Çok kritik açıklamalar: MHP'ye kimler operasyon yapmak istiyor?

Son günlerin en tartışmalı partisi MHP'de sular durulmuyor. MHP Yönetimi hep bir yerleri işaret ediyor. birileri MHP'ye operasyon çektiğini söylüyorlar. peki, kimler MHP'ye operasyon çekiyor? MHP kongreye gidecek mi? MHP'deki tartışma nedir? MHP bu tartışmaları nasıl aşacak? detaylar haberimizde...

Çok kritik açıklamalar: MHP'ye kimler operasyon yapmak istiyor?

Son günlerin en tartışmalı partisi MHP'de sular durulmuyor. MHP Yönetimi hep bir yerleri işaret ediyor. birileri MHP'ye operasyon çektiğini söylüyorlar. peki, kimler MHP'ye operasyon çekiyor? MHP kongreye gidecek mi? MHP'deki tartışma nedir? MHP bu tartışmaları nasıl aşacak? detaylar haberimizde...

MHP, yarım yüzyıla yaklaşan geçmişiyle sadece bir siyasi parti değil, her dönemde etkisini muhafaza etmiş bir siyasi gelenek. Partisini şimdiye dek disiplinli bir biçimde yöneten Devlet Bahçeli, 2010'dan bu yana büyük bir kuşatma altında. Kuşatmanın ana unsuru ise Fetullah Gülen yönetimindeki paralel yapı. CHP'de ve HDP'de kendisine müttefikler bulan örgüt şu ana kadar MHP'yi ele geçirmelerine engel olarak gördükleri Bahçeli'yi aşabilmiş değil. MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisine yönelik bu kuşatmayı bertaraf konusunda oldukça kararlı görünüyor. Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm sorularını MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bahçeli'nin kurmaylarından Edip Semih Yalçın'a yöneltti.

Sayın Devlet Bahçeli son dönem konuşmalarında açıktan paralel yapı iddiasında bulundu ve MHP'ye yönelik bir 'kuşatma'dan söz etti. Kim kuşatmak istiyor MHP'yi?

Sayın Genel Başkanımızın bu tespiti sağlam delillere dayanıyor. Devlet Bahçeli gibi önemli bir ismin durup dururken kamuoyu önüne çıkıp da kendi partisiyle alakalı bir kuşatmadan bahsetmesi önemsenmelidir. Bu durum bizce bugünün hadisesi de değildir. Biz aynı hadiseleri 2010'da da yaşadık. Referandum sırasında, onun hemen öncesinde Pensilvanya'dan gelen bazı telkinlere direnen partimiz, çok ağır sözlerle saldırıya uğramıştı. Yine 'cemaat' dediğimiz bu ekip, o tarihten bu tarafa MHP yönetiminde özellikle de genel başkanımızla alakalı bir değişiklik algısını adeta ilmek ilmek ördü. İnsanların zihinlerine, şuur altlarına yerleştirmeye çalıştı.

BU OLAY YENİ DEĞİL

Nasıl yaptılar bunu?

Bunu daha ziyade kendilerine bağlı basın-yayın organlarıyla yaptılar. Bu olay bugünün meselesi değildir. Tarihi de veriyorum: 2009, 2010'dan itibaren partimizin yönetimini ele geçirmek suretiyle 'siyasi bir oluşum içerisinde' kendine düşman olarak gördüğü iktidarla veya diğer kurumlarla mücadele etmek istendi. Şu gün için de en elverişli siyasi hareketi, kendilerine uygunluk sağlayacak hareketi MHP olarak görüyorlar ve bunun üzerinden gitmeye çalışıyorlar.

1 KASIM İŞTAH KABARTTI

MHP'nin hedefte olmasının daha farklı sebepleri var mı?

