Ümitvar Olunuz

Ümitvar Olunuz

Su tarlayı erozyona uğratmış, fay hatlarının kırılması ile tarlanın düzeni bozulmuş, şiddetli rüzgâr ağaçları devirmiş, zararlı haşarat bostanı viraneye çevirmiş, meyve ağaçları budanmamış, çiçekler susuz kalmış, acım ac kalamam, güneşsiz hiç duramam, rengim soluk meyvem kurtlu, biriken su bulanık, güneş tutulması var, gündüzde karanlık, gölge yok, çöl, midem bulanıyor, hazımsızlık var, başım dönüyor sersemlik var, gözümde şaşılık, kulağımda kıtlık var. Ondandır ki; ülkedeki mukaddes değerlerine bağlı kitleleri görmüyorlar, seslerini işitmiyorlar, ikinci sınıf insan muamelesi yapıyorlar. Görevleri kemik kemirmede boğuşmak. Bilmiyorlar ki canlı ve cansızların rızıklarını rab verir. Bir elmanın içinde en güzel gıdayı kurt alır. Bu rızıktır. “Rahman” sıfatıyla, bizi halk eden rabbimiz ayrım yapmadan herkese rızkını verir. Yağmurdan, güneşten, nebatattan, hayvanattan, havadan ve sudan herkes istifade eder.

            Ana rahmindeki çocuk dokuz ay gıdasını kapalı yerde alır. Doğum sonrası hayat çeşmesi dediğimiz anne göğsünden ikram edilir. Toprağa atılan bir karpuz çekirdeğinden otuz kiloluk karpuzu bittirir. O “Ol” dediği zaman; her şey oluverir. Onsuz hiçbir yaprak kıpırdanamaz. Güneşe karşı taş atanlar, atom fırlatanlar boşuna yorulmasın, yorgunlukları kendilerine kalır.

Kâinat kitabının sahifelerini okumayanlar, bakışlarıyla tefekkür etmeyenler, “nereden geldim”, “ne yapmam lazım”, “nereye gidiyorum” sorularını kendilerine sormayanlar, Kur'an'ın tabiri ile “kördürler, sağırdırlar, dilsizdirler, kalpleri mühürlenmiştir.” Kur'an'sız hayat bataklıktır. Zulümdür. Ayırımdır. Sindirmedir. Topyekûn karşı koymadır. Küfür; örtme, görmeme, reddetme sanatıdır. İslamsız sınıf, zulüm yapmaktan zevk alır. Hayâ perdeleri yırtıktır. Fizik ötesine inanmadıkları için bu dünyada son nefesine kadar, insanlara eziyet etmeyi ilke kabul ederler, intikam alırlar. İslam toplumu ise adaletini Hz. Ömer (R.a.)'dan, edep ve hayâsını Hz. Osman (R.a.)'dan, Sahavetini (Cömertlik) Hz. Ebubekir (R.a.)'dan, ilmini Hz. Ali (R.a.)'dan alır. Ahlak numunesi ise Hz. Muhammed (S.A.V.)'dir. Gıdasını Kuran'dan alan fert ve toplumlar yükselirler. Kuran'sız toplumlar işgalci, katil, korsan, devletler konumundadırlar. Görünürde galip görünseler mağlup durlar. Galip görünmeleri inananların ataletlerindendir. Köpükleri geçicidir. İnananların doğrudan ilhamını Kuran'dan almaları gerekir.

Beşeri sistemleri rab edinenler muvaffak olamazlar, şirkin zirvesindedirler, ilahi mesaj yaşantımızın her alanına müdahale eder. Bazıları bindiğimiz gemiyi delmeye çalışıyorlar. Dil mücadelesini veri yolar hâlbuki Din mücadelesini verseler rahat edeceklerdir. Terörü önlemede din dışı her türlü imkânları seferber ederek, Dini devre dışı bırakmaları bir talihsizliktir. Okumadan bahsediyorlar neyi okuyacağız, koskoca okuyanlar bu milleti ne hale getirdiler insanlık görüyor bunu. Hastaya yanlış kan verdiler. Meyveleri ortada.

 İnananlara tembih bir birdir iki birin arasına artı koymayın ki on bir olsun. güzel şeylerde görüyoruz ekran larda D.Bakır sokaklarına Şeyh Said'in posterleri asılmış ne büyük buluş ve pişkinlik, Samimi iseniz Üniversite kapılarından kız çocuklarını geri çevirmeyin, Kur'an kursların daki yaş sınırını kaldırın, Camilerde merkezi sistemi kaldırın, İmam-Hatip lisesi mezunu vali, doktor, başbakan olabilir deyin korsan, katil, devlet İsrail bizden özür dilesin diyorsunuz ya o kadar da inananlardan özür dileyin. Çünkü çok gencin katilisiniz.

Maske olarak vatan Bayrak sloganı ile bizi avutmayın Kudüs deki Süleyman mabedi (Yahudilerce kutsal sayılır) Ağlama duvarına ağlayacağınıza, günah dökeceğinize, Ayasofya'da iki rekât Namaz kılmanız olmazımı idi ama zorunuza gidiyor sizin dininiz size, bizim dinimiz bize, ladinliğin kitabında bu var demek, mazlumun ahi yer gök inletiyor. Yaklaşan Kur'an ayı hürmetine inananlara kendilerinden idareciler nasip eyle Rabbim. (İman hem nurdur, hem kuvvettir, hakiki imanı elde eden adam kâinata meydan okuyabilir.)