Mezopotamya’nın Kırgın Çiçekleri
Mezopotamya’nın Kırgın Çiçekleri, bir kitap ismi
Kitabın yazarı, Aysel Özdemir
Kitap, Konya yayın evi olan ‘sisyphos yayınları’ndan çıkmış
Kitap, 31 adet başlıktan oluşmakta ve 160 sayfadır.
Kitabın konusu kısa kısa gerçek yaşanmış hayat hikâyelerinden… kitap, yazar Aysel Özdemir’in ilk çalışması. Bu yüzden eksikleri ve hataları kaçınılmazdır. Her yazar gibi okuyup yazdıkça eksik ve hatalarını en aza indirecektir.
Hikâyelerin her biri acıklı ve gerçek yaşanmış hayatlardan kesitler sunulmuş… çocuk yaşta kızları evlendirmek, üstelik çoğu zaman babası yaşında ki erkeklerle evlendirmek, Doğu ve Güneydoğu’nun en büyük yarasıydı geçmiş yıllarda. Şimdi bu geçmiş yıllara göre biraz daha azalmış olsa da, halen bitmiş değil. Esasen kadınlar tarihin tüm zamanlarında ezilmiş ve hor görülmüşlerdir. Tüm toplumlar da kadınlar hak ettikleri yerde olmamışlardır. İslam dini kadınlara en büyük değeri vermişse de; Müslümanlar buna hiçbir zaman tam olarak uymamışlardır.
Kitapta dikkatimi çeken; hikâyelerin sonu bağlanmamış olması. Yani sonu muallâkta kalmış… Hemen hemen hikâyelerin hepsi o şekilde yazılmış. Belki de bu yazar için bir tarz. Okuyucuyu merakta bırakmak için bilerek yapılmış olabilir.
Ancak, yazar yalın ve sade bir dil kullanarak kitabını yazmış… Kitap çok duygusal anlar yaşatıyor okuyucuya… Kitap, cehaleti, fakirliği, çaresizliği, zulmü, gizli aşkları, insanların vicdanını, merhametini- merhametsizliği-anlatıyor.
Her bir hikâye bir film olabilecek kadar anlam içeriyor. Her biri ayrı ayrı acıklı ve insanın yüreğini parçalıyor. Her okuyup bitirdiğim hikâye için bu çok acıklıydı derken, diğerinin daha da insanın yüreğini acıttığını görüyordum. Kitap için başarılı bir çalışma diyebilirim, yazarın üslubu akıcı, okunaklı ve okurken hiç sıkılmıyorsunuz.
Yazar bir kadın olarak, kadınların, genç kızların ızdırabını, insan yerine konulmayıp söz haklarının olmadığı bir düzeni, kadınların ikinci sınıf insan yerine konulduğu bozuk bir zihniyeti anlatıyor.
Evin tüm yükünü kadına ve genç kızlara yükleyen ancak söz hakkı olmayan, çarpık namus anlayışı olan, her türlü namussuzluğu yapıp namus bekçiliği yapan bir zihniyet… Kokuşmuş geleneklerini ve yanlış din anlayışlarını tüm evrensel değerlerin önüne koyan bir zihniyeti, bir bağnazlığı anlatıyor yazar, Kırgın Çiçekler adlı kitabında. Bu yüzden okunmaya değer bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Kendi ifadesi ile “yazarlığa 2015 yılında Şanlıurfa İpekyol gazetesinde köşe yazarı olarak yazmaya başladığını, kitabın girişinde ifade eden yazar Aysel Özdemir; belli ki çok duygusal ve duyarlı bir insan. Çünküyazar kendini şöyle tarif ediyor: “yazmak geleceğe dair hayallerimde hep vardı. Ardından kendi topraklarımın yaraları içimi acıtmaya başlayınca, bu tür isteğim hayalden çıkıp görev haline gelmeye başladı…diyor ve devam ediyor; “kadınların sessiz çığlığı” başlığı altında kadın sorunları ve adının özgürleşmesi adına yazılar yazarak toprağımın kadınlarının sorunlarına ses olmaya çalıştım…” diyor.
Ben sözü fazla uzatmadan Aysel Özdemir’e bu zorlu ve kutlu yolda başarılar dilerken; “Mezopotamya’nın Kırgın Çiçekleri” kitabını okumanızı tavsiye ediyorum.