Tabanımızın kendilerine yakın olduğu iddiasından hareketle bu ele geçirme hadisesinin kolay gerçekleşeceği düşüncesi içindedirler. Bir diğeri de bu ittifakı esasında kendileri geçmişte gördüğümüz gibi herkesle yapabiliyorlar. PKK ile bile ittifaka girebiliyorlar. Ancak 1 Kasım seçimlerindeki oy oranımızdaki yüzde 4'lük düşüş, bu zihniyetin iştahını kabartmıştır. Bir kaos meydana getirmek, o kaos sonrasında bulanık suda balık avlamak, niyet budur.

ABD'NİN AĞZINA BAKMAYIZ

Paralel yapının milliyetçi-muhafazakâr camiaya çok daha önceden, 80'lerde de sızma girişimi olduğunu biliyoruz. Ancak şunu da biliyoruz ki, Sayın Bahçeli bu yapıyla hep mesafeli oldu.

Bu mesafenin sebebi neydi?

Çok doğru bir tespit yaptınız. 1980 öncesinde de buna benzer hadiseler vardı ama bu denli değildi. Onun için ben 2009'dan sonraki dönemi ifade ettim. Bir siyasi partiyi, kendi kurullarında seçilen Genel Başkan ve MYK yönetir. Ama siz eğer iradenizi başka bir mahfile teslim ederseniz siyasi parti olamazsınız; bağımlı olursunuz. Biz bağımsız ve bağlantısızız. Bir karar verirken Amerika'nın ağzına bakmayız. Muhalefetteysek iktidarın ağzına bakmayız veya bazı baskı gruplarının da ağzına bakmayız. STK'lere önem veririz ama parti yönetmesine izin vermeyiz.

MHP PARALELE YASAK

Sayın Genel Başkan da bu gerçeklerden hareketle, niyeti açık bir şekilde görülen bu gruba (paralel yapı) baştan beri partiyi adeta yasak etmiştir. Şöyle bir soru akla gelebilir: 'Ama bu cemaatle alakalı isimler zaman zaman içinizde oldu.' Bunun olması doğaldır. Elbette iktidar isteyen her parti, başka oluşumlardan tecrübeli isimleri kadrosuna kazandırmayı ister. Ama mesele genel başkanlık olunca iş değişir. Paralel yapı, ithal isimlerden kendilerine yakın birini MHP'ye genel başkan yapmak istiyor, bizde buna karşı çıkıyoruz.

2011'de bir kaset kumpası yaşadı MHP. Bu da aslında paralel oyunun bir parçası mıydı?
Tabii, siyaset sadece meşru yollarla yapılmıyor maalesef. Düşünülmüş, çalışılmış ve çok önceden başlanılmış bir operasyon bu. Biz o dönemden beri itirazlarımızı çok net olarak ortaya koyduk. Hatta biz bu insanlarla 2010'da restleştik. 2011 yılındaki kaset operasyonu MHP'yi bitirme, ele geçirme hadisesinin bir parçasıydı.

Somut bilgiler var sonra paylaşırız

Bahçeli'nin son dönem açıklamalarıyla paralel yapıya karşı çok net ve tavizsiz... Örgütün oyununu herkese göstermeye mi çalışıyor?

Tabii ki. Bu oyunu sadece kendi tabanına değil; kamuoyuna, aziz millete de çok net olarak ifade ediyor. Çok açık hüküm cümleleriyle toplumun müteyakkız yani uyanık olmasını istiyor. Bunlar bir tahmin ya da gözlem değil, somut bilgilere dayanıyor. Sayın Genel Başkanımız sıradan bilgilerle açıklama yapmaz, hüküm vermez.

Bu somut bilgiler kamuoyuyla paylaşılır mı?

