Mehmet Yavuz; Sorunlarımızı kendimiz çözelim
Şanlıurfa’da görev yapan basın mensuplarıyla kahvaltılı basın toplantısında bir araya gelen HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, gündemle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İslam coğrafyasında yaşanan sorunların emperyalist ülkelere havale edilmesinin yanlış olduğunu belirten Yavuz, emperyalist devletlerin nazarında 40 milyon Kürdün kanının bir varil petrol etmediğini ifade etti.
“Sorunlarımızı emperyalistlere havale etmeden kendimiz çözelim”
Şanlıurfa’da görev yapan basın mensuplarıyla kahvaltılı basın toplantısında bir araya gelen HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, gündemle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İl Başkanlığı binasında yapılan toplantıda ilin yerel sorunları ve gündemle ilgili basın mensuplarıyla bir süre sohbet eden Yavuz, yapılan basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Bölgede şehirlere taşınan çatışmalar, Kürt sorununun sebepleri ve çözüm önerileri, Suriye’de giderek daha da derinleşen iç savaş ve halka yansımaları, yeni anayasa çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Yavuz, yaşanan sorunların temelinde atılan yanlış politik adımların olduğuna dikkat çekti.
İslam coğrafyasında yaşanan sorunların emperyalist ülkelere havale edilmesinin yanlışlığına da değinen Yavuz, emperyalist devletlerin yanında 40 milyon Kürdün kanının bir varil petrol kıymetinde olmadığını sözlerine ekledi.
Kürt Meselesinin asıl nedeninin 93 yıl önce kurulan sistemin oluşturduğu dil ve din yasağı olduğunu belirten Yavuz, bu sorunun sebebi olan dil ve din yasağının bir an önce ortadan kalkması gerektiğinin altını çizdi.
“Bu şiddet sarmalı bir an önce sona erdirilmeli”
PKK’nin Kürt gençlerinin ölümüne ve şehirlerin harap olmasına sebep olan siyasetinin çöktüğünü belirten Yavuz, “Halk yaşanan bu yıkımı hak etmiyor. Bu halk, örgüte ve örgütün şemsiyesi altında siyaset yapan partiye barışı ve sükûneti temin etmesi için açıktan bir kredi verdi. Bu, siyasal yolların sonuna kadar kullanılarak sorunu çözme mesajıydı. Ama örgüt halkın bu anlamlı mesajını yanlış anlayarak siyasete verilen desteği silaha verilen destek olarak anladı. Ve bunu kendi ideolojisi içinde 'devrimci halk savaşı'na bir gerekçe kılarak hem halka, hem kendisine, hem de huzura çok büyük zararlar verdi. Biz bunu şiddetle eleştiriyoruz. Kürt gençlerinin, askerin ve polisin öldüğü bu şiddet sarmalının bir an önce sona erdirilmesini istiyoruz.” dedi.
“Kürt Meselesinin nedeni dil ve din yasağıdır”
Kürt Meselesinin çözülememesinin sebeplerine değinen Yavuz konuşmasına şöyle devam etti:
“Kürt Meselesi neden çözülmüyor? Çünkü hep sorunların sonuçlarıyla uğraşılıyor. Kürt meselesinin çözülememesinin çok basit bir gerekçesi var. Hep sorunların çözümleriyle uğraşılıyor, nedenleriyle uğraşılmıyor. Siz sonuç siyasetlerini ortaya koyarsanız çözüme ulaşamazsınız. Bir şeyin sonucunu ortadan kaldırmak için mantığın gereği olarak nedenlerinin de ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu sorunun nedeni 93 yıl önce kurulan sistemin iki yasağı olan dil ve din yasağıdır. Laikçilik üzerinden din, Türkçülük üzerinden dil yasaklandı. Sorun budur. Birilerinin ortaya koyduğu çaba eğer bu iki sorunun ortadan kalkmasına yönelik ise doğru bir yolda ilerliyor demektir. Ama ortaya konulan çabalar bu iki sorunun ortadan kalkmasından fersah fersah uzakta ise o zaman siz bilerek ya da bilmeyerek bu ülke üzerinde hesapları olan emperyalist ülkelerin sözcülüğünü yapmış olursunuz. Devlet bu sorunu bir asayiş sorunu olarak görmekten vazgeçip din ve dil üzerindeki yasakları ortadan kaldırmalıdır.”
