Mahkeme senato konumuna gelmiştir
Referandumda oyumuz evet
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliği ile ilgili almış olduğu kısmı iptal kararını sert sözlerle eleştirdi. Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin almış olduğu bu kararla, 12 Eylül Senatosuna benzediğini söyleyerek, "Anayasa Mahkemesi fiilen 12 Eylül'de kaldırılan senatonun yerine geçmiştir. Yani kendisini mevcut parlamentonun üstünde bir senato konumuna getirmiştir" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilen karara ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, Türkiye'nin, 2010 yılında çağdaş, demokratik, ilerici bir yeni anayasayı değiştirebilmesini önemsediklerini belirterek, 12 Eylül ihtilalinin anayasasının yapıldığı günden itibaren bu millete dar geldiğini söyledi.
"Bu zannediyorum ki yapılan 17'inci anayasa değişikliği yamasıdır. Bu elbisenin bütünüyle değiştirilmesi gerekir" diyen Saadet Lideri Kurtulmuş, mahkemenin vermiş olduğu kararı, bütün mevcut anayasa kuralları ihlal edilerek alındığını kaydetti. Kurtulmuş, "2007 yılında 411 milletvekilinin oyları ile gerçekleştirilen anayasa değişikliğine Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu kararla hukuk sisteminde yeni bir durum ortaya çıkardı. Sadece 411 milletvekili değil, bütün parlamento bir yasayı değiştirseler bile Anayasa Mahkemesi fiilen 12 Eylül'de kaldırılan senatonun yerine geçmiştir. Yani kendisini mevcut parlamentonun üstünde bir senato konumuna getirmiştir" diye eleştirdi.
TÜRKİYE'NİN BAŞKA YOLU KALMADI
Anayasa Mahkemesi'nin milleti iradesini hiçe sayarak vermiş olduğu bu kararın aşmanın tek bir yolunun bulunduğunu söyleyen Kurtulmuş, daha önce yapmış oldukları öneriyi bir kez daha hatırlattı. Kurtulmuş, "Bunun tek yolu Türkiye'de dönüp millete, ‘Ey millet buyurun anayasayı kendiniz yapın' demektir. Bunun yolunu açmaktır. Türkiye'de halk tarafından seçilmiş, dar bölge iki turlu sistem ile seçilmiş olan 300 temsilciden oluşan yeni bir anayasa meclisi gerekir. Bu meclis sadece anayasa yapmakla ilgilenecek. Bir yıl içerisinde bu işi yapacak, sonra da yapmış olduğu bu anayasayı TBMM'ye referanduma gönderilmek üzere teslim edecek. Dolayısıyla halk, milletin temsilcisini doğrudan seçmiş olacak. Anayasa Mahkemesi'nin bu son kararından sonra Türkiye'nin başka bir yolu kalmamıştır. Eğer Türkiye ileri bir demokrasi olacaksa, mevcut kördüğümü açmanın ikinci bir yolu yoktur. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Türkiye bu noktaya gelecektir. İnşallah Saadet Partisi öncülüğünde önümüzdeki parlamentoda böyle bir yol açılacaktır" dedi.
MAHKEME YASA YAPMIŞTIR
Anayasa Mahkemesi'nin başından itibaren değişiklik paketini gündemine almaması gerektiğini de söyleyen Kurtulmuş, "Henüz yasallaşmamış bir metin zaten mahkeme tarafından değerlendirilmemesi gerekirdi. Anayasa Mahkemesi böyle bir görüşmeyi değerlendirmeye aldıysa bunu sadece şekil bakımından değerlendirebilirdi. Mevcut anayasaya göre bu yazılıdır. Bu karar ile birlikte Anayasa Mahkemesi sadece şekil şartları bakımından değil, bir yerindelik araştırması yapmıştır. Mecliste, milletin iradesi ile yapılan değişikliğin yerinde olup olmadığı konusunda karar beyan etmiştir. Mahkeme aslında tırnak içerisinde iki ifadeyi değiştirerek, yasa yapıcının murat ettiği şeyin tam zıttın da yeni bir yasa yapmıştır. Yani 11 kişi sadece bir yasayı değiştirmemiş, aslında yeni bir yasa yapmıştır" diye konuştu.
HUKUKİ DEĞİL SİYASİ KARARDIR
Kurtulmuş, mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuki değil siyasi bir karar olduğuna da ifade ederek, "Mahkeme siyasi bir karar vermiştir. Hukuki bir karar vermemiştir. Bu kararla da mevcut siyasi dengeleri çok değiştirmeyecek, maddeleri iptal etmeyerek yeni bir siyasi tartışmanın önünü kapatmıştır. Bir orta yol bulmuştur. Siyaseten çok fazla kutuplaşmanın, gerginleşmenin olmayacağı bir siyasi karar vermiştir" dedi.
EKSİK BULUYOR, ANCAK DESTEKLİYORUZ
Anayasa değişikliği ile ilgili hükümete iki ayrı dosya sunduklarını da hatırlatan Kurtulmuş, ilk dosyada top yekün bir anayasa önerdiklerini söyledi. Kurtulmuş, "Hükümet yetkililerine iki ayrı dosya takdim ettik. Bir, anayasa top yekün nasıl değiştirilir. Bunu ‘biz olsak böyle yapardık' dedik. İkinci dosya da ise hiç olmazsa bu pakette olması gereken asgari maddelerin üzerinde durduk. Bunların önemli bir kısmı dikkate alınmadı. Bizim tekliflerimiz hükümetin meclise sunduğu anayasa değişikliğinin otuz yıl önündedir. Bu değişiklik Türkiye'ye göre geridir, dardır. Ancak mevcut anayasaya göre ileri bazı maddeler içerdiği için, Türkiye'de demokratikleşme yolunda hiç değilse ileri bir adımlar içerdiği için her halükarda bu teklife ‘evet' diyeceğimizi ilk günden itibaren söyledik" dedi.
Kurtulmuş, son olarak da şunları kaydetti: "Sistemi elinde bulunduran siyasi elit tarafından hep şu şekilde bir algılama olmuştur. ‘Bu topraklarda yaşayan milletin fertleri, bu ülkenin kiracısıdır, biz elitlerde bu ülkenin sahibiyiz. Anayasayı yaparız, milletin önüne koyarız. Millete deriz ki; ‘Buyrun kira kontratınız budur' Hayır bu millet bu ülkenin kiracısı değil, ev sahibidir. Bunun yolu da milletin kendi başına yapacağı yeni bir anayasanın yolunu açmaktır. Vesayet rejiminin düzeneklerini değiştiren, millet egemenliğinin önünü açan adımı eksik ve hatalı bulsak da desteklemek durumundayız. Saadet Partisi mevcut anayasa değişikliğini eksik buluyor, ancak desteklemeyi de milletimize karşı bir sorumluluk olarak görüyor"