Mehmet Yavuz sesiz çoğunluğun sesidir
Şanlıurfada yayın yapan özel bir TV kanalında program yapan Gazeteci Müslüm Çap, programına konuk ettiği HÜDA PARın desteklediği bağımsız milletvekili adayı Mehmet Yavuza Sizin adaylığınızı destekleme ile ilgili -ciddi anlamda söylüyorum- sessiz bir çoğunluk var. İnsanlara seçim sonrası sandıklar açıldıktan sonra sürpriz gibi gelebilir ama gizli bir kitleniz var gibi görünüyor. dedi.
HÜDA PARın desteklediği bağımsız milletvekili adayı Mehmet Yavuz seçim çalışmalarına devam ediyor. Yavuz, bu kapsamda Şanlıurfada yayın yapan özel bir TV kanalında program yapan Gazeteci Müslüm Çapın konuğu oldu. Seçim çalışmalarını değerlendiren Çap, Yavuzun sessiz bir çoğunluğa hitap ettiğini söyledi.
Sandıktan bir sürpriz çıkabileceğini öngördüğünü belirten Çap, Sosyal medyadan biz sizleri takip ediyoruz. Sessiz bir çoğunluğa hitap ediyormuşsunuz gibi geldi bana. Zira bu işin analizi yeri geldi mi yapılıyor. Bizlerden tahminler soruluyor. Bu amaçla da bizlerde elimizden geldiği kadarı ile araştırmaya çalışıyoruz. Sizin adaylığınız ile ilgili -ciddi anlamda söylüyorum- sessiz bir çoğunluk var. İnsanlara seçim sonrası sandıklar açıldıktan sonra sürpriz gibi gelebilir ama gizli bir kitleniz var gibi görünüyor. diye konuştu.
Biz akıllara ve duygulara hitap ediyoruz
Seçim çalışmaları kapsamında yaptıkları çalışmalarda Gazeteci Çapın bahsettiği bu gerçeği farkettiklerini belirten Yavuz, Doğrusu herkes ters giden bir şeylerin olduğunu görüyor ama bir şekilde bunları dile getiremiyor. Belki birinin dile getirmesini bekliyordu halkımız. Çünkü biz akıllara ve duygulara hitap ediyoruz. Herkesin gördüğü, mustarip olduğu, şikâyetçi olduğu şeyleri dile getiriyoruz. Dolayısı ile o gizli kitlenin tercihlerini hangi siyasi partiden yana kullanırlarsa kullansınlar onların duygularına tercüman oluyoruz ve gözlemlerimiz de hakikaten bu yönde. sözlerini kullandı.
Adalet tuz hükmündedir kokmaması lazım
Adanada sivil toplum kuruluşlarına üye 24 kişiye yasal faaliyetlerden dolayı 114 yıl hapis cezası verilmesine tepki gösteren Yavuz, Balyoz ve Ergenekon sanıkları beraat etti. Peki, bu mazlumlara kim sahip çıkacak? Adalet bir memlekette tuz hükmündedir kokmaması lazım. Bir şey bozulmaması için tuzlarsınız peki ya tuz bozulursa ne olacak? Nihai hedef, imar, ihya ve adaletle hür bir toplumu oluşturmak olmalıdır. İşte siz böyle bir hedefi önünüze koymaz iseniz o zaman gerçekten de memleketin çivisi çıkmış olur. Fitnenin ortadan kaldırılması için hür ve adil bir toplumun oluşturulması lazımdır. Bu konudaki anayasa eski başkanı Haşim Kılıçın hafızalarımıza kazınması gereken bir sözü vardı. Şöyle diyordu: Bakmayın adımızda mahkeme olduğuna aslında bizim tam olarak yaptığımız iç siyasettir. bence bu söz her şeyi ifade ediyor. diye konuştu.
