NİMET, ŞÜKÜR, SAĞLIK,

NİMET, ŞÜKÜR, SAĞLIK,

Var olan her şey Allah’ındır. Tasarruflar insana bırakılmıştır. İnsan varlıklar içinde yüzen, nimetin şükrünü eda eden, etmeyen varlık. İnsanın kendisi büyük bir nimet küçük bir dünya, fabrika misali ne kadar şükür etse azdır.

 

Kurban bayramında kurban olarak kesilen büyük, küçük hayvanları düşünün. İnsandaki tüm azalar mevcut iken akan kan, yenilen eti, sağılan sütü bir ibret tablosu aynı zamanda tefekkür abidesidir. Kan ile işkembedeki pislikten bembeyaz sütü bahşeden yüce mevladır. Buna karşı şükür etmesin mi insan. Rabbimiz; “Nimetlerimi saymaya kalksanız sayamazsınız.” buyurur. “Nimetlerimden de hesaba çekileceksiniz.” der. İnsan, nefsi, şeytanı, şehveti, şöhreti, mevkisi, makamı sayesinde bazen nankördür. Asr-ı saadette yaşayanların hayatlarına baktığımızda hastalıklarının çoğu açlık ve vitaminsizlikten dir. Asrımızdaki hastalıklar ise tam tersidir çok yemekten, vitamin bolluğundan. İslam’ın koyduğu yeme içme adabı bozulduğundan sağlıklı yaşamak ta zehir zemberektir. Ölçü nedir ölçü acıkmadan yememek doymadan kalkmaktır. Sağlıklı yaşamanın ölçüsü tıbb-ı nebeviden beslenmektir.

 

Sağlıksız beden ibadete de manidir. Yapacağı ibadetten zevk almaz İnsan hayatı sadece yeme içmeden ibaret değildir. İnsanın manevi yönü de mevcuttur. Manevi yönden de en az maddi yön kadar beslenmelidir. İnsanlık manevi açlığa mahkûm olduğu için dünya buhranlarla doludur. Çılgınca tüketim mevcuttur, maddi yönden doyumsuzdur. Egolarını tatmin için, ferdin devletlerin hukukuna tecavüz etmekte bir beis görmemektedir. Tüm çılgınlıklara dur diyecek İslami ölçülerdir. Freni patlamış araba gibi sağlıksız, doyumsuz, şükürsüz, iktisatsız hayat sürdürülüyorsa akıbet çok kötüdür. İnsanlığın bünyesini kapitalizm kemirmektedir. Arkasında koşturmaktadır. Bu çılgınlığın ilacı dindir. Dinin olmadığı yerde sömürme, gözyaşı, açlıktan kıvranan insan kitleleri mevcuttur. Tokun açtan haberi olmaz. Sen çalış ben yiyeyim zihniyeti hakimdir. İslam da emek mukaddestir. Bir değerdir emeğin karşılığı ter kurumadan verilir. İnsanlık kapitalizm köleliğinden bir an önce kurtulma çarelerini aramalıdır. Elit bir zümrenin servet artırması devletlerin ekonomilerinin artış göstergesi olamaz. Kandırma balon misalidir.

Yeryüzü sofrasını insanlara bahşeden yüce Allah’tır. Mülk Rabbindir. Mülk devletin ve şahıslarındır diyenlerle mücadele devam etmektedir. İlmi güç, iktisadi güç, siyasi güç, manevi güç, fiziki güçle varlıklarını devam ettiren devletler başarılı olurlar. Haksız kazanç, gereksiz harcama adaletsiz paylaşım fert ve toplumlar için bir yıkımdır yetmiş semte muhtaç duruma düşürür. Tefenin, tüfenin, borsanın, düşüşü veya yükselişi kapitalizmin göstergeleridir. İslami bakış bunu ret eder. Zengini zengin fakiri fakir eder sistemdir. Birilerinin servetine servet katımı fakiri sömürme tuzağıdır. Kim ne derse desin cebimizdeki para çalınmış, alınan tek ekmek yarıya inmiştir. Ülkenin gelir kaynaklarını hovardaca savuranlar huzuru ilahide hesap vereceklerdir. Bu vebale ortak olanlar alkış tutanlar postal yalayanlarda mesuldür. Pembe tablolar bizi doyurmuyor. Aklı,  nesli, dini, malı, Canı koruyan devlet nerede, her şeyi halk eden Rab yeryüzüne sofrasını sererken kimseye eksik vermezken tanısın tanımasın, kimin haddinedir. Yeryüzü sofrasını gasp edenlere insanları sömürenlere, fırsat verilmemelidir. Akıbeti zina ve bina meftunluğudur. Huzursuzluktur, Karunluktur, servet edinmede kanaat şükür iktisat esastır.

Allah’ın nimetinde fertler, toplumlar, devletler adil paylaşım, kanaat, şükür silahını kullanmaz iseler doyumsuzluğa mahkûmdurlar. Hayatın güzellikleri az yeme de, az uykuda, az gülmededir. Sağlıklı yaşamanın da teminatıdır.                                                                             

NOT: Bayram tatilimi doğum yerim olan Çermik’te geçirdim. Ezanların merkezi sistemle okunması halen devam etmesi beni üzmüştür. Hele ezan öncesi ve sonrası çana benzer bir sesle başlaması kapanması ilçeme yakışmayan bir hakaret telakki ediyorum yetkilileri göreve davet ediyorum.