"Çocuk eğitiminde ailelere büyük rol düşüyor"

Çocuk yetiştirme de hususunda önemli değerlendirmelerde bulunan Eğitimciler, bu konuda en büyük görevin ailelere düştüğünü vurguladı.

"Çocuk eğitiminde ailelere büyük rol düşüyor"

Büyüklerimiz yıllar öncesinden olabilecekleri ön görerek bazı uygulamalarda bulunduklarını belirten Eğitimci ve Rehber Öğretmen Yılmaz, “Kültürel bakışla ilgili bu sorunu önemseyip yıllar öncesinden olabilecekleri ön gören büyüklerimiz iletişime büyük önem vermiş ve bir ‘düzeltme kültürü’ oluşturmuşlardır. Bunun ilk örneklerini gelen misafirlerin ayakkabılarını düzeltmede ya da kutsal yerlerdeki hizmetlerde göstermişlerdir. Bu aşamada filizlenen bu anlayış, bireyler için büyük bir kazanım olmuştur.” dedi.

Küçük yaşlarda verilen eğitimin önemine değinen Yılmaz, “Günümüzde öğrencilerin özellikle ilkokul yıllarında, güven duygusu geliştirmeye, bu duygunun temellerini atıp kuvvetlendirmeye ihtiyaçları vardır. Bu kazanımların küçük yaşlarda verilmesi, güvenin sirayetine vesile olacaktır. Böylece hem kendilerine güvenecekler, hem kendilerinin dost bir ortam içinde olduklarına güvenecekler, bundan emin olacaklardır. Sevildiklerinin ve değer verildiklerinin bilinciyle sağlam hareket edeceklerdir. Böylece diğer çocuklarla iyi geçinecek, grup içinde yaşına uygun olgun davranışlar sergileyebilecekler.” İfadelerini kullandı.

“Çocuklarımıza uygun ve olgun davranışların kazandırılması için bizlerin bilgisi, iletişimi ve çocuğun ya da öğrencinin nerelerde zaman harcadığını bilmemiz gerekir” diyen Yılmaz, “Öğrenci, günlük hayatının yalnız sınırlı bir bölümünü okulda geçirir. Geriye kalan kısmında ev ve ailenin doğrudan etkisinde bulunmaktadır. Bu sebeple, öğrenciye yapılacak psikolojik yardımın etkili ve devamlı olabilmesi için yalnız öğretmenlerin ve yöneticilerin değil, ailenin de işbirliğini sağlamak gerekir. Psikolojik hizmetler programı, öğrencinin genel ve özel yetenekleri, ilgileri, geleceğe dair düşünce ve umutları, okuldaki ders programı ve başarı durumu hakkında aileye açık ve güvenilir bilgi vererek çocuk hakkında veliyi aydınlatmış olur. Bu suretle veli, çocuğunu daha gerçekçi bir gözle anlayarak çocuk hakkındaki yanlış duygu ve düşüncelerden sıyrılır. Böyle sağlam bir anlayışa sahip olan anne ve baba ile çocuk arasındaki ilişkiler ise, daha düzgün ve gerçekçi bir şekil alır.” şeklinde konutu.

Psikolojik hizmetler programı hakkında da bilgi veren Yılmaz, “Psikolojik hizmetler programı, çocuğun yetenekleri, ilgi ve ihtiyaçları, şartları ve imkânları, mesleki heves ve idealleri hakkında anne ve babayı aydınlatmak ve onlara meslekler hakkında bilgiler sunmak suretiyle çocuğun meslek seçimine, meslek için gerekli olan eğitim ve öğretimini görmesine ve mesleğe girmesine ailenin de anlayışla ailenin gayret ve katkılarını sağlamış olur.  Aile bu suretle, çocuğun en etkili olduğu alanda ileriki öğrenimi için şimdiden planlar yapıp tedbirler almak fırsatını bulur. Ana babanın aydınlatılmış olması sonucu, çocuğun evde çalışma imkânları da iyileştirilebilir. Ders çalışma psikolojisini daha iyi anlayan ana baba, evde çalışma mekânını ve psikolojik şartları, verimli ders çalışmaya imkân verecek şekle sokabilir.” sözlerine yer verdi.. (İLKHA)