Mehmet Akif'i Anmak

Mehmet Akif'i Anmak

Bilindiği gibi bu yıl Kültür Bakanlığı, Vefatının 75’inci ve İstiklal Marşının kabulünün 90’ıncı yılı olması dolayısıyla ilan edilen Mehmet Akif Ersoy Yılı, anlamlı anma programlarına sahne oluyor.
Anmak demek: “Herhangi bir şeyi akla getirip sözünü etmek, o şey hakkın da konuşmak, onu hatırlayıp düşünmek zikretmektir.” Biz de bu yıl milli şairimiz büyük âlim Mehmet Akif Ersoy’u bolca andık, hayır dualarımızla yâd ettik.
Şimdiye kadar okuduğum ve dinlediğim Mehmet Akif Ersoy hayatı ile ilgili bildiklerimin dışında birçok farklı yönlerine dikkat kesildiğim bir anma programı da Şanlıurfa’da, Şanlıurfa AK Parti İl Gençlik Kolları tarafından ''Vefatının 75. Yılında Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u Anma” adı ile düzenlendi. Program konu ve konukları ile harika bir programdı.
Program, organizasyonunda gençliğin verdiği heyecan ile bazı küçük aksaklıklar oldu. “Akif Ersoy” için hazırlanmış kısa film gösterisini yanlış formatta çalınınca salondakiler film gösterisi yerine sadece seslerden ibaret bir film dinlediler.
Şanlıurfa’da çok yoğun bir tabanı olan, hatta tek parti konumunda olan AK Parti gençlik kollarının pek büyük olmayan bir salonu dolduramaması, gençlik heyecanının kaybolduğu nokta oldu.
Televizyon Programcısı Ömer Salih Ünlü’nün medaratorlüğün de Arş. Gör. Sabahattin Yaşar’ın anlattığı M. Akif Ersoy’un yaşam tarzı ve aile yaşamı, konusu dinleyicilerden büyük ilgi gördü. Programın sonunda da bu konu ile ilgili olarak birçok soru yöneltildi kendisine!..
Sabahattin Yaşar özellikle aile yapısının üzerinde durdu. Mehmet Akif Ersoyları yetiştiren aile yapılarımızın SOS verdiğini dile getirirken, çocuklarımızın inanç dünyasını besleyen mahalle çevresi ve batı usulü camilerden yoksun ve ya bina altına gizlenmiş mescit yapısının büyük bir eksik unsur olduğunu dile getirdi.
Seminerin diğer konuğu Harran Üniversitesi Araştırma Görevlisi Prof. Musa Kazım Yılmaz’ın, Mehmet Akif Ersoy’un Şiirleri ile birlikte çok güzel ve şiir tadında bir sunum yaptı. Özellikle dikkatimi çeken şey Prof. Musa Kazım yılmaz, Mehmet Akif Ersoy’un birçok şiirini ezbere okuyor olmasıydı. Bir de şiirler arasında yine bir şiir gibi bağlantı kurması, şiirde geçen bazı cümleleri açıklarken şiirin akışını bozmaması salonda hayranlık uyandırdı.
Her iki konuşmacının ortak noktası; kavmiyeti ileri sürmenin “küfür” olacağını ifade eden Mehmet Akif Ersoy’un bu gün daha iyi anladığımız ve açılımlarla aşmaya çalıştığımız ayrılıkçı tefrikaları dile getirdiği o şiir oldu. Bende o şiirin bir kısmını buraya alıyorum:
Arabın Türke; Lazın Çerkeze yahut Kürde
Acemin Çinliye üstünlüğü mü varmış? Nerde!
Artık ey millet-i merhume, sabah oldu uyan!
Sana az geldi ezanlar diye ötsün mü bu çan?
Ne Araplık, ne Türklük kalacak, aç gözünü!
Dinle peygamber-i Zişan’ın ilahi sözünü
Türk Arapsız yaşayamaz. Kim ki “yaşar” der, delidir!
Arabın, Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir
Değil mi ki cephemizin sinesinde iman bir
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir
Değil mi ki koşan Çerkez’in, Laz’ın, Türk’ün
Arap’la, Kürt ile bakidir ittihadı bugün” (M.AKİF ERSOY)
Her şeye rağmen çok güzel bir programdı. Bir de bu programda bir kez daha gördüm ki, bu tür programların daha da artırılması toplum yararına olacak.
Bu manada programda emeği geçen Başta AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Osman Uludağ olmak üzere tüm gençleri tebrik ederim. Milli Şairimizi Aile yapısından yaşamına kadar birçok yönünü şiir gibi bize aktaran seminerci hocalarımıza teşekkür ederim…
NOT: Geçen hafta “Demek ki Bakan Görüyor!..” başlıklı yazımda, Vakıflar Bölge Müdürü için; “Kurumundaki yolsuzluk iddialarını ortaya çıkaramayan” diye eleştiri yönelmiştim. Vakıflar Bölge Müdürü Sayın Müslüm Tüysüz hassasiyet gösterdi. Eleştirime cevap verdi. Kurumda yolsuzluk olmadığını, bir yolsuzluk olması durumunda gerekenin hemen yapılacağını, bu konuda çok hassas davrandığını ifade etti. Yolsuzluk haberleri nedeni olan bazı usul hatalarının olduğunu, bu usul hatalarını ortaya çıkardığını, kurum müdüründen onay alınmadan yapılan usul hataların dahi cezasız kalmadığını ve bunları kamuoyu ile paylaşacağını söyledi.
Uzun süredir kamuoyunun gündemini meşgul eden yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak neden açıklama yapmadığını da şu şekilde açıklıyor; Bu gibi konuların aceleye getirilemeyeceğini soruşturmaların neticelenmesini beklediğini, şu an için biten bazı soruşturmalarla ilgili kamuoyunu bilgilendireceğini söyledi.