Memur-Sen İl Başkanı Coşkun'dan Sert Çıkış: Boğaziçi’nden Gezi çıkaramayacaksınız
Son günlerde rektör atanmasının ardından bazı öğrencilerin düzenlediği protestolar ile Türkiye'nin gündeminde yer alan Boğaziçin Üniversitesi öğrenci eylemleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Memur-Sen İl Başkanı İbrahim coşkun, milletin iradesine yönelik her türlü saldırıya karşı yek vücut olarak karşı duracaklarını belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne yapılan atama üzerinden kimi kesimlerin öncülüğünde; algısal tepki ve eylem kapasitesi oluşturulmak ve harekete geçirilmek istenmektedir.
Karşı çıkanlar, tepki verenler, eyleme çağıranlar ve eylemi yapanlar, sözde demokratik sosyal hukuk devletine, demokrasi kültürüne, özgürlükçülüğe, sivil siyasete önem verdiğini iddia etseler de aslında kendilerinden olmayan ve kendileri gibi düşünmeyenlerin Anayasal ve yasal güvenceler zemininde siyaset hakkını kullanmasından da düşünce ve fikir özgürlüğünden de rahatsızlar.
Mecliste bugün temsil edilen bir siyasi partiden aday adaylığı başvurusu yaptığı için bir akademisyenin rektör olarak atanmasına tepki gösteren siyasi partileri ve siyasi özneleri şaşkınlıkla izliyoruz. Türkiye’nin vesayet dönemi vehimleri üzerinden halen kurtulamadığı en gereksiz yasaklardan ve en öncelikle kurtulması gereken sınırlamalardan biri olan kamu görevlilerine siyaset yasağını kaldırmayı düşünmediklerini itiraf olarak değerlendiriyoruz.
Bizler kamu görevlileri sendikacılığı başta olmak üzere özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması, hiç kimsenin temel insan haklarından mahrum olmaması, demokratik tercihleri ve yaşam tarzı üzerinden ötekileştirilmemesi için ayrım yapmaksızın herkesin ve her kesimin hakkını savunduk. Yasakların ve sınırlamaların azalması için gayret sarfederken kendisi yerli, zihniyeti bu topraklara yabancı bazı kesimlerin Boğaziçi Üniversitesine ataması yapılan rektöre ve yapılan atama işlemine “fakat geçmişte siyaset yaptı, siyaset yapma hakkını kullandı, siyasi partiden aday adayı oldu” gibi gerekçelerle itiraz edenleri; yeniliğe, özgürlüğe, sivilliğe, demokrasiye, insan onurunu koruma ve insan haklarını genişletme hassasiyetine tahammülü olmayan klikler, kişiler, kimlikler ve kesimler olarak değerlendiriyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne yapılan atama hukuka, mevzuata, yerleşik uygulamalara aykırılık içermiyor. Ataması yapılan rektör de atamanın yapıldığı tarihte bir vakıf üniversitesinde rektörlük görevi ifa ediyor. Bütün bunlara rağmen kimi siyasi partiler, Üniversitenin belirli ideolojik zeminle ilişkili öğrencileri ve akademisyenleri gündemi ısıtmaya, tepkiyi artırmaya, eylem alanı oluşturmaya odaklanıyor. Bu odakların esas amacı gezi olaylarında ağaç olmadığı gibi Boğaziçi Üniversitesinde de rektör ataması değil, asıl yapılmak istenen kitlesel bir eylemlilik oluşturularak, içlerindeki gezi tohumunu yeşertmek.
Eğitim-Bir-Sen olarak yapılmak istenenleri görüyor ve niyetinizi çok iyi biliyoruz. Bir rektör ataması üzerinden yapılan bu hamlelerin odak noktasının liyakat değil aidiyet olduğunun farkındayız. Üniversiteler sizin zihniyetinizin mülkü değil millete hizmet etmesi gereken kurumlardır. Üniversiteyle hiçbir bağı olmadığı halde meseleyi bir kalkışmanın ve kampüsleri ısıtmanın bir kıvılcımı olarak görenler başta olmak üzere bir akademisyenin siyasi tercihinden hareketle onu ve onun gibi düşünen herkesi öteki ilan etmek insan onuruna hakarettir. Kurulduğumuz günden bugüne her türlü ayrımcılığa ve haksızlığa karşı mücadele ettik, milletin iradesine yönelik her türlü saldırıya karşı yek vücut olarak durduk ve bu duruştan asla taviz vermeyeceğiz.