Uyuşturucu bataklığına sürüklenen gençlerin elinden tutan yok
Gençlerin uyuşturucu bataklığına sürüklendiğini söyleyen yavuz, Bağlarbaşı mahallesinde bir derneğin üyelerini ziyaret ettik. Onlar bize şöyle bilgi verdiler. Polis karakolunun hemen arkasında bir dükkânın içerisinde, üzerinde de yazıyor esrar satılır diye. Defalarca polise şikâyet olmasına rağmen polis biz tutuyoruz tutukluyoruz savcı serbest bırakıyor demiş. Mülki amirler toplumda bir huzursuzluk meydana gelmesin diye bu tür şeylerin toplumda açıklanmasını istemiyorlar. Ben buradan Şanlıurfa halkına sesleniyorum köyünüze, mahallenize, apartmanınıza, sokağınıza bakın. Uyuşturucu bataklığına sürüklenen o gençleri göreceksiniz ve maalesef bunlarla ilgili en ufak bir gelişme de yok. Bu sorunları çözmek zorundayız. diye konuştu.
Urfanın nüfusu 4 katına çıktı ama hastanelerin sayısı ve kapasitesi hala aynı
Şanlıurfadaki sağlık sorunlarına değinen Yavuz, şöyle konuştu: Şu an Şanlıurfada 500 yataklı Devlet Hastanesinde sadece 18 yataklı bir psikiyatri kliniği var. Burada ortak kullanım alanlarında kadın, erkek, çocuk karışık bir halde kalıyor. Yani doğru düzgün bir tedavi merkezi yok. Bir sadece madde bağımlılarını rehabilite etme adına çalışmalar sürdüren Harrankapıda gönüllü bir kuruluşumuz var. Şanlıurfaya en yakın sinir ve ruh sağlığı hastalıkları hastanesi bir Elâzığda bir Adanada. Olduğu için vatandaş çocuğunu buralar götürürken yol masrafı veriyor. Bir de orada kalacak yer problemi var. Büyükşehir olan Şanlıurfamızda en az 300 yataklı bir sinir ve ruh hastalıkları hastanesinin olması gerekiyor. Urfanın nüfusunun 250 bin olduğu 2004 yılında 500 Yataklı Devlet Hastanesi kuruldu. Yıl olmuş 2015 nüfus dörde katlandı fakat aynı hastane olduğu gibi duruyor. Buna bir de Suriyeli nüfusunda eklendiğini düşünün. İnanız ki içinden çıkılmaz bir haldeyiz şu an. dedi.
Urfalı kardeşlerimi sırtınızda akrep diye uyarıyorum
Sırtınızda akrep var diyerek Urfalı kardeşlerimi uyarıyorum diyen Yavuz, İşte ben bunu ihbar ettiğim için birilerinin duygularına tercüman oluyorum. Aslında pedagogların, eğitimcilerin,âlimlerin kısacası toplumun her kesiminin dile getirmek istediği şeyi dile getiriyoruz. Evet, tekrar ediyorum sırtımızda akrep var, yolumuzun üstünde ayağımıza dolanacak yılanlar var. Apartmanda bir madde bağımlısı olduğu zaman herkes rahatsız oluyor. Gecenin üçünde dördünde çocuğunun eve dönmesini bekleyen gözyaşı dökerek ağlayan annenin yerine kendimizi koymamız lazımdır. şeklinde konuştu.
Sosyal medya kapitalizmin sahte bir cennetidir
Sosyal medyanın kapitalizmin sahte bir cenneti olduğunu söyleyen Yavuz, Moderniteile birlikte, teknolojik ilerlemelerle birlikte milyonlar içinde yalnız kalın kadınlarımız ve gençlerimiz var. Sıkılganlıkların, depresyonun, sebebi ne olduğu bilinmeyen sıkıntıların olmadığı bir tek ev yok. Bu sorunun birinci dereceden nedeni sosyal izolasyondur. Sosyal medyada arkadaşlık kuran ailelerde huzursuzluklar bitmek bilmiyor. Bir evde herkesin elinde kapitalizmin sahte cenneti olan cep telefonu ve internet var. Bu sanal ve dijital bir dünya olan bu kitle iletişim aletleri üzerinden maalesef halkımızın algısı ile oynuyorlar. Müslüman olan bu memlekette TV dizileri üzerinden oynanan oyunları görüyorsunuz. Ahlaksız ilişkilerin sergilendiği bu dizilere RTÜK müdahale etmiyor. ifadelerini kullandı. (GAPURFA)