Çocuklara “Doğa ve Çevre Sevgisi” anlatıldı

Harran Üniversitesi Çocuk Eğitimi ve Uygulama Merkezi (Çocuk Üniversitesi) ile Bilim Sanat Merkezi işbirliğinde düzenlenen “Bilime Yolculuk” yarı yıl kampında öğrencilere seminerler verildi. Düzenlenen seminere Bilim Sanat merkezine kayıtlı olup, Şanlıurfa’nın en başarılı ve zeki öğrencileri arasında yer alan 25 tane ortaokul öğrencisi katıldı.

Çocuklara “Doğa ve Çevre Sevgisi” anlatıldı

 

    “SAHİP OLDUĞUMUZ GİZLİ HAZİNE.. Anadolu’nun Renkli Zenginlikleri” temasında bilgiler veren Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan AKAN:  “üniversitemizde bilim sanat merkezi öğrencilerine " doğa ve çevre sevgisi ' konusunda seminer verdik. Pırıl pırıl ve birbirinden zeki çocuklarımızla bir arada olmak keyif vericiydi. Onların bilime olan sevgisini gördükçe geleceğe artık umutla bakıyorum “ şeklinde konuştu.

21. Yüzyılın en çarpıcı bilimsel buluşu :  “yeryüzü varlığının karmaşıklığını anlamak”

Günümüzde birçok bitki ve hayvanların ne işe yaradığı hususu hala merak ediliyor. insandaki zararlı genlerin ayıklanması işi gibi alanlarda biyolojiden yararlanılıyor. Her yıl Amerika’da 1000’den fazla bilim adamı insan genom projesinde araştırmalar yapmakta ve ortalama 300 milyon dolar bir bütçe harcanmaktadır.

İnsanlık 21. yüzyıla endişeli girmektedir.

İçinde yaşadığımız doğayı ne kadar tanıyoruz? Biz çevreyi tanıdıkça seveceğiz ve onlardan yararlanma yoluna gideceğiz. Allah’ın yarattığı her şey güzeldir. Allah güzeldir ve güzel olan her şeyi sever. Bilim ve teknoloji alanında baş döndürücü başarılara ve keşiflere imza atan modern insanın, tabiat ile dengeli bir şekilde yaşamayı maalesef başaramadığı görülmektedir.

Dünya Alarm veriyor!

Hava kirleniyor, denizler kirleniyor, ozon tabakası inceliyor, hayvan türleri yok oluyor. Bunlara ayrıca sosyal çevrenin de kirlenmesi ilave edilmelidir. Dünya alarm veriyor. Doğal kaynakların hızla tüketilmesi beraberinde ciddi sorunlar getiriyor.

 Çevrecilik İslâm ile başlamıştır!

Günümüzün önde gelen birçok düşünür ve bilim adamı bu sorunların aşılmasında ve kapsamlı ve bütüncül bir çevre bilincinin geliştirilmesinde dinin önemli katkılarda bulunabileceğini ileri sürmüşlerdir. Bizler Allah’ın yeryüzündeki emanetçileriyiz.. *Tabiatın ve dünyanın efendileri olmadığımız gibi,  *Dünya da dilediğimiz gibi tasarruf yapacağımız veya yapabileceğimiz bir malımız değildir. Çevreyi kirletmeden yaşamak, “nezafet”tir!. “ Kur’an’da çevreyle ilgili meselelerde yol gösteren ve çevreye nasıl muamele edeceğimizi öğreten yaklaşık 500 ayet vardır..”  bize İslamiyet’in çevreye verdiği önem konusunda önemli ipuçları vermektedir. Dinî duygular medeniyet kurulmasında ve çevrenin korunmasında başrolü oynamıştır.  Yaratılanı Yaradan'dan ötürü" sevmeyen, tabiata bu bakış ile yaklaşmayanın düşünce ve tedbirleri de yavan, ruhsuz olacaktır.

Dünyada her saat 3 bitki veya hayvan türünün insan faaliyetleri yüzünden ortadan kalktığı bildiriliyor!

Yaşadığımız dünya, insanlığın ortak mirasıdır.  Ekolojik denge bozulmamalı!

 

Ülkelerin sahip olduğu biyolojik çeşitlilik, özellikle genetik kaynaklar anlamında büyük bir güç

Türkiye, Bin bir çeşit canlısıyla, ağacı ve çiçeğiyle mucizedir!

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Urfa’dan bahsederken, sığ ormanlık alanların varlığına dikkat çeker. Urfa'dan Diyarbakır'a giderken, meşeliklerden güneş yüzü göremediğini, yolculuk boyunca binbir çeşit bitki ve çiçek gördüğünü defterine kaydeder.

 

Lale’yi dünyaya tanıtan bir ülkeyiz ama? Hollanda, Her yıl yaklaşık 3 milyar lale soğanı üretiyor ve bunun 2 milyarı diğer ülkelere ihraç ediliyor.

Son olarak, Prof. Dr. Akan, “ Doğayı, çevreyi ve Biyolojik zenginlikleri tanımalıyız ve onlardan yeterince yararlanmaya çalışmalıyız” dedi