NANKÖR İNSANLAR VE DUA EDEN MÜMİNLER
Bugün sizlere Furkân Süresinin 44 ve sonraki ayetlerinden bazılarının meallerini yorumsuz vermek istiyorum. Bir düşünelim bakalım, kâfirler nasıl bir kişiliğe sahiptirler; buna karşılık Rabbimizin rızasını kazanan müminlerin vasıfları nelerdir? Ve en önemlisi de, duanın müminin hayatındaki yerini öğrenmiş olacağız:
Habibim! Yoksa sen, onların büyük çoğunluğunun gerçekten senin davetini dinleyeceğini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar ancak hayvan gibidirler. Hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.
Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını görmedin mi? Eğer dileseydi, onu elbet hareketsiz kılardı. Sonra biz, güneşi ona delil kıldık. Sonra onu yavaş yavaş kendimize çekmekteyiz.
Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü de çalışıp rızık arama vakti yapan O'dur. Rüzgârları rahmet yağmurunun önünde müjdeleyici olarak gönderen Odur. Ölü toprağı diriltmemiz ve yarattığımız hayvan ve insanlara su vermemiz için gökten tertemiz su indiriyoruz.
Gerçek şu ki, düşünüp öğüt almaları için suyu, ülkeler arasında bir nizama göre dağıtmışızdır. Buna rağmen insanların çoğu nankörlükte direnmiştir.
Birinin suyu tatlı ve serinletici, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip, aralarında da karışmalarını önleyen bir perde koyan, Allah'tır. İnsanı sudan yaratarak ona soy sop veren de O'dur. Rabbinin her şeye gücü yeter.
Rahmân'ın has kullarına gelince; onlar yeryüzünde vakarla yürürler. Cahil kimseler onlara laf attığında, Selâm derler.
Gecelerini, Rablerine secde ederek ve ayakta durarak geçirirler. Şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır. Doğrusu onun azabı devamlıdır. Gerçekten, orası ne kötü bir yer ve ne kötü bir duraktır!
Onlar mallarını harcadıklarında israfa gitmezler, cimrilik de yapmazlar. Bu ikisi arasında orta bir yol tutarlar.
Onlar, Allah ile birlikte başka bir tanrıya kulluk etmezler. Haksız yere Allah'ın haram kıldığı cana kıymazlar. Zina etmezler. Kim bunları yaparsa cezasını bulur. Kıyamet günü onun azabı kat kat arttırılır. Orada horlanmış olarak çok uzun süreli kalacaktır. Kim tövbe eder ve yararlı iş yaparsa bilsin ki onun tövbesi kesinlikle Allah'a ulaşacaktır.
Onlar yalan yere şahitlik etmezler, lüzumsuz şeylere rastladıklarında katılmayıp, onurlu bir şekilde geçip giderler.
Onlar, Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler, çocuklar bağışla ve bizi, Allah'a saygılı olanlara önder yap! derler.
İşte onlar, sabrettiklerinden dolayı, cennetin en yüksek dereceleriyle ödüllendirilirler ve orada selâm ve sevgi ile karşılanacaklardır. Çok uzun süreli olarak orada kalacaklardır. Orası ne güzel bir karargâh ve ne güzel bir yerdir!
De ki: Eğer dualarınız olmasaydı Rabbim sizi ne yapardı? Fakat siz yalanladınız; bu yalanlamanız, yakanızı bırakmayacaktır.