Mavi Marmara Gecesine Yoğun İlgi
İHH Şanlıurfa Temsilciliği tarafından Mavi Marmara ve Şehadet Gecesi adlı bir gece düzenlendi.
Mavi Marmara Şehidlerinin yakınları ve çok sayıda Mavi Marmara gazisinin de katıldığı geceye çok yoğun bir ilgi vardı. 10 Mart 2011 Perşembe saat:20:00 da başlayıp 23:30 da biten Geceye, 3500 kişilik salona yaklaşık 4500 kişi gelince çok sayıda misafir ayakta programı izledi.
Saldırı Görüntüleri slayt gösterimi izlenirken bazı aileler sinir krizi geçirerek baygınlık geçirdi. Kriz geçiren vatandaşlara yardım edilirken kimi aileler ise gözyaşlarına hakim olamadı
Kuran tilavetiyle başlayan program, İHH Şanlıurfa Temsilcisi ve Mavi Marmara Gazisi Behçet ATİLA’nın açılış ve selamlama konuşmasının ardında Şanlıurfa İHH Gönüllülerinin son bir yıllık faaliyetleri slayt gösterisiyle izlendi sonra gecede Nureddin ŞİRİN Mavi Marmara Süreci, Bıraktığı İzler ve Daha Bırakacakları konusunda bir konferans verirken Ömer KARAOĞLU ise ekibiyle salondakileri marş ve ezgileriyle coşturdu. Gecesinde Merhum Necmeddin Erbakan Hoca minnetle anıldı. Ayrıca çok sayıda kanat önderlerinin geceye katılması da gözlerden kaçmadı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan gecede, İHH Şanlıurfa Temsilcisi ve gecenin organizatörü Behçet ATİLA ise programa katılanlara ve katkıda bulunanlara teşekkür ettikten sonra, Mavi Marmara saldırısı nedeniyle İsrail'den özür ve tazminat talep edildiğini hatırlatarak, "Tabiki özür ve tazminat da olsun, ama bizim asıl derdimiz Gemiler yola çıkmadan önce ne idiyse şu anda da odur, yani derdimiz Gazze ablukasının, anbargosunun kalkması ve Gazze'nin özgürleşmesidir. Ve Gazze anbargosu kalkıncaya kadar da var gücümüzle çalışacağız" ifadelerini kullandı.
Verilen şehitlerin Gazze'nin özgürlüğe kavuşması için olduğunu belirten ATİLA, Gazze ambargosu kalkıncaya kadar yardımların ve Mavi Marmaraların devam edeceğini” vurgulandı.
İHH Doğu ve Güneydoğu Anadolu Koordinatörü Selahaddin ÖZER ise yaptığı konuşmada, ŞanIıurfa’nın Gazze’ye yardım çalışmaları ve Mavi Marmara yolculuğu konusunda en çok duyarlılık gösteren illerin başında olduğunu, ve Gemi çalışmalarına katkıda bulunmak için Şanlıurfa İHH Gönüllülerinin sattığı Kudüs kitabının en çok satıldığı ilin Şanlıurfa olduğunu belirterek İHH adına Urfalılara şükranlarını sundu. Ve bu seferlerinin devam edeceğinin müjdesini verdi.
Prıgramda Mavi Marmara gazileri adına bir konuşma yapan Mustafa BATIRHAN, Siyonist rejim güçlerinin saldırısı sırasında nasıl yaralandığını anlattıktan sonra, bizler en iyilerimizi Gazze için, Kudüs için şehid verdik. Kendimize şehadet nasip olmadı, en büyük arzumuz Kudüs yolunda şehid olmaktır” diyerek Gazze ambargosunun kırılması için çok daha etkin ve kapsamlı çalışmalar içinde olacaklarını belirtti.
Programda bir konuşma yapan Nureddin ŞİRİN ise, “biz bugün burada İslam ümmetinin yüz akı, Kudüs’ün, Aksa’nın, Gazze’nin kurbanları Mavi Marmara şehidlerimizi anarken, aynı zamanda, bu ülkede hepimize siyonizme karşı mücadeleyi, Kudüs’ün özgürleştirilmesi davasını öğreten ve kendisi de bütün ömrü boyunca siyonizmin karşısında azim, kararlılık, cesaret ve heybetle bir dağ gibi duran Milli Görüş lideri Merhum Erbakan hocamızı da rahmetle ve minnetle anıyoruz” dedi.
ŞİRİN konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Siyonizme karşı mücadele sadece son yüzyılın mücadelesi değildir. Zira Siyonizm, Erbakan hocamızın da ifade ettiği gibi, siyonizmin 5600 yıllık bir mikroptur. Siyonizme karşı mücadele ben-i İsrail’un binlerce yıldır süren azgınlığı, ifsad ve tuğyanı ile mücadeledir. Siyonizme karşı mücadele peygamber katilleri ile mücadeledir. Siyonizme karış mücadele, yalnızca “İsrail” adlı bu kanser mikrobunun işgali altındaki Filistin topraklarını kurtarmak için verilen mücadele de değildir. Siyonizme karşı mücadele İslam ümmetinin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesidir. Bunun için de, Kudüs davası İslam ümmeti adına bir ön cephedir ve bu dava ittihad-ı İslam’ın mihveri durumundadır.
Mavi Marmara, İslam ümmeti adına, Gazze’ye olan minnetimizi, şükranımızı, vefamızı göstermek için, borcumuzu ödemek için yola çıktı. Yoksa, insani yardım adına bazı şeyleri götürmek, mağdur ve mahrum kardeşlerimize bazı yardımlarda bulunmak için değil. Elbette ki bu yardımların anlamı ve önemi vardır. Ama asıl olan, Gazze’ye olan borcumuz, vefamız ve minnetimizdir. Mavi Marmara da bunun öncüsüdür. Ümmetin temsilcisidir. Bizler Türkiyeli Müslümanlar olarak dokuz şehidimizin kanını da Gazze’ye olan borcumuz için sunduk. Yüzlerce şehid sunmuş olsak da bu borcu yine ödeyemeyiz. Kimse, Gazze’nin alan el olduğunu düşünmesin. Gazze’ye acıyıp merhamet etmek değildir yapılan. Gazze bize yardım etti. Gazze bizi diriltti, Gazze bizi doğrulttu, Gazze başımızı dik tuttu. Gazze Ümmete bir can ve bir ruh oldu. Alan el biziz, alan el ümmettir. Ümmetimiz de Gazze’den aldıklarına karşılık Mavi Marmara’sı ile vefasını göstermiştir. Dolayısıyla Mavi Marmara şehidleri, gazileri, bu özgürlük filosunda emeği geçen ,katkısı olan, hatta duaları ile bu özgürlük filosunun yanında duran herkes İslam ümmetinin onurudur, şerefidir. Bu cihetle, bunun kadrini, kıymetini, şehidlerimizin anısını, hatıratını, onların kutlu direnişlerinin mirasını korumak ve sürdürmek de bizim için, bütün dünya Müslümanları için bir namus borcudur.”
Program Ömer Karaoğlu ve ekibinin okuduğu ilahiler/ezgiler ve şehadet marşlarıyla marşlarla sona erdi.
Çıkışta İHH tanıtım stantlarında geceye katılanklara İHH kampanyaları-tanıtım ürünleri ve Şehidlerin Kartpostalları verildi.