Üniversiteli işçiler Platformu adına açıklama yapan Kenan Akbaş, toplu iş sözleşmesi yapılırken bu konuya öncülük verilmesini talep etti.
Üversiteli İşçiler Kimdir?
Kamu Kurumlarında, Belediyelerde ve KİT’lerde 4857 sayılı yasaya tabii daimi işçi statüsünde çalışan Üniversite mezunu ( ön lisans, lisans, yüksek lisans ve hatta doktora eğitimlerini tamamlamış ) işçilerdir.
Talebimiz mevcut var olan işçi kadromuzun yasal düzenleme ile çalışanların isteğe bağlı olarak eğitimlerine, diplomalarına uygun memur kadrolarına dönüştürülmesidir.
Peki Üniversiteli İşçiler neden statü değişikliği istiyor?
Kamu kurumlarında istihdam meselesi; gerek statüler, gerek işe alma rejimleri ve gerekse kurum içerisindeki kariyer ve liyakat uygulamaları nedeniyle sürekli gündemde olan ve çözüm bekleyen en önemli meselelerden bir tanesidir. Özellikle son yıllarda vuku bulan bazı uygulamalar, ne yazık ki meseleyi bazı kesimler açısından haksızlık düzeyine getirmiştir. Bu haksızlığa uğrayan kesimlerin başında gelen kesim, kamu kurumlarında daimi (sürekli) işçi pozisyonunda çalışan Üniversite Mezunu personeldir. Bahsi geçen kesimin neden haksızlığa uğradığını tespit edebilmek için, bazı Kanunlara ve KHK'lere bakmak gerekmektedir.
Bunlar şöyle ki:
Birinci Düzenleme: 04.04.2007 tarihinde kabul edilen 5620 sayılı Kamuda Geçici İş Pozisyonlarında Çalışanların Sürekli İşçi Kadrolarına veya Sözleşmeli Personel Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun.
İkinci Düzenleme: 02.06.2011 tarihinde kabul edilen 632 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. Maddesinin (B) Fıkrası İle 4924 Sayılı Kanun Uyarınca Sözleşmeli Personel Pozisyonlarında Çalışanların Memur Kadrolarına Atanması Amacıyla Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname.
Üçüncü Düzenleme: 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun.
Yukarıdaki düzenlemelere baktığımızda, 5620 sayılı Kanunun diğer düzenlemelerle bir ilgisinin olmadığı, diğer iki düzenlemede sözleşmeli personelin memur kadrolarına atanmaları söz konusu iken, ilk düzenleme de geçici işçilerin sürekli işçi veya sözleşmeli personel yapılması söz konusudur.
Bu açıdan bakıldığında, düzenlemeleri aynı sürecin istasyonları kabul etmemiz arasında bağlantı kurulamayabilir. İşte burada ortaya koyacağımız bağlantı, "Üniversiteli İşçilere Kadro Neden Verilmeli?" sorumuzun cevabını oluşturacaktır.
Bir söz vardır. "Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse diğerleri de yanlış gider.”
5620 sayılı Kanun, sonraki düzenlemeler nedeniyle bazı kesimler açısından haksızlığın ilk adımı olmuştur. Dolayısıyla, ilk düğme yanlış iliklenince, sonrakiler de yanlış devam etmiştir.
Özetleyecek olur isek;
2007 yılında aynı statüde, yani geçici işçi pozisyonunda bulunup, gerek öğrenim durumları, gerekse kurumlarının kadro durumları nedeniyle sözleşmeli personel statüsünü alamayıp, sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmeye devam edenler, bugün itibariyle haksızlığa uğramış, sözleşmeli statüye geçenler memur olmuşlardır.
ÜNİVERSİTELİ İŞÇİLERE KADRO NEDEN VERİLMELİ?
