Önen Dış İşleri bütçesini konuştu
“Türkiye 25 trilyon dolarlık pazara erişim sağlayabilecek ender ülkelerden biridir”
Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen, TBMM kürsüsünden Milletvekillerine seslenerek Dış İşlerinin bütçesi ile ilgili bilgiler verip hayırlı olsun dileğinde bulundu.
AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı, APA Başkan Yardımcısı ve Türk Gurubu Başkanı Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen, 2011 yılı Türkiye Genel Bütçesinin görüşüldüğü bu günlerde, kendisinin de görev aldığı ve çalışmalarını başarıyla sürdürdüğü Dış İşişkiler ile ilgili bütçe görüşmesinde Hükümet adına söz alarak konuşma yaptı.
Türkiye’nin, AK Parti döneminde aktif ve çok boyutlu bir dış politika izlemeyi kendine prensip olarak belirlediğini hatırlatan Şanlıurfa Milletvekili Emin Önen, “Uluslararası alanda hızla değişen dinamiklerin sağlıklı biçimde değerlendirilmesi ve doğru hareket tarzlarının belirlenebilmesi, sorunlara toplu bir bakışı, içe kapanık değil, açılımcı ve katılımcı yaklaşımları zorunlu kılmaktadır. Türkiye, hem ulusal çıkarlarının, hem küresel beklenti ve önceliklerinin gereği olarak bu doğrultuda üstüne düşeni kararlılıkla yapmaktadır. Uluslar arası sistemde ve bölgemizdeki dengelerde yaşanmakta olan ciddi değişimlere ayak uydurabilmek ve dahası onları yönlendirebilmek amacıyla yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Artık bölgemizde Türkiye’ ye rağmen değil Türkiye’yle birlikte politikalar yapılmaktadır” dedi.
“Doğu ile batı arasında giderek genişleyen mal ve hizmet hareketinin geçiş noktasında, Avrupa, Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’dan oluşan geniş bir coğrafyanın merkezinde bulunan ülkemiz, İstanbul’dan 3 saatlik uçuşla 50’den fazla ülkeye, 1,5 milyarlık nüfusa ve 25 trilyon dolarlık pazara erişim sağlayabilecek ender ülkelerden biridir” diyerek sözlerini sürdüren Önen, “Daha önceki yıllar ve dönemlerde de bu stratejik önemimiz yine vardı ama bunun kıymetini bilen, değerlendirebilen siyasi iradeler yoktu. Türkiye son dönemde, bu stratejik ve coğrafi konumundan dolayı çevresindeki ülkeler için bir çekim merkezi haline gelmiştir. Bugün Türkiye etkili biçimde kullanmaya başladığı coğrafi avantajlarının yanı sıra, tarihi ve kültürel derinliği; artan reel gücü ve en önemlisi, gelecek için vaat ettiği büyük potansiyeliyle dünyanın sayılı bölgesel aktörlerindendir. Küresel barış ve güvenliğe azami şekilde katkıda bulunuyoruz. Artık sadece krizlere tepki veren bir ülke değil, krizleri olmadan fark edebilen, bunlara etkin bir şekilde müdahale edebilen, hedeflediği düzeni inşa etme yönünde harekete geçip fark yaratabilen bir ülke haline geldik. Sahip olduğumuz demokratik, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına dayalı çoğulcu rejimle, bir bir hayata geçirdiğimiz köklü reformlarla, ulaştığımız ekonomik seviyeyle ve gelişmiş insan kaynaklarımızla hem uluslararası alanda etkin roller oynamayı, hem de iyi bir örnek olmayı, bir görev ve sorumluluk olarak görüyoruz. Ülkemiz, Uluslararası örgütlerde aktif ve etkin bir politikayla prestijini ve dünyadaki algısını olumlu yönde yeniden inşa ederken doğal olarak bunun için sağlam bütçeye gereksinim duymaktadır. Bu gayretlerimizin temel amacı; Balkanlar’dan Orta Doğu’ya; oradan da Orta Asya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada barış ve istikrarın korunmasını, sağlamak ve gözetmek üzere Türkiye’yi Avrasya’nın en önemli aktörlerinden biri haline getirmektir” diye konuştu.
Asya bölgesinin genel olarak dünya nüfusunun yaklaşık %60’ı demek olduğunu belirten şöyle dedi;
“Dünyadaki Türk ve Müslüman nüfusun tamamına yakını yine bu bölgede yaşamaktadır. Dünyanın önemli enerji kaynakları ve enerji kavşaklarının büyük ve önemli bir kısmı yine bu bölgededir. Bu önem ve strateji bağlamında Türkiye’nin Asya ve Uzakdoğu Asya ile ilişkileri gelişmekte, ziyaretler artmakta, coğrafi uzaklık engel olmaktan çıkarılmaktadır. Bu şekilde Türkiye’nin Asya ülkeleriyle ticari ilişkilerinin 2003 yılından 2009 yılına kadar ortalama % 25–30 oranında artması sağlanmıştır. Gelişen ticari ilişkiler sayesinde Türkiye’nin Asya’da söz sahibi ülke konumuna gelmesi yolunda önemli aşamalar kaydedilmiştir. Hükümetlerimiz, döneminde Asya’da bölgesel ve uluslararası örgütlerle ilişkilerini ve işbirliğini geliştirmektedir. CICA dönem başkanlığını iki yıllığına Kazakistan’dan alan Türkiye ayrıca kurucusu olduğu Asya’da Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO), Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesinde lider rolü oynamaktadır. Ayrıca, Türkiye, D–8, ECO, Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TURKPA), İslam Konferansı Örgütü (İKÖ, OIC), Karadeniz Ülkeleri Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ, BSEC), Karadeniz İşbirliği Görev Gücü (BLACKSEAFOR) gibi örgütlerin kurucu üyesi olarak Uluslararası Örgütlerde de son derece aktif bir politika izlemektedir. Dünyada, büyük sorunların olduğu bir bölgede, istikrar ve huzur abidesi olan ülkemiz, tarihi, kültürel ve sosyal birikimleriyle ve batı ile doğu arasındaki konumuyla dünyada bu özelliğini en iyi kullanabilecek bir ülkedir. Pek tabiî ki bu özellikler ülkemize büyük sorumluluklar da yüklemektedir. Sonuç olarak, dış politika alanında kat ettiğimiz mesafenin itici gücü barış ve istikrar yolunda vizyonlu bir politika, güçlü bir ekonomi, farklılıklara saygı gösteren bir yaklaşımla Türkiye gücünün etkisinde kendine özgüveni olan büyük bir ülkedir.”
Asya Parlamenterler Asamblesi (APA) Başkan Yardımcısı ve Türk Gurubu Başkanı ve AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen, TBMM’deki konuşmalarını yaptıktan sonra 2011 yılı bütçesinin hayırlı olması dileğiyle sözlerini tamamladı.