Namaz düşmanı Mehmet Akif İnan

Namaz düşmanı Mehmet Akif İnan
Memur – Sen kurucusu Şair yazar Mehmet Akif İnan’ın namaz düşmanlığı varmı diye sordum, sendikacılardan ve yakınlarından.

Hayır, Mehmet Akif İnan namazı kılan ve namazı seven biriymiş.

Hatta yazdığı mescidi aksa şiiri varmış.

Mescidi Aksa şiirleri dolayısıyla adı “Kudüs Şairi” olarak anılıyormuş, Mehmet Akif İnan.

Şimdi…

Şanlıurfa Belediye Meclisi kararıyla Urfacity AVM’de bulunan Belediye Nikah ve Konferans Salonu’na Akif İnan’ın adının verilmesi kararlaştırıldı.

Koca salon, bir de üst katta yaklaşık 150 kişilik salon, kulis odaları, sergi koridorlarından oluşan dev konferans salonunda namaz kılınacak bir yer yok.

Öyle ihtişamlı bir “mescid”ten söz etmiyorum. Şöyle “merdiven altı 3 kişilik mescid”lerden de olsa yapılmamış.

Konferans salonuna gittin, namaz kılmak istiyorsun, ya en yakınındaki camiye gideceksin, yada labirent yollardan geçip, Urfacity AVM’nin en üst katına çıkıp 6 kişilik mescide namaz sıranı bekleyeceksin.

İşte buraya namazından ödün vermeyen Mehmet Akif İnan’ın ismi verildi. M. Akif İnan yaşasaydı acaba bu teklifi kabul edermiydi?

Şanlıurfa Belediyesi böylesi yatırımda bir köşeye mescid açmadı, şimdi açamaz mı?

Ya da bu şekilde,  “Kudüs şairi” Mehmet Akif İnan’ın ismini gerçekten salona vermeyi uygun buluyormusunuz?

Bakın ,  “Kudüs şairi” Mehmet Akif İnan’ın uğruna hayaller kurduğu, düşler gördüğü, namaz kılanların ilk kıblesi olan “Mescid-i Aksa” şiirinde ne diyor?

MESCİD-İ-AKSA
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnını koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu

Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Unuttu mu bunu acaba herkes

Burak dolanırdı yörelerimde
Mi’raca yol veren hız üssü idim
Bellidir kutsallığım şehir ismimden
Her yana nur saçan bir kürsü idim

Hani o günler ki binlerce mü’min
Tek yürek halinde bana koşardı
Hemşehrim nebi’ler yüzü hürmetine
Cevaba erişen dualar vardı

Şimdi kimsecikler varmaz yanıma
Mü’minde yoksunum tek ve tenhayım
Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı
Çöllerde kayıp bir yetim vâhayım

Mescid-i Aksa’yı görüm düşümde
Götür müslümana selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu