen görevleri yerine getirme mecburiyetindedir.
Bizim bu konudaki söz hakkımız, başta kendi nefsimize olmak üzere: Müslümanlara ve hatta bütün insanlara şöyle olacaktır? Biz diyoruz ki; “iman edin.” İmanlarınızı koruyun ve tazeleyin. Salih amel işleyenlerden olmaya çalışın. Selamı yayın, selam vermekten kaçınmayın. Dişlerinizi fırçalayın, temiz olun. Durumunuza göre güzel giyinin. Paspal ve pasif olmayın. Çokça Kur’an, hadis, siyer ve Akaid ilimleri okuyun ve okutun. “İnnallahe meassabirin-Allah sabredenlerle beraberdir.” Ayetini daima aklınızda tutun ve sabırlı olun.
Aceleci olmayın kararlı ve tutarlı olun. Atılgan ve girişken olun, çok tüketen değil, çok üreten olun. Camilere koşun, ilim cemaatlerine katılın. (Sürüden kopanı kurt kapar) siz kopan değil, birleştiren, çoğaltan olun.
Ben veya biz hakkız/doğruyuz demeyin. Biz haktan ve doğrudan yanayız diyenlerden olun.
Birbirinizi sevin, nefret etmeyin, adaletli olun, çok dua edin, ağzınızı yemine alıştırmayın. Dostlarınızı ziyaret edin. Bol sadaka verin. Mal yığma yarışına girmeyin. Allah rızası için infak edin. Sizden olmayan cemaat veya fertlere öteki gözüyle bakmayın. Onları kazanmaya çalışın. Kur’an, hadis, sünnet ve ehlisünnet vel cemaat çizgisini aşmayın ve bu çizgiyi korumaya çalışın. İfrat ve tefritten uzak durun.
Allah’ı sevin, çocuklarınızı sevin, bütün insanları sevin, ama İslam dinine düşman olanları sevmeyin, ahlaksızları sevmeyin, utanmazları sevmeyin.
Şahsi menfaat peşinde koşmayın, şahsi menfaatinizi her şeyin önünde-üstünde tutmayın. Hizmet aşkı prensibi içerisinde olun. Görev isteyen değil, görev verilen olun.
Borçlarınızı ödeyin, borçlu kalmayın ve borçlu kalmaya alışmayın. Sözünüzde durun, yalan söylemeyin, dürüst olun. Şirkten sakının, şüpheli şeylerden kaçının, büyük günahlardan sakının, küçük günahlar çok işlenince zamanla büyür ve büyük günahlara kapı açar, onun için küçük günahlardan da sakının. Kendinizi eğlenceye vermeyin, israf etmeyin, cimri olmayın.
Büyüklerinizi sevin, Âlimlerinizi sevin, liderlerinizi sevin, ama tapmayın. Zanlarınızı din, din büyüklerinizi ilah edinmeyin. Herkese ve her kişiye seviyesine göre ve hak ettiği kadar değer verin.
Çok ve boş şeyler yerine az ve yeterli olanı yapın. Kaba saba, bağırıp çağıran değil halim, hâkim, âlim, mahzun ve mütevazı olmaya çalışın. Dünyevileşmekten (mal, mülk, mevki, makam, rütbe, servet hırsı) sakının.
Söyleyen değil, yaşayan olun. Seven ve sevdiren olun. “Namazınızı kılın, Zekâtınızı verin.”
Allah’tan isteyin, başkasından istemeyin. “Veren el alan elden üstündür.” Hadisini dikkate alın ve uygulayın. Kötü ve yanlış tasavvurlardan kurtulun. Hatalarınızı kabul edin.
Halis olun, ama aldanmayın. Sert olmayın, lakin hakkınızı arayın. Nefret ettirmeyin, sevdirin.
Zorlaştırmayın kolaylaştırın. İnsanları hakir görmeyin, yanınızda-eliniz altında çalışan insanların hakkını tam verin, hakaret etmeyin.
Örnek olun, kötülük yolu değil iyilik yolu açın. Disiplinli ve çalışkan olun, vefalı ve sadakatli olun. Kötülükleri unutun, iyilikleri unutmayın. Kırıcı değil, af edici olun. Hak ve hukuktan ayrılmayın. Zalime boyun eğmeyin.
Not: Söylenmemiş söz yoktur. Duyulmamış, ya da hafızada kalmamış söz vardır.
Yukarıdaki ayeti kerimede, Allah Tebareke ve Teala Hazretleri, Resul-i Ekrem Efendimiz (sav)’e hitaben, insanları Allah’ın yoluna-dinine, hikmetle ve güzel söz ve öğütlerle davet etmesini emretmiştir. Şüphesiz ki bu emir, özel olarak Hz. Muhammed (sav)’in şahsına olmakla beraber, aynı zamanda bu emir kıyamete kadar mü’minlere hitap etmektedir.