Üniversiteli işçilere memur kadrosu verilmeli. Çünkü;
2007 tarihinde aynı konumda oldukları ve aynı düzeyde öğrenime sahip bulundukları halde, mezun oldukları bölüm sözleşmeli olmalarına imkan sağlamadığı için, sürekli işçi kadrosuna atanmaları onların suçu olmadığı için,
2007 yılında aynı konumda oldukları ve aynı okulu bitirmiş oldukları halde, kurumlarında sözleşmeli atanabilecekleri kadro olmadığı için, sürekli işçi kadrolarına atanmaları onların suçu olmadığı için,
Kurumlarının söz konusu bu personelden vazgeçmelerinin mümkün olmadığı ve hizmette tecrübeye sahip oldukları için,
Sırf Kanunların o anki düzenlemeler itibariyle sözleşmeli olmalarına imkan sağlamadığından hala işçi statüsünde çalışmaya devam ettikleri için,
Yanlış iliklenen ilk düğmenin, en azından son düğme iliklenirken düzeltilmesinin haklarının teslim edilmesini sağlayacağı için,
Aynı öğrenim düzeyinde olup sadece branşlarının farklılığı nedeniyle uğradıkları bir haksızlığın giderilmesi için,
Bu Devlet için, bu Millet için daha şevkle çalışacak psikolojik ortamı yaratmak, bu kesimin ailelerini ve kendilerini büyük bir baskıdan kurtarmak için,
Nihayet iş barışını sağlamak için, kamu kurumlarındaki üniversite mezunu Üniversiteli İşçilere sürekli işçi kadrosunda bulunan personele memur kadrosu verilmelidir.
Bu vesileyledir ki;
Üniversiteli işçiler olarak talebimizin hayata geçirilmesi için; Saygı ve nezaket kuralları çerçevesinde bütün platformları ve iletişim kanallarını kullanarak Devlet büyüklerimize, ilgililere, yetkililere ve kamuoyuna sıkıntılarımızı anlatmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda sosyal medya ve internet sitemiz aracılığıyla daha geniş kitleler tarafından duyulduğumuzu düşünüyoruz.
Kamuoyu tarafından bilindiği üzere 1 Ağustos’da memur sendikaları ile hükümet toplu iş sözleşmesi görüşmeleri için masaya oturacak ve bizler de 2019 TİS öncesi Ankara’ya çıkarma yaparak ( 16-17 Temmuz ) memur sendikaları genel başkanlarını, genel başkan yardımcılarını, sendikaların iş kolları genel başkanlarını ve siyasi partilerin milletvekillerini ziyaret ederek talebimizi bizzat kendilerine anlattık.
Genel anlamda yaptığımız görüşmeler “olumlu ve verimli geçmiştir”. Bizler talebimizi anlattık ve ziyaret ettiğimiz ilgililer ise bizim için yapabilecekleri çalışmaları bizlere aktardılar. Memur-sen ve Türkiye Kamu-Sen yetkilileri bu meseleyi TİS'de gündeme getireceklerini söylediler. TİS’de yer alacağımıza inanıyoruz. Beklentimiz bu yönde ve TİS'de yer aldıktan sonra talebimiz yasal düzenleme ile hayata geçene kadar mücadelemiz devam edecektir. Tbmm'de görüştüğümüz Milletvekilleri ise yeni yasama döneminde bu konuyu gündeme getireceklerini ifade ettiler.
Yıllardır sürdürdüğümüz bu haklı davamızda Devletimizin ve yetkililerin bizleri geri çevirmeyeceğine olan inancımız tamdır. Çünkü yapılmasını talep ettiğimiz yasal düzenlemenin Devletimize maddi anlamda ek bir külfeti olmadığı gibi mali anlamda kayıplar yaşayacağımızı ve bizim bunu kabul ettiğimizi, istediğimizin iş barışı ve manevi anlamda huzur olduğunu belirtmek isteriz. Üniversite Mezunu Üniversiteli İşçiler olarak önümüzdeki engellerin kaldırılmasıyla Devletimize, Milletimize, Vatanımıza daha faydalı bireyler olarak 2023'e giden bu yolda mihenk taşı olacağımıza olan inancımız tamdır.
İşçi sendikaları bu talebimize karşı olmadıklarını ve bunun için yasal düzenleme gerektiğini bütün platformlarda dile getiriyorlar.
Ayrıca talebimiz; Siyasi Parti Milletvekilleri tarafından karşılık bulmuş ve bizimle ilgili verilen kanun teklifleri ve soru önergeleri bulunmaktadır.
Bu gelişmeler ve veriler ışığında biz şunu anlıyoruz. Gerek işçi ve memur sendikaları gerekse bu meselede yasal düzenleme yetkisi olan Gazi Meclisimizdeki siyasi partiler ve Milletvekilleri meselenin çözümü hususunda mutabıktır.
Gerek TİS'de ve gerekse yasal düzenleme yapılırken talebimiz üzerinde titizlikle çalışılması gerektiğini, yeni mağduriyetlerin yaşanmaması adına yapılacak olan yasal düzenlemenin doğru ve kapsamlı olması gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldıktan sonra Türkiye'nin dört bir yanında olan arkadaşlarımız ile bir araya gelerek tekraren Ankara çıkarması yapacağımızı şimdiden ilan ediyoruz.
İlgililere ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.