ÜMMET OLMA ŞUURU

ÜMMET OLMA ŞUURU
 

Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'in bir yerinde şöyle buyuruyor: "Şüphesiz sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de Rabbinizim. Öyleyse benden sakının." (Mu'minun, 23/52) Bir başka ayeti kerimede de şöyle buyurmaktadır: "İşte sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin." (Enbiya, 21/92) Resulullah (S.A.V.) de bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur: "Mü'minlerin, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine acımadaki örnekleri adeta bir beden örneğidir. Onun bir organı rahatsız olduğunda diğer organları da uykusuzluk ve ateşle ona katılır."
Burada Müslümanların ümmet olarak bütünlüğüne, birliğine dikkat çekilmekte, her zaman birbirleriyle dayanışma içinde olmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Zaten sömürgeci güçlerin Müslümanlar üzerinde dünyevi üstünlük sağlamaları ve onları siyasî yönden hâkimiyet altına almaları da bu şuurun yani ümmet şuurunun zayıflatılmasından sonra olmuştur. Bu konuda en etkili akımın da kavmiyetçilik akımı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu konuda şimdiye kadar çok şey söylenip yazıldığından fazla kelime sarf etme gereği duymuyorum. Ancak: "Yiğit düştüğü yerden kalkar" atasözünde vurgulanan gerçeği dile getirerek, Müslümanların yeniden üstünlük sağlamalarının, siyasî otoritelerini oluşturmalarının ancak yeniden ümmet şuuruna, dayanışma ve güç birliği anlayışına kavuşmalarıyla mümkün olabileceğine dikkat çekmek istiyorum.
İslam âlemi milliyetçilik virüsünden ve Türk, Kürt, Arap vesaire ırkçılıktan kurtulup ümmetçilik şuuruna varmadığı sürece başta terör, Avrupa, ABD ve katil İsrail ile baş edemez. Çünkü bu Milliyetçilik virüsü yukarıda saydığım İslam düşmanlarının İslam coğrafyasına bulaştırıp kaos çıkarmaları için çok çaba göstermektedirler. Bugün Afganistan’ı, Irak'ı yarın İran'ı, Türkiye'yi kan golüne çevirme planları yapıyorlar. Şimdiden başladılar bile Suriye ile aramıza ilk kıvılcımı çakmaya çalıştılar bu seferlik yanmadı ama yakmak için çeşitli senaryolar hazır, yakında o senaryoları devreye koyacaklar. Ayı derisinden post gayrimüslimlerden dost olmaz. Müslüman’ın dostu Müslüman’dır. Bu Allah'ın emridir. Buda öncelikle kendi öz değerlerimiz olan İslam’a sahip çıkarak olur. Çünkü elhamdülillah bizler Müslüman’ız Müslüman olarak doğduk Rabbimiz Müslüman olarak ölmeyi cümlemize nasip eylesin inşallah.

Kokuşmuş Avrupalılar gibi hayalperest ve put perest değil insanlığın yaratılış gayesine uygun Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda yaşamak ve yaşanılır kılmak. Diyalogla, falanla hiç olmaz kendimizi avutmayalım. Bu Yahudi’yi ve Hıristiyan’ı tanımamaktır ve onların ekmeğine yağ sürmektir. Dik durarak kenetlenerek tek vücut halinde mücadele etmeliyiz. Bu dönemde güzel ülkemizde Allah’ımıza sonsuz şükürler olsun ki adeta İslam baharı yaşanmaktadır. Bu baharda her Müslüman üzerine düşen görev ve sorumluluğunu yapmakla mükelleftir. Aksi halde bundan dolayı Yüce Rabbimiz bizden hesap soracaktır. Yüce Rabbimiz bizleri ümmet olma şuuru ile şuurlandırıp yeniden dirilişi son peygamber Hazreti Muhammed Mustafa’ya yakışır bir ümmet olmayı nasip etsin inşallah.

Mehmet İMRE
16.11.2011