Nüfus ve Göç
Şanlıurfa Sosyoloji Derneği Sosyal sorunlarla ilgilşi tesbitleri ve çözüm önerilerine devam ediyor.
Şanlıurfa Sosyoloji Derneği Başkanı Doç. Dr. Mahmut Kaya "Nüfus ve Göç" adı altında Şanlıurfa'daki nüfus hareketliliği yazdı.
İŞTE O YAZI:
Nüfus ve Göç
Temel veriler
1927 yılında Türkiye nüfusu 13 milyon civarındayken Şanlıurfa 207.487 düzeyine, 1950 yılında % 13,09 yıllık il nüfus artışı ile 298.394 düzeyine çıkmıştır. Sonraki dönemde yıllık artış, küçük farklarla düzenli olarak büyümesine rağmen 1980 yılında % 0,91 yıllık nüfus artışı ile Şanlıurfa 602.736 seviyesinde kalmıştır. Bu yıldaki düşüşün nedeni, 12 Eylül 1980 darbesi ile oluşan sosyal tramvaların nüfusu azaltıcı ve dış göçü hızlandırıcı etkisine bağlanabilir. Nitekim 1985 yılındaki sayımlarda nüfus artış hızı, % 31,90 seviyesine çıkarken toplam il nüfus oranı 795.034le artış göstermiştir. 1997 sayımlarındaki orana göre ise Şanlıurfa, ilçeler dahil nüfusu 1.303.589 olarak çıkmıştır2007 yılında Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan adrese dayalı nüfus sayımına göre Şanlıurfanın toplam nüfusu 1.523.099 iken 2008 yılında bu oran 1.574.224e, 2009 yılı verilerine göre toplam nüfus oranı 1.613.737, 2010 yılında 1.663.371 ve 2011 yılında ise 1.716.254 seviyesine çıkmıştır. 2012de nüfus 1 762 075 iken 2013de 1 801 980 seviyesine çıkmıştır. 2007de nüfus yoğunluğu 33 iken 2013te bu rakam 96 kişiye çıkmıştır. Çevre ülkelerdeki savaş ve felaketlerden dolayı şu ana Urfa nüfusu 2 milyonu aşmış durumdadır.
Sosyolojik Sonuçlar
Urfayı anlamanın temel anahtar kavramlarından biri de göçtür. 80'li yıllardan sonra yoğun bir göç akınına uğrayan ve kıt kanaat kendi yağında kavrulan şehir; sosyal, kültürel ve ekonomik olarak bu yoğun göç dalgasına yenik düştü. Hem entelektüel birikimden hem de idari inisiyatiften önemli derecede yoksun olan şehir, adeta sosyal bir çığa maruz kaldı. Çoğu topraksız köylünün göçüyle oluşan işsizlik, konut ihtiyacı, eğitim, sağlık gibi temel sosyal kurumların kifayetsizliği kronik problemleri doğurdu. Son otuz yıldır Urfanın sosyo ekonomik gelişmesine damgasını vuran bu göç dalgası halen köklü problemlerin temel kaynaklarından biridir. Derslik yetersizliği, hastane, konut ihtiyacı, suç, işsizlik ve daha birçok sosyal problemin ardında söz konusu akının önemli derecede etkisi var.
Peki durum içinden çıkılmaz bir halde midir?
Asla..
Her toplum benzer sorunlarla yüz yüze kalmıştır. İşin sırrı, problem çözme irade ve kabiliyetindedir. İlk olarak kamu aklı mevcut durumu iyi bir analiz etmeli, nitelikli bir eylem planı hazırlamalıdır. Acıdır ki Urfanın kronik sorunlarını gören birçok kamu yetkilisi suya sabuna dokunmamayı tercih etmektedir. Oysa kronik problemler cesaret ve kararlılıkla çözülebilir. İkinci olarak ildeki STK ve güç odaklarının bilinçli hareket etmesidir. Şehir şu an büyük ölçüde temel insani ihtiyaç ve yeterliliklerin tatmini açısından bir hayli geridir. Bunun halli, eğitim, sağlık ve yerleşim konularına öncelik verilmesiyle gerçekleşecektir. Halkın temel biyolojik, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını temin, şehir hayatına uyumu kolaylaştırma tüm faaliyet ve projelerin ana teması olmalıdır.
Dr. Mahmut KAYA
Sosyolog