MERHAMET
Başkasının iyiliğini istemek, insanın yaratılışında mevcut olan bir özelliktir. Bazı insanlarda acıma duygusu yoktur. Suç işleyen insanlar, genelde acıma veya merhamet duygusundan yoksun olanların arasından çıkar.
Bir insanın başka bir insanı öldürebilmesi veya onun malını çalabilmesi onda acıma hissinin mevcut olup olmamasıyla bağlantılıdır. Acıma hissi taşımayan kimse, birini öldürdüğünde, onun bütün yakınlarını da öldürmüş gibi olacağını düşünmez. Veya onun malını çalmak suretiyle, o insanın nice emekler, nice alın teri dökerek elde ettiği malını bir çırpıda onun elinden almış olduğunu...
Ve ondan yoksun bırakılan insanın akıbeti de, bu süreçte, hesaba katılmaz. Merhametsiz insan, bunları düşünmez, düşünse de onun sonuçlarını düşünmez. Merhametli insansa, başkalarının içine düşeceği sıkıntıyı anlar ve buna ortak olur. Zaten Yüce Dinimiz İslam buna çok önem vermektedir.
Bu konuda Hadis-i Şerif vardır. “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” Ne kadar güzel bir şey değil mi? Biraz daha açarsak; Merhamet etmeyen kimse, sonuçta başkasına kötülük eder. Başkasına kötülük etmek, genelde, hukuken suç işlemeyle sonuçlanır. Eğer suç işlenmişse, ona cevap vermek gerekir. Acımak, suçun cezasız bırakılmasına meydan verir bir şekilde. (tabi bu konuda genelleme yapmak da doğru değil.) Suçlunun cezasız bırakılmasıysa, adaletsizlik anlamına gelir. Bu itibarla, merhamet etmeyene merhamet etmeden, hukukun uygun gördüğü yaptırımı uygulamak gerekir. Ancak aşırılığa kaçmamak, yani suçluya hak ettiğinden daha fazla ceza vermemek için, gene de merhametli davranmak gerekir.
Biz, kendimizi nasıl görüyorsak, başkasını da öyle görmeye eğilimliyizdir. Biz başkasına merhametli davranıyorsak, başkasının da bize merhametle yaklaşmasının yolunu açmış oluruz.
Zaten merhamet duygumuz, acıma duygumuz, insani duygumuz, dini duygularımız azaldığı için son günlerde gerek Suriye de gerek Myanmar da yaşanan insanlık dışı muameleler ve gerekse de ülkemizde günden güne artan terör olayları ve bombalı eylemler bu duygulardan ne kadar insanlık olarak uzaklaştığımızın açık ve net bir göstergesi değil midir.
Bu haftaki yazımı konumuzla ilgili bir ayetle bitirmek istiyorum. Umulur ki, Rabbiniz size merhamet eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz. Biz, cehennemi kafirler için bir kuşatma yeri kıldık. (İSRA SURESİ / 8)
selam ve muhabbetle kalın…