Bu emir doğrultusunda her mü’min kendisine düşen görevleri yerine getirme mecburiyetindedir.
Bizim bu konudaki söz hakkımız, başta kendi nefsimize olmak üzere: Müslümanlara ve hatta bütün insanlara şöyle olacaktır? Biz diyoruz ki; “iman edin.” İmanlarınızı koruyun ve tazeleyin. Salih amel işleyenlerden olmaya çalışın. Selamı yayın, selam vermekten kaçınmayın. Dişlerinizi fırçalayın, temiz olun. Durumunuza göre güzel giyinin. Paspal ve pasif olmayın. Çokça Kur’an, hadis, siyer ve Akaid ilimleri okuyun ve okutun. “İnnallahe meassabirin-Allah sabredenlerle beraberdir.” Ayetini daima aklınızda tutun ve sabırlı olun.
Aceleci olmayın kararlı ve tutarlı olun. Atılgan ve girişken olun, çok tüketen değil, çok üreten olun. Camilere koşun, ilim cemaatlerine katılın. (Sürüden kopanı kurt kapar) siz kopan değil, birleştiren, çoğaltan olun.
Ben veya biz hakkız/doğruyuz demeyin. Biz haktan ve doğrudan yanayız diyenlerden olun.
Birbirinizi sevin, nefret etmeyin, adaletli olun, çok dua edin, ağzınızı yemine alıştırmayın. Dostlarınızı ziyaret edin. Bol sadaka verin. Mal yığma yarışına girmeyin. Allah rızası için infak edin. Sizden olmayan cemaat veya fertlere öteki gözüyle bakmayın. Onları kazanmaya çalışın. Kur’an, hadis, sünnet ve ehlisünnet vel cemaat çizgisini aşmayın ve bu çizgiyi korumaya çalışın. İfrat ve tefritten uzak durun.
Allah’ı sevin, çocuklarınızı sevin, bütün insanları sevin, ama İslam dinine düşman olanları sevmeyin, ahlaksızları sevmeyin, utanmazları sevmeyin.
Şahsi menfaat peşinde koşmayın, şahsi menfaatinizi her şeyin önünde-üstünde tutmayın. Hizmet aşkı prensibi içerisinde olun. Görev isteyen değil, görev verilen olun.
Borçlarınızı ödeyin, borçlu kalmayın ve borçlu kalmaya alışmayın. Sözünüzde durun, yalan söylemeyin, dürüst olun. Şirkten sakının, şüpheli şeylerden kaçının, büyük günahlardan sakının, küçük günahlar çok işlenince zamanla büyür ve büyük günahlara kapı açar, onun için küçük günahlardan da sakının. Kendinizi eğlenceye vermeyin, israf etmeyin, cimri olmayın.
Büyüklerinizi sevin, Âlimlerinizi sevin, liderlerinizi sevin, ama tapmayın. Zanlarınızı din, din büyüklerinizi ilah edinmeyin. Herkese ve her kişiye seviyesine göre ve hak ettiği kadar değer verin.
Çok ve boş şeyler yerine az ve yeterli olanı yapın. Kaba saba, bağırıp çağıran değil halim, hâkim, âlim, mahzun ve mütevazı olmaya çalışın. Dünyevileşmekten (mal, mülk, mevki, makam, rütbe, servet hırsı) sakının.
Söyleyen değil, yaşayan olun. Seven ve sevdiren olun. “Namazınızı kılın, Zekâtınızı verin.”
Allah’tan isteyin, başkasından istemeyin. “Veren el alan elden üstündür.” Hadisini dikkate alın ve uygulayın. Kötü ve yanlış tasavvurlardan kurtulun. Hatalarınızı kabul edin.
Halis olun, ama aldanmayın. Sert olmayın, lakin hakkınızı arayın. Nefret ettirmeyin, sevdirin.
Zorlaştırmayın kolaylaştırın. İnsanları hakir görmeyin, yanınızda-eliniz altında çalışan insanların hakkını tam verin, hakaret etmeyin.
Örnek olun, kötülük yolu değil iyilik yolu açın. Disiplinli ve çalışkan olun, vefalı ve sadakatli olun. Kötülükleri unutun, iyilikleri unutmayın. Kırıcı değil, af edici olun. Hak ve hukuktan ayrılmayın. Zalime boyun eğmeyin.
Not: Söylenmemiş söz yoktur. Duyulmamış, ya da hafızada kalmamış söz vardır.
