Nasıl Bir Eğitim?
Yeni bir eğitim ve öğretim dönemine başlarken, Tüm öğrencilerimize başarılar diler, ideolojik yaklaşımlardan uzak; iyi bir eğitim verme çabası ve telaşıyla, şahsiyetli bireyler yetiştirmek için sabır ve özveriyle çalışan tüm öğretmen ve öğretim görevlilerine şükranlarımı bildirerek yazıma başlamak istiyorum.
İnsanlık tarihinde eğitim ve öğretim, çok önemli bir faaliyet olarak hep kendini göstermiştir. Hiç eğitim almayan insanlar çok azdır. Sanırım İnsanların çoğu ya iyi/doğru eğitim yâda kötü/yanlış eğitim almıştır dersek yanlış olmaz. Hemen hemen insanların tamamı az veya çok eğitim/öğretim almıştır/almaktadır.
Önemli olan azda olsa iyi/doğru eğitim almaktır/vermektir. Doğru eğitim almayan kişiler ne kadar fazla eğitim alırlarsa alsınlar topluma verecekleri bir şeyleri olamaz. Hatta yanlış eğitim alanların hiç eğitim al(a)mayanlara göre daha fazla toplum için zararlı olacaklarını söyleyebiliriz. Çünkü eğitimli insanın iyisi faydalı, kötüsü ise zararlı olur ki; kötülük yapmak için yine bilgiye ihtiyaç vardır. Okumamış insan fazla becerikli olmaz.
Dolayısıyla eğitim basite alınacak bir şey değildir. Eğitim hafife de alınamaz. Belki hayatımızda en önemli, önemseyeceğimiz en değerli şey eğitim olmalıdır.
Çünkü bir millet için yirmi-otuz sene sonrasının ve hatta daha fazlasının en aktif ve en verimli kesimini teşkil edecek kişiler bugünün çocuklarıdır. Bugünün çocuklarına iyi/sağlam/doğru/kaliteli bir eğitim verilmeden toplum için, ülke ve dünya için iyi bir gelecek beklemek hayal olur.
Her toplumun, kültürel ve ekonomik gelişmesi yaşadıkları zamanın eğitim ve öğretimine bağlıdır. Geleceği uzun, sağlam ve güçlü bir devletin ve toplumun inşası için nesillerin iyi yetiştirilmesi gerekir. İyi bir neslin yetişmesi; disiplinli, maneviyatlı, hürriyet sahibi, kendini özgürce ifade edebilen, önü açık, otoritesi sağlam alınarak çeşitli pedagojik yaklaşımlar göz önünde bulundurarak eğitildiği bir eğitim sistemiyle mümkün olur.
Kişiler ve nesiller eğitilirken hukuk sistemi, adalet, ülkenin hürriyet anlayışı ve işleyişi, eğitim şartları ve eğitim anlayışı çok önemlidir.
Hürriyet anlayışı ve hukuk sistemi sorunlu olan toplumlarda sağlam eğitim verilemeyeceği için; geleceği inşa edecek nesillerde yetiştirilemez.
Uzun vadede başarı elde edebilmek için nasıl ki planlı çalışmaya ihtiyaç varsa, iyi ve sağlam bir eğitim de de neticeye ulaşmak için planlı eğitim verilmesi ve kişilerin karakter ve kabiliyetlerine göre kategorilere bölünmesi ve ona göre eğitilerek onlardan iyi yetişmiş bireyler olarak faydalanılması sağlanılmalıdır.
Siz okuduğu bir okulda hiç matematik dersi görmemiş bir öğrenci ile branşı matematik üzerine olan bir öğrenciyi aynı sınava tabi tutarsanız; sizin eğitim anlayışınızda sakatlık var demektir.
Bilim ve ilimle uğraşması gerekenlerin ideolojik baskılarla, kılık kıyafet ve saç sakal gibi tamamen insani ve şahsi haklara, insanların yaşam tarzına, din-dil ve inançsal değerlerle uğraşmaları, bu sebeplerle öğrencilerin eğitim haklarını ellerinden almaları, öğrencileri eğitimden uzaklaştıracağı gibi; anarşi doğurarak, kin ve nefreti artırır. Bu baskılar la hiçbir şey elde edilmez. Sadece fitne fesat ve ayrılık çıkarır.
