MEVLA GÖRELİM NEYLER, NEYLERSE GÜZEL EYLER
Başlıktaki ifade İsmail Hakkı Hazretlerine aittir. Allah kandillere rahmet eylesin. İnsan yaratılış itibarı ile çok aciz, zarif ve zayıftır. Ne sıcağa dayanır, ne soğuğa, Ne varlığa ne de yokluğa dayanır. Hâlbuki hayat, yaşam tarzı acı tatlılarla doludur. Varlıkta, yoklukta, sıhatta, hastalıkta insan devamlı şikâyetçidir. İlahi kelamda hayırlı bildiğiniz şeyde şer, Şer bildiğiniz şeylerde hayır olabilir diye teselliler var. Dünya buhranlarla dolu olduğu için zamanın kutupları, sıkılma, üzülme, ümitsiz olma bizi yaratan yaşatan her şeye hükmeden Rabbimiz var. O neylerse güzel eyler demişlerdir. Hadiste Dünyada rahatlık yoktur buyrulmaktadır. İnsan Doğarken ağlar, Dünyayı terk edince yine ağlar.
Bismillah her hayrın başıdır. Tüm iş ve işlemlerimizde besmeleyi bıraktık. Genel anlamda rabıtamız İlahi iklimden kopuk. Nebevi tarikten sapmışız. Bizi selamete sevk edecek tüm yoları elimizin tersi ile itmişiz. Şimdi selamete varmak için yanlış yerlerde çareler arıyoruz. Açılışlarda, Camilerde okunan Kura’n-ın içindekilerlerle amel etmiyoruz. Kura’nın hafızı oluyoruz. Yaşantımızda nem almıyoruz. Musibetlere karşı ders aldığımız da yok. Gerek dünya da gerekse Ülkemizde Salgın hastalık çok can aldı almaya devam ediyor. Müslümanlar için en büyük musibet Allah’tan gafil olmaktır. Allahın mabetleri bile İnananları kabul etmedi, şimdi kısıtlı güya ibadet yapılıyor. Her ezanın sonunda görevliler bildiriyi okuyor her gün. Sosyal mesafe, Maske, temizlikten dem vuruluyor. Olması da gerekir. Öyle yozlaşma var ki, üç kelime dışında dini terimler konuşulursa kıyamet kopacak. Mesela Ey mahalle sakinleri, bu hastalık Allahın bir musibetidir. Maddi yönden kendimizi koruduğumuz gibi manevi yönden de kendimizi koruyalım. Haramlardan kaçalım, günahları bırakalım, İbadetlere sarılalım. Bol bol dua edelim. Allah’ım Hastalarımıza şifa ver, Ölenlerimize rahmet eyle, bu salgın hastalığı tüm insanlıktan bertaraf eyle dense ne olur.
Allahın evlerinden yapılan ikazlar Türkçe ezanı andırıyor. Verilen talimatlar görev aşkı ile anons ediliyor. Okuyan razı dinleyen de razı bize ise yazmak kalıyor. Vereceğim misal her şeyi özetliyor. Zamanın birinde iki kişi bir oğlak bulmuşlar. Sahibini aramışlar sahibini bulamamışlar kendi aralarında konuşmuşlar biz bu oğlağı keselim yiyelim demişler, hemen akıllarına hoca gelmiş, bu olayı hocaya soralım demişler. Oğlağı bulan iki kişi hocaya varmışlar hoca efendi iki kişi ola bir oğlak bula oğlağın sahibi bulunmaya bu oğlağı kesip etini yiye helal mi ola haram mı? Hoca hemen haram oğul demiş, iki kişiden biri uyanık hocaya dönmüş ben izah edeyim demiş ve devam etmiş iki kişi ola bir oğlak bula oğlağın sahibi bulunmaya oğlağı kese ikiye böle yarısını hoca efendiye, yarısı da iki kişiye… O zaman helal haram demeden hoca hemen helal oğul demiş, darbı mesel, kelami kibar çok şey anlatıyor hepsi bu kadar.
Yaz mevsimidir havalar çok sıcaktır. Gündemler de çok sıcak. Baroların vicdan cüzdan sıkışmasını yazmak alanımız değil, Siyasette denenmişlerden yeni oluşumların olması hiç alanım değil, en sıcak gündemi Ayasofya’nın açılıp açılmamasını yazmak haddim bile değil, tek bildiğim hava aldırma taktiği, siyaset, politika malzemesi olmaması tercihimdir. Bir büyüğümüzün dediği gibi hele siz Sultan Ahmet Camiini doldurun, Şimdi zamanı değil, tuzağa düşmeyiz ifadelerini bende seviyorum. En ilginç gündem sanal medyaya çeki düzen vermek, dillendirmek, o alan mayınlı tarladır. Çok kişiyi ruhen bedenen sakat bırakmış, yinede temkinli olalım. Sosyal medya iki musluklu birinden nur birinden kir akıyor tercih bizim?
Hal pazarlarında, semt pazarlarında Allah’ın tüm nimetleri göz kamaştırıyor. Kavun karpuzda tat yok sanki kabak tadı, sebze meyve dışı güzel lezzetsiz üstelik hormonlu, yiyecek içeceklerimiz hormonlu olursa insanda hormonlaşır. Fırındaki ekmek besmelesiz, abdestsiz, ibadetsiz, beyaz et ise pamuk tadlı kesilirken belki oda besmelesizdir. Kurban bayramı yaklaşıyor. Büyük küçük hayvanlar kurban kesilecek, Kurban yaklaşmak ve paylaşmaktır sloganı sanal âlemin cennet garantisi olmuş. Meşru (Helal) Daire keyfe kâfidir. En büyük cinayet kul hakkına tecavüzdür. Adaletin, merhametin, güzel Ahlakın yok edilmesidir. İnsan aceleci olarak yaratılmıştır. Karıncalar, hayvanlar hep beraber yürür. Kuşlar beraber uçar. Aramıza nokta koyanlara fırsat vermeyelim. Sabır silahımız olsun, inanıyorsan üstün bizler olacağız. Dünya sıkıntıları ektiğimizin hasadıdır. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler. Vesselam…