İleride paylaşılır. Bizim saklı bir şeyimiz olmaz. Vakti ve yeri geldiğinde bunları halkla paylaşacağız. Örnek olarak söyleyeyim: Tek hâkimli bir mahkemenin bizim aleyhimizde verdiği bu kararın perde arkasında ne olduğu hususunu da paylaşacağız. Mahkemeden olağanüstü kurultay kararının çıkmasında farklı yerlerin tesiri olduğu kanaatindeyiz. Bu karar alınırken hukuk işlemedi. Karar esasında yargının MHP'ye müdahalesidir; bu da yargının siyasete müdahalesi anlamına gelir. Bu karara dayanarak kendilerini aday olarak gören 3 isim bir araya gelip mayısta kongre yapacaklarını iddia ediyorlar. Böyle bir yetkileri de yok hakları da. Güvendikleri, dayandıkları 12. Sulh Hukuk Mahkemesi de onlara böyle bir yetki vermedi. Bu bir kepazelik! Yetkisiz oldukları hâlde kamuoyunda algı oluşturmak için böyle davranıyorlar. Bu oyunu Pensilvanya'dan öğrenmişler sanırım. Yapılan iş, suçtur.

Sadece paralel yapı mı var bu işin içinde?

Hayır. Şimdi açıklamayayım ama uç mahfillerin tesirleri var. Hepsi bu yapıyla ittifak etmişler.

Karara paralel yapı ile PKK yanlıları çok sevindi, şaşırdınız mı?

Hayır şaşırmadık. Bunun geçmişte örneklerini gördük. Hatta DEV-SOL ittifakı da var bunlarda. Zamanla göreceğiz bunları. MHP üzerinde oynanmak istenen büyük bir operasyon, büyük bir oyun var.

Yüzde 60'a 'yok' dedik intikam alıyorlar

7 Haziran sonrası MHP'yi CHP ve HDP'li bir blokun içine çekmek isteyenler oldu. MHP bu oluşuma dâhil olmadığı için mi cezalandırılmak isteniyor?

Evet, intikam alınmak isteniyor. Biz Türkiye'yi bölmek isteyenlerle iktidar ortaklığı yapmayacağımızı net bir şekilde ortaya koyduk. HDP alenen PKK'nın siyasi uzantısı... Bunlar kravatlı, mazbatalı teröristler. CHP de zaman zaman bölücü mahfillere yeşil ışık yaktı. MHP bu tiplerle nasıl bir araya gelecekti? Bunun imkânı yoktu. Ayrıca 7 Haziran'dan sonra teşekkül ettiği varsayılan yüzde 60'lık blokun kabili tatbik olmadığını herkes biliyordu. Bir algı oluşturuldu. Özellikle paralel yapının medya ve iş dünyası ayağındakiler bu algıya hizmet etti. Ama MHP bu algıyı dağıtınca partimizi CHP ve HDP ile bir araya getirmek isteyen küresel güçlerle onların taşeronu paralel yapının 'okyanus aşırı hesapları' bozuldu. Şimdi MHP bu yüzden hedefte... Bir yandan suni kurultay gündemi, bir yandan da genel başkanlık yarışı ihdas edilerek tavizsiz duruşumuza ceza kesilmek isteniyor. Ama başaramayacaklar tabii…

'Sen kalk ben oturayım'

Adaylar baştan beri paralel yapı mensubu muydu, yoksa zamanla onların safına mı geçtiler?

İsim isim o tartışmaya girmek istemem. Ama içlerinde çok ciddi şekilde bu yapıyla bağlantılı isimler var. Zaten bu tepkimizin ortaya çıkma nedeni de budur. Zaman içerisinde ilişkili olanları da var, sonradan ünsiyet peyda edenler de var. Bunu elbette adaylar için söylüyorum. Amenna, biz herkesi kucaklayacağız ama siz bu mantıkla siyaset yaparken dağdan gelip de bağdakini kovmaya çalışırsanız “İşte burada dur!” derler insana. Ortada bir genel başkanlık yarışı yok. 'Sen kalk ben oturayım' mantığıyla hareket ediyorlar. Biz 'kongre-kurultay yapmayacağız' demiyoruz, 'vaktinde yapacağız' diyoruz.