“Halkın dini ve yaşamıyla barışık yeni ve sivil bir anayasa yapılmalı”
Yeni anayasa hakkında da değerlendirmelerde bulunan Yavuz, hükümete çağrıda bulunarak “Yeni anayasada hiçbir yasağın olmadığı, hiçbir farklılığın düşmanlaştırılmadığı, kimsenin kendisini öteki görmediği, ırkçı nitelenmelerden uzak, hiçbir ideolojiyi dayatmayan değiştirilemez gibi garip ve ucube maddeleri bulunmayan, hak ve özgürlükleri önemseyen, halkın dini inançlarıyla ve yaşama şekilleriyle barışık yeni ve sivil bir anayasanın mutlaka yapılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Ekmeğin, partisi, ideolojisi ya da mezhebi olmaz”
Suriye’de ve bölgede yaşanan çatışmalardan dolayı sınır kapılarının kapanmasının halkta büyük bir mağduriyet oluşturduğuna dikkat çeken Yavuz, “Ekmeğin, partisi, ideolojisi ya da mezhebi olmaz” diyerek hükümetin bu sorunu çözecek bir yol bulması gerektiğini söyledi.
“Sorunlarımızı Emperyalizme havale etmeden kendi aramızda çözelim”
Suriye meselesinde iki kırmızıçizgilerinin olduğunu belirten Yavuz, çözüm önerilerini şu şekilde açıkladı:
“Bizim çözüm önerimiz şudur: Diyoruz ki; söz konusu olan Ortadoğu denilen bu coğrafyaysa bizim coğrafyamız yani evimizin içi… Öncelikle nasıl bir sorun olursa olsun silahlı bir çözüm olmaması gerekir. Silah konuştuğu zaman, işte Suriye meselesi meydana gelir. Bakın 6 ayda çözülecek mesele bugün 5 yıl oldu halen çözülemedi. Birincisi, silahsız çözüm. İkincisi, sorunlarımızı Emperyalizme havale etmeden kendi aramızda çözelim. En koyu düşmanımız olsa dahi kendi aramızda sorunlarımızı çözelim.”
“Bunu anlamak için daha kaç Halepçe’nin yaşanması gerekiyor”
Emperyalist ülkelerin Müslümanların sorunlarına çözüm bulmayacağını ifade eden Yavuz, sözlerini şöyle bitirdi:
“Dün bu halkı statüsüz bırakan insanların, yani sorunun sebebi olan insanların, bugün çözümden bahsetmesi çok büyük bir garabettir. Bundan da büyük olan garabet ise buna inanılmış olmasıdır. Biz diyoruz ki; Emperyalist devletlerin yanında 40 milyon Kürdün kanı bir varil petrol kıymetinde bile değildir. Bugün Ortadoğu’daki kendi yüksek(!) çıkarları için konseptin içine girmişler. Yarın, öbür gün bu devletler kendi aralarında anlaştıkları zaman bu halkı yüzüstü bırakacaklar. Bunu anlamak için daha kaç Halepçe’nin yaşanması gerekiyor, bunu bilemiyorum. Halepçe’de nelerin olduğunu, kimler tarafından kimyasalın bir taşerona verildiğini, Saddam denen zalimin bütün silah ihtiyacının kimler tarafından tedarik edildiğini ve “buyurun istediğinizi yapabilirsiniz. Bu halkı yok edebilirsiniz” talimatının kimler tarafından verildiğini biz biliyoruz.” (İLKHA)