Görevleri eğitim ve öğretim olanların, bilim ve ilimle ilgilenmesi gerekenlerin ideolojik ve devletçilik bir anlayışla hareket ederek okulları ve üniversiteleri birer kavga ve ideolojik çatışma merkezi haline getirme hakları ve lüksleri olamaz/olmamalı.
Bir öğrenci kavgadan uzak, huzurlu, maneviyatlı, hak-hukuka saygılı, övgüye layık olmalıdır. Bunun için ise; ilk başta aile ortamının huzurlu bir atmosferde olmasına ve okulun idaresi ve hocalarının kendi ideolojilerini eğitimden uzak tutarak sadece eğitim ve öğretim vermesine bağlıdır.
Neredeyse her yıl birbirine zıt tezlerin uygulamaya konulması da başlı başına nesillerde ve aileler de değerler farklılıklarından kaynaklanan çatışmaları da beraberinde getirdiği için sağlam bir eğitimin önüne de set çekmektedir.
Teknolojik gelişim ve kitle iletişim imkânlarının artması eğitime hız verdiği gibi bu araçların yerinde kullanıl(a)mamasının verdiği etki ile kaliteli eğitimin yerini; kötü eğitime bıraktığını ve öğrencinin çalışmasına engel olduğunu söyleyebiliriz.
Toplumların gelişmesi, ilerlemesi ve kendini koruyarak devam etmesinin, eğitimli bir neslin yetişmesine bağlı olduğunu söylemiştik. Eğitimli bir nesil ise; ahlaki değerlere bağlı kalarak verilen eğitimle kazanılabilir.
Kendine güvenen, hürriyete önem veren, karakterli, disiplinli, sosyal, empati kurabilen, pozitif düşünen, sorumlu hareket eden, çalışkan ve güvenilir gibi özelliklere sahip gençler/nesiller yetiştirmek çabasında olmayan bir eğitim anlayışıyla iyi bir gelecek inşa edilemez.
Sindirilmiş, daha ilk başta dini ve anadil de eğitim hakkı elinden alınmış, ayrımcılığa maruz kalmış bir nesilden sağlıklı kararlar ve emniyetli bir teslimiyet beklenemez.
Öğrencilerin zaten karmaşık olan zihin dünyasını; manevi yönden çökmüş olan batının eğitim sistemi referans alınarak, ideolojik baskılarla, gayri hukuki ve gayri ahlaki uygulamalarla daha da kirletmeye ve içinden çıkılamaz bir konuma getirmeye kimsenin hakkı yoktur.
Yine Dünya merkezli ilimlerin/teknolojik bilimin yanında dini eğitimin verilmediği bir eğitim sakat ve eksik bir eğitimdir. Allah-u Teâlâ buyuruyor:
“Nitekim içinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi şirkten ve günahlardan tezkiye eden/arındıran, size Kitabı ve hikmeti öğreten, bilmediğiniz şeyleri size bildiren bir peygamber gönderdik.” (Rum suresi/7.ayet)
İslam dininden ve manevi değerlerden tecrid edilmiş, yüreklerin vahy ikliminden gelecek her türlü esintiye kapatmasını, ideoloji ve felsefeden gelen her şeye de açık tutulmasını öngören eğitim sistemi, cahili eğitim sistemi olmaktan öte bir şey ifade edemez. Böyle bir eğitim sistemi insanları eğitmez aksine öğütür, nesilleri kimliksiz ve kişiliksiz kılar.
İslami ve insani bir eğitim sistemi; hayat nimetini israf etmeyen ve israf edilmesini de önleyen bir sistemdir. İslami eğitim sisteminde insanların eğitilme usulleri belirlenmiş, amaçları ve araçları, insanın yaratıcısı olan Allah-u Teâlâ ile ilişkisine bağlamaya dayanır.
Dünya merkezli eğitimin yanında İslami eğitim alarak; Allah-u Teâlâ ile ilişkili olan/Allah-u Teâlâ ile gönül bağını güçlendiren insanlardan zarar gelmez, ancak fayda gelir. Bu böyle bilinmelidir…