Medreselerin Düşündürdükleri
Ceberut ne kadar yönetim şekli varsa ilk önce medreselerin düşmanıdır. İlk işleri medreseleri kapatmaktır. Çünkü gerçek medreselerde, dünya ve ahiret ilimlerini öğrenen medrese öğrencisi gün gelir. Saltanata, Keyfi yönetime karşı çıkabilir. Geçmişte Ümmet fertlerinin kurtuluşu medreselerle olmuştur. Yöneten yönetilenler Medreselerden çok şey almışlardır. Nerede ise medreseler toplumun can damarı olmuş, zirve yapmış, karanlıkları aydınlatmıştır Medreseler kaliteli din adamı yetiştirip bu yetişen din bilginleri toplumun kılavuzları ve halkların kandilleri olmuşlardır. Elimizdeki İslami eserlerin (Gerçek olanlar) Çoğu bu nadide medreselerin semeresidir. Her kurumda olduğu gibi bu medreselerde de çoğu zaman dünyevileşmiş, ya kendileri bozulmuş veya zamanenin yöneticileri bu medreseleri dünyevileştirmeye zorlamışlardır. Medreselerde ders verenler, Seyda geçinenler kendilerini tapınak kabul etmişlerdir.
Böylesi medreselerde yetişenler dini ilimlerle donanmaları gerekirken, ne yazık ki, her biri zekât toplama militanı olmuştur. Bu zihniyette olan medrese ve Seydasından topluma ne fayda olabilir ki? Tek bir şey yapılır oda ümmet fertlerinin zekâtı, sadakası, hayır hasenatıdır. İslam dışı toplanır sadece dünyalık hizmetlerde kullanılır. Osmanlı devleti yıkıldıktan sonra ilk önce tekke ve zaviyeler kapatılmış, Medreselerden eser bırakılmamıştır. Tüm baskılara rağmen gerçek Seydalar Bilhassa Doğuda medrese ilimlerini devam ettirmiş, topalda olsa günümüze kadar gelmiştir. Baskı guruplarına rağmen Ak Parti dini konularda bazı özgürlükleri taksitle verse de, Medreselerde bundan payını almış, belki Cumhuriyet tarihinde en parlak devrini yaşamaktadır denilebilir. Fakat istenilen eğitim medreselerde olmadığı için eleştiriyorum. Medreselere de özgürlük sanki rehavetin bir parçasıdır. Özgürlük alanını genişleten mevcut hükümette bundan istifade ederek sınırsız oy devşirmektedir. İlimiz Haliliye İlçe Başkanı bir yerde Medrese temel atma töreni yapıyor, bu seçim Arifesinde bunda ne var? Denilebilir.
Belediye başkanının konuşmasını basından okudum. Eksik fazla olabilir. Sayın başkanımız medreseleri yere göğe sığdıramıyor. Söylemleri samimi olabilir. Sayın Başkanın söylemleri özet olarak şöyle, Babamdan kalandan da, devlet imkânından da medreselere katkıda bulunacağım. Bundan doğal ne olabilir. Devamla zekâtın verileceği yerler sekiz sınıftır. Doğru olmakla beraber asrımızda verilecek sınıflar beştir. Sayın başkan zekâtların medreselere de verilebilir diyor. Bu konuları bolca işledim. Tekrarda fayda vardır. Zekât, Camiye, Medreseye, Okula, Çeşmeye, Hastaneye verilmez. Zekât nakit olarak fakire verilir. Medreselerde okuyan öğrencilerin fakir olduklarını nerden bilelim. Verilen zekâtlar Medresenin başında bulunan kimse ona veriliyor ki, bu fakir insanın hak gaspıdır. Medresede okuyan talebeye bizzat zekât verilir o öğrenci ben burada okuyorum bu zekâtı medresenin bütçesine katıyorum dese ona diyeceğim yoktur. Sonra medreselerde okuyan çok genç zengin çocuklarıdır. Sayın başkanın Medrese temel atma programında demek ki Müftü Bey yokmuş, olsaydı belki müdahale ederdi.
Medreselerle uğraşanlara bir soru! Şanlıurfa Merkez ve köylerinde takriben 700 Camii bulunmaktadır bu camilerde kaç İmam Medrese tahsilini görmüş, şu an mihrapta imam, medreselerin ruhuna uygun görevi bilincinde midir? Merak ediyorum. İyi niyetle Ak Partinin molla alımında İlimizde elliye yakın Molla medreselerde görev aldı. Bazı yerlerde medrese olmamakla beraber, Kaç camide ve medreselerde bu imamlar görev yapıyor bence hiç biri. Böylesi medrese kimindir bir düşünün. Kimse beni medrese düşmanı sanmasın ben gerçek medreselerin hayranıyım. Bir yanlışı izah etmeye çalışıyorum. Dindar yöneticiler medreseleri seviyorlarsa medreselerin tüm giderleri devletten olsun iş biter. Cami ve medreselerde zekât dilenme sanatı da sona erer. Bazı siyasilerin oy deposu haline gelen bugün ki medreseler kendilerini bu töhmetten kurtarmalı, dine uygun gerçek din adamı yetiştirmeye gayret sarf etmelidirler. Mübarek olan Camiler ve medreseler para toplama merkezlerimidir? İlim İrfan ahlak liyakat yerleri olan medreseler aslına dönmeli. Eli uzatanın ayağını uzatamaz kaidesinden vaaz geçilmelidir. Bu hal ile medreseler eğitim verir, molla alınırsa vay bu milletin haline gerçek medreselerde buluşmak dileklerimle