N E D E N?
Seçimler öncesi bahane edilerek, Türkiye genelinde tansiyon yükseltiliyor. Seçim konvoylarına yapılan saldırılar, gencecik insanların hayatlarına kast edenler, kalp krizi geçirip ölen dinsiz ve imansızlar, kendilerini Hopa da coplatanlar, cop yetmez gazlatanlar.
Tevhit inancının önünü kesmeye kalkışanları şiddetle ve nefretle kınıyorum. Kur’an-ı Kerim yolunda ve Hz. Peygamber ahlakı ile yetişen nesillerden rahatsızlık duyan zihniyet artık içindeki pislikleri kusmaya başlamıştır. Demek oluyor ki ülkede inançlı nesillerin yetişmesine ve huzurun gelmesine tahammül edemeyenler var. Burada huzura ve sükûna karşı şiddet kullanarak, barbarlık ve şeytana uşaklıkta sınır tanımayanlar, inançlı nesli yakıp yok etmeyi göze alacak kadar vahşileşmişlerdir.
Kim Allah’ın ve Resulünün karşısına çıkarsa bilmeli ki Allah’ın cezası çetindir. {Enfal, 13}
Her geçen gün’de gerilim yükseliyor. Yapılan provokasyonlar derin odaklar tarafından yaptırıldığı aşikârdır. Seçim öncesinde bu tür eylemlerin artması düşündürücüdür. Seçimin kargaşa içinde geçmesini isteyen odaklar bu fırsatı kaçırmak istemiyorlar. Bunlar kaostan kandan besleniyor. En çarpıcı olanı ise bölge gençlerinin yaşıtlarını yakacak duruma gelmelerinin nedeni İslam’dan uzaklaşmalarıdır.
İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin kaldığı yurdun yakılmak istenmesi, gerilimi daha da tırmandırdı.
Önümüzdeki günlerde nelerin yaşanacağını ise kestirmek mümkün değil. Bölgede yaşanan gerginlik ve bu olaylara alet edilen gençlerin insanı yakacak duruma nasıl geldiği de düşündürücüdür. Varoşlarda açlık, sefalet, öfke ve nefret ile büyüyen gençlerden ancak bu kadar beklenir. Bu çocuklar çatışma ve şiddet sarmalının ortasına itilmişlerdir. İslami eğitim almayan ve ne yaptıklarını bilmeyen bu gençleri bugün durdurmak ıslah etmek zor görünüyor. Doğu ve güneydoğuda "gizli eller" karmaşayı yükseltmek için ellerinden gelen her türlü çirkinliği yapma gayreti içindeler. Çeşitli derneklere yapılan saldırılar, sokak gösteriler, taciz ateşleri nedeniyle, vatandaşlar mal ve can güvenliklerinden endişe eder hale geldi.
Bununla birlikte Ak parti ye karşı diğer siyasi partilerin yapmış oldukları kirli ittifakları açıkça belgeli bir şekilde kesinlik kazandı. Bunların belli derin odaklar tarafından yapıldığını hala anlamayan yâda anlamak istemeyenler var. Bunu da ben anlamıyorum. Bu tür çirkin oyunlara alet olanlar bu ülkenin vatandaşları değilmi? Geçmişte hep birlikte Kardeş değilmiydik Kurtuluş savaşında, Çanakkale savaşında omuz omuza düşmanlara karşı savaşmadık mı? Hani, kardeşliğimize ne oldu. Güzel ülkemizi sevmeyenlerin aramızı açmak için nifak tohumları ektikleri neden? anlaşılamıyor. Daha önceki yazılarımda değinmiştim yine değinmek istiyorum Ülkemiz Dünya üzerinde adeta bir gül gibidir bu gülü soldurmak hatta kopartmak isteyen sayısız düşmanlarımız var neden? Hala anlamak istemiyoruz. Bize, bizden başka dost olmaz.
Tamam, geçmişte devleti yönetenlerin bölgemize karşı yanlış politikaları oldu geri bırakılmak ve ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıldı bunu kabul etmemek veya inkâr etmek mümkün değil. Fakat bu süreçte geçmişi telafi etmek için çabalayan bir hükümet var bu sürece hep birlikte katkı sağlamamız gerekirken maalesef birlikteliğimizi bozmak isteyenlerin oyunlarına geliyoruz. Neden? Sorunlarımızı diyalogla konuşarak demokratik ortamlarda siyaset yaparak çözmeye çalışmıyoruz. Bunca yıldır bu kadar kan aktı, ocaklara ateş düştü, ana yürekleri yandı, gençler hayatlarının baharında gittiler yetmezmi? Bu kan daha ne kadar akacak ülkemiz üzerine adeta bir kabus gibi çöken bu kaos ne zaman bitecek.
Kardeşliğimizi pekiştiren Dinimiz İslama neden sarılıp çözüm aramıyoruz. Gün, birlik, beraberlik, İslam kardeşliği günüdür lütfen kendimize gelelim. Dostlarımızı sevindirip düşmanlarımızı çatlatalım bir olalım diri olalım. Derin odakların oyunlarını bozalım onlardan, biz Müslümanlara her zaman zarar gelmiştir. Çünkü kalkınan, gelişen, refah seviyesi yükselen, çağ atlayan bir Türkiye’yi görmek istemiyorlar. Siyonist İsrail, ABD ve Avrupa karşısında selam durmayan, bir Türkiye görmek istemiyorlar. Gelişmiş, silahını, uydusunu, savaş uçağını üreten kısaca her alanda dışa bağımlı olmayan bir Türkiye görmek istemiyorlar. Neden? Bunu görmek ve anlamak istemeyenleride,
Ben anlamıyorum.
Bir başka yazıda görüşmek dileği ile.