Ümmetin renkleri Şanlıurfa’da buluştu

İnsana Değer Veren Denekler Federasyonu (İDDEF), bu yıl ikicisini düzenlediği ‘Ümmetin Renkleri Buluşması’ programı Şanlıurfa’da yapıldı.

Ümmetin renkleri Şanlıurfa’da buluştu

Bu yıl ikincisi düzenlenen ve Türkiye’nin sekiz ilinde gerçekleştirilmesi planlanan ‘Ümmetin renkleri buluşması’ programı Şanlıurfa’da düzenlendi.

İDDEF’in eğitim faaliyetleri yaptığı 18 ülkeden 63 Kurra ve hafızın da katıldığı program, GAP Arena Kapalı Spor Salonunda yapıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, İl Müftüsü İhsan Açık, kanaat önderlerinden Şeyh İzzettin Aksan’ında davetli olarak katıldığı programda, Abdulmetin Balkanlıoğlu ve İDDEF Yönetim Kurulu Başkanı M. Şevket Ustaosmanoğlu birer konuşma yaptı.

Erkek ve kadınların ayrı kapılardan giriş yaparak ayrı platformlarda oturduğu program saat 21.00’de Batı Afrika ülkesi Uganda’dan programa katılan 10 yaşındaki Abdulhakim isimli çocuğun Kur’an tilavetiyle başladı.

Açılış konuşmasında programın oluşmasına katkı sunan herkese teşekkür eden İDDEF Yönetim Kurulu Üyesi Nurullah Göngördü, Peygamberlerin hayatından örnekler vererek, hak olan mücadelelerinde peygamberlere dahi yardım eden şahısların her zaman için azınlıkta olduğunu ifade etti.

Bu tür faaliyetlerin hem Türkiye’de hem de tüm dünyada yaygınlaşmasının kendilerini umutlandırdığını söyleyen İl Müftüsü İhsan Açık, bu tür faaliyetlerin aslında yapılan fiili bir dua olduğunu ifade etti.

Daha sonra farklı ülkelerden gelen 7 hafız, sırasıyla Mülk Süresini okudu. Kur’an tilavetinden sonra İDDEF Yönetim Kurulu Başkanı M. Şevket Ustaosmanoğlu, katılımcılara bir konuşma yaptı.

“Kuran’ı sevmek O’nu yaşamak ve yaşatmaktır”

İlim yolunda mücadele eden talebelerinden bir demet getirdiklerini belirterek sözlerine başlayan Ustaosmanoğlu, bugün yeryüzünde en çok okunan, ezberlenen ve evlerde bulundurulan kitabın Kur’an Kerim olmasına rağmen kendisiyle en az amel edilen kitabın yine Kur’an olduğuna vurgu yaptı.

Ustaosmanoğlu,  “ Hepimizin evinde Kur’an-ı Kerim vardır ama sadece duvarda asılıdır. Belki de evin dedesi bilir, nenesi bilir. Ama evin babası, annesi, kızı, oğlu bilmez. Evin en güzel köşesinde adeta idamlık biri gibi hep asılıdır. Kur’an-ı sevmek demek; Kuranı okumak, manasını anlamak, onunla amel etmek ve O’nun yeryüzünde hâkim olması için çaba sarf etmektir.”  ifadelerini kullandı.

“Hz. Peygamberi hayatımızdan çıkarma gayretleri var”

Kuran’ın mesajının anlaşılmasında en büyük rehberin Hz. Peygamber olduğunu belirten Ustaosmanoğlu, günümüzde Hz. Peygamberi devreden çıkarma gayretlerine dikkat çekti.

Ustaosmanoğlu, “Bunu iki şekilde yapmaya çalışıyorlar. Birincisi, O’nu (sav) bir melek gibi göstererek O’nun (sav) yaptığı yapılamaz şeklinde fikirler ortaya atılarak peygamber hayatımızdan çıkarılmaya çalışılıyor. İkincisi ise, O’nu (sav) haber veren bir postacı gibi göstererek varsa yoksa her şey Kuran’dır demek suretiyle O’nu hayatımızda çıkarmaya çalışanlar vardır. En büyük ihaneti de bu insanlar yapmaktadırlar. Çünkü peygamber efendimiz yürüyen bir Kuran’dı. Bugün peygamber efendimizden mahrum olma noktasına gelmişiz. O’nu tanımalı ve çocuklarımıza tanıtmalıyız.” şeklinde konuştu.

Daha sonra sahneye çıkan Pakistanlı üç ilim talebesi, Urduca peygamber efendimize olan sevgiyi anlatan bir ilahi seslendirdi.

Program değişik etkinliklerle devam etti. (Osman Gülebak / Mustafa Gül-İLKHA)