NEYE ÖNEM VERİYORSAK ONU DUYARIZ

NEYE ÖNEM VERİYORSAK ONU DUYARIZ

Her insan günlük hayatında farklı şeylere karşı hassas olur. Çiftçiler yağmurun yağmasını dört beklerken şehirde yaşayan ve işleri-güçleri çarşıları dolaşıp alış-veriş yapmak isteyenler bundan rahatsız olurlar. Fakat yine de herkesin duyarlı olduğu bazı konular vardır. Mesela herkes vatanını sever, herkes iffetin ve namusun ayaklar altına alınmasını istemez. Herkes zulmü ve hırsızlığı sevmez. Bunlar çoğaltılabilir de… Ama eğer herkesin ortak olduğu değerlerde aşınma olursa o zaman insanlardaki feraset kaybolur. İnsanlarda güven kalmaz.
İnsanlar bazen iyilik yapayım derken kötülük yaptıkları gibi, bazen de kötülüğü iyilik kılıfına sokarak işliyorlar. Bu durumda insanların hassasiyetleri hep o iyiliğe takılır kalır ve iyiliğin kılıfı altındaki dehşetli kötülüğü göremezler.
Tıpkı 17 Aralık’ta yaşadığımız olaylar gibi… Birileri yolsuzluğu ortaya çıkaracağız diye devletin ekonomisini ve bağımsızlığını tehlikeye atıyorlar. Fakat maalesef insanlar yolsuzluğa karşı hassas oldukları için o kılıfın altında ne dehşetli bir saldırı olduğunu göremiyorlar. Oysa daha önce defalarca bu ülkede oynanan oyun yine sergileniyor. Ama bu kez yolsuzluk kılıfına sokarak oyunu sahneye koydular.
Bir gün Newyork’ta arkadaşlarıyla birlikte yürüyen bir Kızılderili, kalabalığın gürültüsü, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken,  kulağına çırçır böceği
sesinin geldiğini söyleyerek çırçır böceği aramaya baslar. Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam ederler.
Ancak aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla birlikte çırçır böceğini aramaya devam eder. Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir çırçır böceği bulurlar.
Arkadaşı, Kızılderiliye: "Helal olsun, senin insanüstü güçlerin varmış gerçekten. Bu sesi nasıl duydun?" diye sorar. Kızılderili ise bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek,
arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve
Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar.
Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun
ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder. Kızılderili, arkadaşına dönerek:"Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin." der.
17 Aralık olaylarına herkesin hassas olduğu yolsuzluk açısından bakmayıp olayların perde arkasını görmeye çalışanlar bu memleketin geleceğini düşünen insanlardır. Sanıyorum halkımız bunu çok yakında fark edecektir.