Ümmetin baharı geliyor
Dünya kurulduğu günden kıyamet gününe kadar hak batıl mücadelesi sürecektir. Bize düşen ise hak batıl mücadelesinde gücümüz nispetinde hak tarafından olmaktır.
İslam aleminin Hz. Muhammed (s.a.s) den sonra devlet iradesinde bulunan sisteme 'Halifelik' adıyla bir yönetim sergilenmiştir. Devlet-i Aliye-yi Osmaniye (Osmanlı) yıktırılmasıyla "Halifelik makamı" da fiilen kaldırılmış, adeta islam alemi başsız bir şekilde yaşamını sürdürmeye devam ettirilmiştir.
Devlet-i Aliye-yi Osmaniye yerine kurdurulan Türkiye'nin tüm kodları aslının tersine kuruldu. Batıya bağımlı, AB(D)ye müttefik bir uydu devletçik meydana getirildi. Ne zaman dirilmeye çalışsa, terör örgütlerin yanı sıra, Adnan Menderes'i idam eden darbeciler, 10 yılda bir sopa göstererek bir milletin uyanışını durdurmaya çalıştılar. Ayrıca son 10 yılda siyasi, askeri, ekonomik ve toplumsal dokular üzerinden defalarca geldiler.
15 Temmuz 2016 darbesinde ise daha yıkıcı bir şekilde namlular halka yöneldi. Ancak ameli az olsa da imanı tam olan bu millet süs havuzlarında abdest alarak çakısı bile olmadan tankların önünde durdu, apartmanlar üzerinden uçan savaş uçaklarını durdurmak için canını verdi.
Gerek sınırlarımız içerinde maşa olarak kullanılan terör örgütleri ve gerekse sınır dışındaki maşalar etkisiz kalınca, askerlerimiz içerisinde gizlenen darbecilerin eliyle de bu millettin dirilişini durduramadılar.
Maskeleri düşürülen Hollanda, Almanya, Avusturya, Fransa, ABD velhasılı tüm Batı(l) maşalarının yerine kendileri saldırıya geçti. 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği halk oylamasında değişikliğinin yapılması durumunda Türkiye'de özgürlüklerin kısıtlanacağı, tek adamlık, diktatörlük tehlikesinin ortaya çıkabileceğini iddia ederek Türkiye'deki halkı kötülüklerden korumaya çalıştıklarını iddia ediyorlar.
Afganistan'da, Çeçenistan'da, Filistin'de, Arakan'da, Mısır'da, Irak'ta ve son olarak Suriye'de on binlerce bebek öldürülürken Batı(l) izlemekle kalmadı, ateşi benzinle körükledi ve körüklüyor. Bebeklerin katledişlerine direk veya dolaylı yardım edenler bugün Türkiye'yi tek adamlık ve diktatörden(!) korumak için mi Hayır'a çalışıyor?
19 ve 20. yüzyıl İslam aleminde kan ve göz yaşının durmadığı dönemler oldu. Bunları düşünürken, yazarken bile ruhum sıkılıyor.
Biz birlik olmazsak, biz gerçekleri görmezsek bize yazık olur be. Bakın Suriyeli çocuk kimin çocuğu? Filistinli çocuk kimin? Mescid-i Aksa'da ezan susturulsun diye mücadele eden İsrail ve destekçileri kim?
Haçlı-Siyonist koalisyonu hep beraber hareket ediyor. Topu birden üzerimize geliyor. Biz Müslümanız. Biz kaybetmeyiz. Biz ölürsek şehitliği, sağ kalırsak savaşı kazanırız. Onlar saldıracaklar. Ancak uyanışı durduramayacaklar!
Bu millet, bu ümmet, FETÖ'yü, PKK'yı, DHKP-C'yi, DAEŞ'in arkasındaki DECCAL'i gördü. Şimdi onlarla anladıkları dilden konuşuluyor. Sonları geldiği için DECCALİYET çıldırıyor.
Şimdi...
Ey vatanını, milletini, dinini, kitabını, bayrağını sevenler... Gün birlik günüdür. ABD'si, Avrupa'sı Hristiyan'ı, Yahudi'si, Mecusi'si hep birlikte saldırıyorlar. Bu saldırılar bize, tüm Müslümanlara..
Uyanışımız sürüyor. 16 Nisan'da tüm Batı(l)a sert bir tokat atacağız. Kardeşlerim hizipçilik ve oyunlardan uzak durarak ümmetin Çin'den, Afrika'nın tamamına, Avrupa'nın Polonya'sına, Türki cumhuriyetlerden Asya kıtasına İslamın tek millet ve tek devlet olma yolunda safını belirle...
Ya İbrahimisin ya Nemrudi.
İLGİLİSİNE
100 yıl önce kışı başlatanlar bugün İslam'ın baharıyla tanışacak...